Pazartesi günü "Eğlenme yetimi kaybettim galiba, her barda yarım saat durup çıkıyorum" diye melodramatik tonda bir yazı döşenip akabinde "İyi de siz nasıl ve nerede eğleniyorsunuz" diye mikrofon uzatmıştım. İşte o mikrofona ses verenlerden -sığdığı kadarıyla- ilginç yanıtlar!
Yaramazlık hissi veren mekan
"İyi de siz nasıl eğleniyorsunuz?" sorunuza cevap yazmak istedik. Nerede olduğunu söylemek istemediğimiz, ama bizim artık neredeyse sadece orada eğlendiğimiz bir yerden bahsedeceğiz.
Burası insanın daha asansöründeyken canının yaramazlık yapmayı çektiği, kokusunda eğlence ve yaramazlık olan bir yer!
İçerde neler olacağını, oraya gelenlerin o anda belirlediği, hazırlıksız, maskesiz gidilen bir yerden bahsediyoruz. İster sadece müzik dinle ve iç, ister çık danset sahnede, ister terasında sefa sür, ister eski bir film eşliğinde sız... "Yarım saat sonra gidelim" hissi getirmeyen belki de tek yer!
(İsimsiz)
Hoppala! Biraz daha ipucu verin, olmadı şimdi. Anladım, keşfedilmesini istemiyorsunuz mekanın. Ama böyle "yaramazlık", "terasta sefa", "eski bir film" diyerek merakımı celbettiniz. Bir de yazınıza istinaden şunun gibi bir diyalog canlanabilir sit-com zihinlerde: Diyelim ki aileden biri arıyor sizi bu "gizemli" mekanda. Yanıtınız böyle mi oluyor: "Merak etme anne, bir yaramazlık yok!"
Kartalkaya’da kayak
Bence Kartalkaya’ya gidip sabahtan akşama kadar board yapmak inanılmaz eğlenceli. Hatta oradayken gece çıkmak bile istemiyor insan. Çıksam bile sabah erkenden uyanıp kaymaya gitmenin heyecanıyla en fazla bir saat durup bir-iki bardak içmek yetiyor. (Bahar)
Adamı kurda kuşa mı yem edeyim
Daha ufakken ben de gezdim, dolaştım. Sonunda huzuru evde buldum. Bence bir-iki kafa dengi arkadaşla evde muhabbet en güzeli. Çünkü kız kıza çıksanız etraftan kesikler oluyor. Sevgilimle çıksam adam sağa sola bakıyor!
Ama bakmasın mı, hatunlar cıbıl cıbıl. Ben diyorum ki, 30’lu yaşlarda, yeni evli ya da flört edenler için yemek ve slow dans yapılabilecek mekan var mı esas?
Sevgilimle oraya buraya gidip bu yaştan sonra adamı kurda kuşa mı yem edeyim? (Nükhet)
Şu satırların yazıldığı geceyarısı itibariyle aklıma bir tek otel roof’ları geliyor. Genelde caz vokalleri çıkıyor orada ve slow dans imkanı olabiliyor. Bir de piyanist Aşkın Arsunan’ın her cumartesi çıktığı Fenerbahçe’deki True Blue olabilir. Yine de "adama" göz kulak olun, ne olur ne olmaz. Kurt kuş bu, ham yapar sonra...
Eğlenmenin yeri mi olur
Eğlenmek için gerekli olan tek şey, kendini tanımak. Bütün gün çalışıp akşam evime geldiğimde bir fincan Türk kahvesi, bir parça klasik müzik ve sigara, yanında mesleki dergilerimle günlük gazetelerde varsa, değmeyin keyfime. Arkadaşlarım çatkapı "Biz geldik" derse, of ne güzel işte! Gelsin meyve salataları, gitsin çerezler. DVD’ye bir de film koyduk mu, daha ne isterim.
Eğlence hayatın içinde ya! Gerçekten eğlenceyi barlarda mı arıyorsun yoksa bize olta mı atıyorsun, bilmiyorum ki...
(Müjde G.)
Estağfurullah ne oltası... Eğlence sadece barda değil tabii, saydığınız gibi her yerde. Sadece benim "party animal" olma derecem biraz daha yüksek galiba...
Nazarım mı değdi?
Nazarım değdi sana biliyor musun? Öyle özendim ki, Teoman’ı senli benli anlatırken. Godet midir nedir, öyle bir yerde. Seni okurken düşünüyorum: Bu adam nedir kimdir, oraya buraya istediği gibi girip çıkıyor, onunla bununla kanka. Nedir abi bunun sırrı? Sırf meslekten olduğunu sanmıyorum bunun ya. (Rumuz: Pegoff)Şimdi bu alakasız bir mail oldu ama hadi olsun. Sır mır yok. Ayrıca gece hayatında herkes kanka gibidir...
Bebek yap, bıkmadan eğlen!
Köşeni severek okuyorum. Eğlence gurmesi gibisin. Ama eğlen, eğlen nereye kadar? İşte eğlenemez oldun! Deniz bitti yani. Şimdi karaya ayak basma zamanı gelmiş!
Yani, artık bebek yapmalısın. İnan en büyük eğlencedir. Hele de bir kızın olursa. Sana nasıl aşık olur! Erken mi diyorsun? Tam zamanı. Kırkından sonra olmaz, hiç tadı olmaz. Çok geç kalmış olursun. Benden söylemesi. Bebek yap, bıkmadan eğlen. Hiç bitmez... (Selma)
Tamamdır! Hemen, "Eğer 30’a bastığımızda hálá çocuk sahibi değilsek ve tabii evlenmemişsek birbirimizden çocuk yapalım" diye sözleştiğim arkadaşımı (taşıyıcı anne adayım yani) arayayım. Bakalım o, bu fikri duyunca yine eğlenecek mi?