O tarihi fotoğrafın analizi

Haftanın en çok konuşulan konusu Galliard’daki davette çekilen bu fotoğraftı.

Haberin Devamı


Gülben Ergen önünden geçip giderken Seren Serengil arkasından ona bakarak kahkahalar atıyor.
Keşke...
- Gülben Ergen de gülüp geçseymiş. Böyle ciddi bir ifadeyle yakalanmasının tek bir getirisi oldu: Sosyal medyanın ağzına sakız, konuşma balonu bol bir malzeme.
- Seren gülsün tamam da, abartılı kahkahası eski Türk filmlerindeki şımarık zengin kızlarının gülüşüne benzememiş mi?
Hani o filmlerde zengin kız evinde arkadaşlarına parti verir.
O partide kendinden aşağı gördüğü fakir kızı ya da oğlanı muhakkak abartılı kahkaha yahut iğneleyici laflarla küçümser.
Sonra eziklenen karakter zengin kızdan intikamını mutlaka alır. Bu gülüş de o hesap olmuş işte...

O tarihi fotoğrafın analizi

Haberin Devamı

Kızlar bi sakin...

Bizim mekanlarda en çok kavga çıkaran mesele nedir?
Tabii ki erkeklerin, “Benim eşime/sevgilime ne bakıyorsun, önüne baksana lan!” şeklinde özetlenebilecek “Ne baktıydın?” kavgası.
Bu kavga için küçük bir kıvılcım yeter.
Bir anda ortalık karışabilir, mekan savaş alanına dönebilir.
Efendim, artık bu konuda çağ atlamış bulunuyoruz.
Rivayet o ki, Hacı Sabancı ve kız arkadaşı Nazlı Kayı bir mekanda eğleniyormuş.
Hacı’ya sürekli bakan bir kız tespit eden Nazlı Kayı, o masaya doğru bardak fırlatıp şöyle demiş: “Ne bakıyorsun, önüne baksana!”
Gördüğünüz gibi artık erkekler değil, bu tarz konularda kadınlarımız kavga ediyor.
Onların kavgası da en az erkekler kadar şiddetli ama.
Bardaklı filan...
Neyse, bizim değişimimiz de bu kadar işte. İçerik aynı, aktörler farklı.
Aman diyeyim, kızlar bir sakin...

O tarihi fotoğrafın analizi

‘Yılbaşında neredesin’ sorusu ve Reina

O gıcık soru haftaya daha çok sorulacak, hazır olun:
“Yılbaşında ne yapıyorsun? Neredesin?”
Geçen yılbaşını hatırlıyorum da, hepimiz için kabus gibiydi.
Reina saldırısıyla beraber tüm yılbaşı eğlenceleri yerini haber kanalı takip etmeye bırakmıştı.
Peki bu yıl Reina’da ölenleri anmak için bir şey yapılır mı sizce?
Yoksa yine unutur muyuz?
“Aa öyle bir şey olmuştu değil mi?” deyip geçer miyiz?

Haberin Devamı

Yaman çelişki

Didem Soydan sosyal medya üzerinden kendisine cinsel saldırıda bulunan Berk A.’nın profilini tüm takipçilerine teşhir ederek çok iyi bir şey yaptı.
Berk A.’nın profiline baktım.
Adının soyadının altında “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” yazıyor.
Ve bu cümleyi yazan/kullanan bir genç kalkıp böyle bir şey yapıyor.
Çünkü başına bir gelmeyeceğinden emin.
Zaten Didem’e yazdığı mesajlarda, “Kimseden korkum yok” deyip durmuş.
Bu haldeyiz, bu çelişkideyiz işte.
Profiline “Ne Mutlu Türküm Diyene” diye yaz, sonra da bir kadına cinsel içerikli saldırı mesajları gönder dur.
Çok yazık bize.

Yılların gizli gündemi: Koku

Didem Soydan’lı bir gündem daha var.
O da koku.
Olay kısaca şu:
Didem metro kullanıyor. Metro çıkışı yaptığı Insta Story’de, “İyi ki metro kullanmışım, ama...” deyip ekliyor: “Keşke deodorant kullanımı yaygın olsaydı.”
Bilirsiniz, bu koku gündemi bizde hep vardır.
Genelde yaz aylarında gündeme gelir.
Bu kez Didem sayesinde kışın da gündeme geldi.
Didem’e sırf ünlü ve metroyu arada bir kullanıyor diye yüklenmek ne kadar manasızsa, Didem’in “deodorant” değinmesi de öyle...
Çünkü terle deodorant karışırsa ortaya daha nahoş bir şey çıkar, malum.
Ayrıca yurtdışı metropollerinin metroları da şahane filan kokmuyor.
Onu da söylemek lazım...

Haberin Devamı

O tarihi fotoğrafın analizi

Zoraki proje

Önceki gün Kanyon’da yürürken bir grup genç yanıma geldi.
Özel bir üniversitenin mimarlık bölümü öğrencileriymiş.
Ellerinde bir kamera.
Genel çerçevesi AVM mimarisi olan röportajlar yapıyorlarmış vatandaşla.
“Sizinle de yapalım” dediler.
Röportaj sırasında aralarından biri itiraf etti: “Bunu niye yapıyoruz, biz de bilmiyoruz.”
Bir üniversite, öğrencinin inanmadığı projeyi zorla ona neden yaptırır ki?
Yanıt basit: Yaptırmış olmak için. Not vermek için.
Sonuç? Elde var sıfır!

Yazarın Tüm Yazıları