Ne dersiniz aşkolar?

Böyle demiş Armağan Çağlayan’ın YouTube kanalında.

Yerden göğe ve hatta Mars’a kadar haklı.

Aslında Bahar Candan kategorisindeki insanlara her daim ihtiyacımız var.

Çünkü “Ne saçmalamış” diye onları izleyip eğlenmeyi seviyoruz.

Onları izledikçe de kendimizi daha çok seviyoruz, “İyi ki böyle değilim, iyi ki normalim” diye.

Medya ve özellikle yarışma programları da bu yönümüzü bildiği için her dönem yeni Bahar Candanlar buluyor, yaratıyor ya da onların yolunu açıyor.

Bulunan kişinin adı bazen Ajdar oluyor bazen Bahar Candan.

“Bu acayip arıza, kesin çok izlenir” diye bakılıyor bu insanlara ve bingo, asla yanılma payı olmuyor.

Ama normal diye tanınmlanan gerçekten izleyici tarafındaki biz miyiz, yoksa esas normal onlar mı, tartışılır.

Misal: Çağlayan’ın programında bir deney yaptığından bahsediyor Bahar Candan.

“Sehpam olur musun?” diye sormuş bir takipçisine.

Hemen kabul edilmiş bu isteği.

Şimdi burada normal olan kim ya da ne?

Bana kalırsa “sosyal deney” yapan taraf gayet akıllı ve über dalgasını geçiyor kendisini izleyen tarafla. “Siz busunuz” diyor. Çaktırmadan da değil, gayet alenen.

Dahası var.

Çağlayan’ın, “Siz bizi trollüyor musunuz?” sorusuna verdiği yanıt şahane Bahar Candan’ın.

“Karşınızdaki kişi o bilgiyi almaya hazır değilse kaos yaratırsınız” diye bir başlıyor cümleye, sonrası kaos!

Öte yandan Bahar Candangillere bağımlı olmak diye bir durum kesin var.

İzlemeden duramama hali yani.

Belki de onlar bizim yapamadığımız tüm abuklukları rahatça yapabildiği içindir bu bağımlılık.

Ya da en fenası şu olabilir:

Onlar tarafından planlanmış bir sosyal deneyin içindeyizdir, kim bilir?

Bahar Candan’ın deyişiyle: Ne dersiniz aşkolar? 

Keşke sahip çıkabilseydi

Mehmet Ali Erbil yıllar önce Elele Dergisi’ne Nefis Karatay’la verdiği kapak pozuna sahip çıkmamış.

Tam bir hayal kırıklığı.

Önce dergiyi suçladı sonra “Evlenmeyi düşünüyordum, yoksa niye öyle pozlar vereyim” gibi garip açıklamalar yaptı.

Oysa o pozlar şahane.

O pozda aşk var, duygu var, estetik var, güzel ışık var, iyi fotoğraf var.

Çoktan klasikleşmiş, şimdi olsa hiçbir ünlü çiftin yapmaya cesaret edemeyeceği türden bir iş.

Mehmet Ali Erbil keşke bu kült poza sahip çıkabilseydi.

Şimdinin ruh haline yenilmeseydi...

Bir açılma sezonu daha

Bugün itibariyle yeni bir açılma sezonumuz daha başladı.
Heyecanlıyız.
En çok da yeme-içme sektörü tabii.
Umarım yeni bir kapanma olmaz diye bir temenniyle bitirelim ve çarşambaya ilk “açılma notlarında” buluşalım derim.