Modern bir çile: Sessizlik suikastı

WhatsApp’ta birine bir mesaj yazdığınızda...

- O mesaj “okundu” olarak göründüğü halde karşı taraf saatlerce, hatta belki günlerce mesajınıza yanıt yazmıyorsa...

- Yahut “okundu” olarak görünmediğinde bile (ki aslında bu durumda da okunduğunu herkes biliyor) karşı taraftan yine “tık” yoksa...

Bunun adına “sessizlik suikastı” deniliyormuş.

Yani karşı tarafın yanıtsız kalıp bile isteye sessizliğe gömülme hali.

Özellikle ikili ilişki mesajlarında bu durum fenalar ötesi bir şey.

Bunun anlamı şu: Karşı taraf artık sizinle mesajlaşmak istemiyor!

Ve bunu söylemeye cesaret edemediği için de “sessiz” kalarak sizin anlamanızı bekliyor.

Geçtiğimiz günlerde bir kadın arkadaşım bu meseleyle ilgili coşarak/taşarak şöyle dedi: 

“Ben böyle durumlarda daha çok yazmaya başlıyorum, inadına inadına!

Hatta paragraf paragraf gönderiyorum mesajları.

O beni sessizlikle cezalandırdıkça ben de onu daha çok mesaj göndererek taciz ediyorum!”

Zor işler, çok zor...

Ters köşe yılbaşı planları

Yılbaşını başka bir yerde geçirme fikri uzun süredir çok moda.

Ve dört beş yıl öncesinin aksine bu yılbaşına dair planlanan destinasyonlar hep yurtiçi.

Üstelik akla gelen sadece Bodrum, Alaçatı gibi bildik, popüler yazlık beldeler değil.

Ters köşe yerleri de duyuyorum.

Mesela Çamlıhemşin tarafındaki yaylalar.

Mesela Kapadokya otelleri.

Mesela Artvin tarafı.

Özellikle arkadaşlarla grup halinde iyi bir otel bulunduysa hemen rezervasyon yapılıyor.

Bu yılbaşı herkes sürpriz yerlerde kutlama yapacak yani.

Hobisi senaryo yazmak

Umut Evirgen’le yaptığımız konuşmanın hepsi tabii ki dün köşeye sığmadı.

Sığmayanlardan biri de Evirgen’in yeni hobisinin sinema oluşu.

Şu sıra bir üniversitenin Sinema-TV bölümünde master yapan Evirgen, hobisini şöyle anlatıyor:

“Her insanın travmalarıyla başa çıkma yöntemleri farklı.

Ben de yedi sekiz sene önce senaryo yazmanın bana iyi geldiğini keşfettim.

Hatta master’a başlamadan önce bitirdiğim iki tane uzun metraj film senaryom var.

Ama başka sektörden insanların yeme içme sektörüne girmesiyle ilgili acımasız eleştirilerimi hatırlayınca harekete geçme konusunda biraz ürkek davrandım.

Şimdi kendimce saygı göstergesi olarak okulunu okuyor, kendimi geliştiriyorum.

Sinema TV’yi bitirdikten sonra ufak ufak, ticari kaygısı olmayan işler yapmak istiyorum”.

Unutmadan, Evirgen röportajının uzun versiyonu Aralık’ta çıkacak L’Officiel’de olacak.