BUNLAR DA MODA YAĞMACILARI Ünlü manken Ahu Yağtu’nun İstanbul Fashion Days’deki defileler sırasında elbisesinin çalındığını yazmıştım. Meğer sadece Yağtu değilmiş mağdur olan. Modacı Hatice Gökçe’nin de İFD standında sergilenen yeni koleksiyonundan iki erkek takımı yürütülmüş! Gökçe’nin hırsıza bir mesajı var, aynen aktarıyorum: “Çalan farkında mı bilmiyorum ama çalınan parçalar yeni koleksiyon ve sadece birer tane var. O dört parçadan herhangi birini kim giyerse sanırım rezil olacak. Heyecanla bekliyorum nerede göreceğimi!”
VOGUE DEDİKODUSU BİTMEZ! Yayın yönetmenliği pozisyonu için düşünülen adaylarıyla uzun süre geyiği yapılan Türk Vogue’u şimdi başka yönleriyle konuşuluyor. Söylenen o ki, Vogue ofisinin içine bir adet mini podyum yaptırılacakmış. Burada Vogue editörleri için özel defileler yapılması söz konusuymuş! Sektördekilerin bir kısmı bu olayı “Vay be, ne güzel” diye karşılarken bir kısmı da “Oha” diyor. Tepkilerde hiç ortamız yok gördüğünüz gibi, uçlardayız hep. Bir başka havadis de şu: Nihat Odabaşı ve Koray Birand gibi tanınmış iki fotoğrafçıdan portfolyolarını (yani şimdiye kadar yaptıkları işlerin sergilendiği bir dosya) istemiş Vogue’çular. Genelde tanınmamış ve ilk kez bu işlere giren fotoğrafçılardan portfolyo istenir. Bu yüzden Birand ve Odabaşı reddetmişler bu isteği.
BİENAL PARTİLERİNDEN... Bienal başladığından beri bir partileme hali söz konusu. XLarge ve Liman Lokantası’nda yapılan partilerden sonra cumartesi gecesi Les Ottomans’da bir parti daha vardı. Yine Jessica 6 grubu sahnedeydi. Hani Haluk Akakçe’nin partisinde çıkan pop-funk grubu. Haluk’un partisine de gelen Cem Hakko ve Ronit Gülcan çifti, bir kez daha oradaydı. Jennifer Aniston’ın tıpkısı olan Ronit Gülcan neden dizi oyunculuğu yapmıyor gibi şeyler konuşuldu bir ara parti ahalisi içinde. Çaktırmadan dönüp baktım Gülcan’a. Gerçekten de öyle. “Aniston 2” duruyor Gülcan. Murat Pilevneli partinin en popüler adamıydı. Galerist’in sahibi olan Pilevneli tam da bienal zamanı açtığı sergileriyle herkesin dilinde. “Bienal’e kafa tutan adam” olarak... Pilevneli ise tüm bunlara gülüp geçiyor. Partide Jessica 6’in müziğiyle en çok dans edenlerden biri olan Melisa Çakarlar ise artık işletmeciliğe soyunuyormuş. Q Jazz’ın sahibi Mehmet Ali Açılmış’la beraber Levent’teki Bellevue Residences’ın altındaki Coppa’ya ortak olmuşlar. Burayı caz dinlenen bir komedi kulübü haline getireceklermiş. Yeni komedyen adaylarına kapıları açık olacakmış. Benim aklıma eski Yeşil geldi. Onun gibi bir şey olacak herhalde. Melisa ekim başında yapacakları partiyle mekanı açacaklarını söylüyordu. Bakalım nasıl bir yer olacak...
BAŞLADIĞIN YERE MÜDÜR OLARAK GERİ DÖNMEK Hani şöyle yükseliş-başarı hikayeleri okuruz ya, “Bilmem ne olarak başladığı yere yıllar sonra müdür olarak geri döndü” diye. Meğer o hikayeler gerçek olabiliyormuş. İzmir Mövenpick Oteli’nin müdürü Melik Kızılcan’ın hikayesi tam da böyle bir hikaye. Yıllar önce Mövenpick’in bulunduğu bina Etap Otel’ken (80’lerin başı) burada bellboy olarak iş hayatına ilk adımını atmış Kızılcan. Daha sonra yurtdışına kapağı atmış, birçok ülkede farklı otellerde çalışmış. Ve işte şimdi, son altı aydır, Mövenpick’in genel müdürü. “Bu binayla bağım bambaşka” diyordu bir günlük İzmir turumun üstüne Mövenpick’te çayımızı yudumlarken. Haklı tabii, insan çok iyi hisseder kendini herhalde.