Paylaş
Benzer salatalardan, leziz olmayan başlangıçların ısrarla koyulmasından (mesela mozzarella caprice tabağı. Çok az yerde mozzarella’nın iyisi var. Bu yüzden çoğu mekanda lastik gibi bu güzelim peynir).
-Menünün aşırı farklı olmaya çalışmasından, sonra da bununla hava atılıyor olmasından...
-Akdeniz mutfağından! Yer gök makarna, pizza satan mekan dolu. Meğer ne çok İtalyan mutfağı tutkunuymuşuz...
-“Konseptimiz şöyle, ambiyansımız böyle” diye yaptığı işin çerçevesini çizmeye çalışmaktan bıkmayan işletmeciden, şef garsondan...
-Bir yemeğin çok pahalı olma meselesini gündeme getirdiğinizde, mesela bir yayla çorbasının neden 18 lira olabildiğini sorduğunuzda garsonun, “Ama bizimki çok farklı” diye içi boş bir ezber yanıta başvurmasından...
-Valelere verilen yüksek bahşişlerden...
-Hâlâ ve hâlâ, “Üzerinizdekini vestiyere bırakır mısınız?” diyen, diyebilen baskıcı güvenlik görevlisinden...
-İlginin, kibarlığın dozunu kaçırıp siz yemek yerken saniyede bir yanınıza gelip, “Nasıl, beğendiniz mi?” diyen garsonlardan...
Olan Engincan’a oluyor
Babası bir röportajda sorulan soru üzerine “onun hayatı üzerine ben konuşamam” demeyip aksine uzun uzun yanıt verdi.
Derken o röportajda söylenenler üzerine soru yönelten muha-birlere annesi kızıp “İğrençsiniz” diye anlık bir tepki verdi.
Sonuç? Olan Engincan’a oluyor.
Onlar sayesinde gündemden düşmüyor.
Kimse onun ne hissettiğini önem-semiyor. Bu arada “iğrençsiniz” üzerine de düşünülmüyor. Muhabirler, tam aksine heteroseksüel içerikli cümleler kursaydı, yine aynı “iğrençsiniz” tepkisi verilir miydi diye...
Mustafa ve Aylin
Kasımpaşa’da seçim turuna beraber çıkmış, aynı otobüste oy istemişler.
Sonuçta siyasetçi de olsa, uzun bir ilişki yaşamış iki boşanmış insan.
Boşandıktan sonra arkadaş olursunuz tamam, ki olamayan da var, ama otobüste halkın karşısına çıkıp güç birliği yapmak arkadaş olmanın ötesinde bir şey.
Kolay olmasa gerek.
Doğrusu yan yanayken ne hissetiklerini merak ediyorum.
Sadece iki siyasetçi gibi mi yoksa iki yeni arkadaş gibi mi?
Cumartesi eylemi
İnternet yasasını protesto eylemi önceki hafta olduğu gibi cumartesi akşam saatlerinde yapıldı ve İstiklal Caddesi’yle Cihangir’i polis yine bol bol gaza boğdu.
Peki bu eylemin pazar öğleden sonra daha geniş katılımlı yapılma şansı yok mu?
Çünkü rutinleşmeye başlayan cumartesi akşamı eyleminin oradan gelip geçen insanlar üzerindeki tek algısı “yine mi gaz” şeklinde olmaya başladı.
Neyin/neden protesto edildiği bile unutulacak bu gidişle...
Fenix, Nispetiye’ye konmak üzere
Bir süre önce kapanan GQ Bar’ın olduğu bina baştan aşağı yıkıldı, yeniden yapıldı ve mart başında Fenix olarak açılıyor.
Fenix’in başında Aliye Turagay ve ekibi var.
Bird’ü, Flamingo’yu yaratan Turagay’ın burada da müthiş bir ilgiyle karşılaşacağı öngörülüyor.
Tek sorun, Nispetiye bu ilgiyi kaldıracak mı?
Yan yana sıralanan mekanların valeleri sayesinde trafik çoğu gece durma noktasına geliyor.
Fenix’in müşterisiyle beraber tamamen duracak gibi.
Bu krizi düşünen oldu mu acaba?
Paylaş