Paylaş
Cuma günü ise şehrin en popüler mekanlarından birinde kokteyl 180 lira olmuştu.
Bir başka popüler mekanın 240 liraya kokteyl satacağı masada konuşuluyordu.
Bir yandan da henüz çoğu mekan menü fiyatlarına dokunmuş değil.
Herkes bu konuda birbirini bekliyor.
“Önce onlar yapsın, ben onlara göre hareket edeyim” mantığı var.
Ama şimdiden müdavimlerin diline düştü fiyatlar.
“Artık daha az dışarı çıkarım” diyen de var, “Ortaya paylaşımlık sipariş de kurtarmayacak” diyen de...
Bizde pek yaygın değildir, ama keşke içkilerin akşamüstü saatlerinde indirimli satıldığı “happy hour”lar bu vesileyle trend olsa.
Ya da İtalyanlar’ın “aperitivo”su. Malum, aperitivo’da atıştırmalıklar da var.
İtalyanlar ana yemek öncesi yapıyor bu geleneği.
Lezzetli atıştırmalık ve kokteyller eşliğinde.
Ama bu gelenek yaygınlaşırsa bu kez bizde ana yemek saati ölür.
Artık hangisi mecburi trend olacak bilmiyorum ama mekanlar müşteri kaybetmemek için önümüzdeki günlerde bir şeyler yapmak zorunda kalacak gibi görünüyor.
Tarkan ve göbecik
Vito içinden yatak odası tonlamasıyla yaptığı paylaşımlardan sonra Tarkan nihayet mekan değiştirmiş görünüyor. Kardiyo üzerinde hızlı adımlarla yürürken nefes nefese yaptığı son paylaşımla “Bu göbecik gidecek” diyordu Tarkan.
Göbeciğine zoom yapıp tatlı löpürlüğünü gözler önüne sermek suretiyle...
Tarkan’ın sosyal medyası bebek adımlarıyla dahi olsa da zamana ayak uydurma peşinde.
Bu gayet anlaşılabilir bir durum.
Çünkü zamana ayak uydurayım derken o güne dek özenle inşa edilmiş tüm kariyeri ya da imajı bir anda tuz buz etme riski de var.
Tarkan bu yüzden ufak ve sempatik açılımlar eşliğinde paylaşım yapmayı yeğliyor.
Ama aslında daha da cesur olabilir.
Vito, kardiyo ve kızıyla sürekli ilgilenen fedakar tütülü babadan daha yaratıcı anlarını paylaşabilir hayranlarıyla.
Çünkü bir kere günlük hayatından bir şeyler paylaşmaya başladın mı, herkes devamını ister.
Bu da ayrı bir mesai demek.
Ve hiç kolay bir şey değil.
Anlamadığım şeyler
1- Uzaktan selam veren maskeli insanla günler sonra maskesiz karşılaşınca şöyle demesi:
“O gün beni tanımamazlıktan geldin.”
Masken vardı yahu, ondan olabilir mi acaba?
2- Mekanda arka masanızdaki kişi gerinmeye başlarsa ne yaparsınız? Ben sabırla bekledim. Bir gerindi, iki gerindi, ben sandalyemi daha da öne çektim.
Çünkü neredeyse bana yapışacaktı gerine gerine. Öyle bir vaziyet.
Ama baktım gerinmeler hâlâ bitmiyor, farkında değil arkasında birini oturduğunun.
Ya da umru değil. Kibarca söyledim. “Aa öyle mi” dedi, tekrar gerinmek suretiyle...
Paylaş