Mehmet Gürs’ün başarısının sırrı ne?

Turizm çöktüğü için tutuştu herkes:
Aman gastronomi turizmi çok önemli, zengin gelsin de para harcasın diye.
Tamam da, bu bir gecede karar verilip yapılan bir şey değil ki...
Yıllar boyu süren sistematik bir çalışmayla başka ülkeler bunu yapıyor.
Oysa bizde tarım politikaları üçkağıda teşvik eden bir mekanizmayla kurgulanmış.
Ne kadar üçkağıt yaparsan o kadar ödüllendiriliyorsun...”
Bu sözlerin sahibi ünlü şef Mehmet Gürs.
10 yıl önce açtığı Mikla, dünyanın en iyi 100 restoranı listesinde bu yıl 96’ncı sıradan 56’ncı sıraya yükselen Mehmet Gürs.
Tempo Dergisi’nin bu ayki sayısına konuşan Gürs’ün sözlerine herhalde sektördeki hiç kimse “Haksız” diyemez.
Çünkü Gürs haklı, bir gecede gastronomi turizmini oturtmak nerede görülmüş?
Gürs, bunu çok iyi başaran İtalyanları da yakın zamanda Türkiye’ye davet etmiş. Sistemlerini dinlemiş.

ANADOLU’YU KARIŞ KARIŞ GEZMİŞLER

Meğer Gürs, Mikla’nın yükselişini mutfak araştırmacılığına borçluymuş.
Ekibine antropolog bir araştırmacı almış.
Onun tek görevi varmış: Anadolu’yu gezip mutfak araştırması yapmak, yemek malzemelerini incelemek, fotoğraflamak...
Bu araştırmanın sonunda her şeyi kağıda dökmüşler.
Yemekleri buna göre oluşturmaya başlamışlar.
Mesela Antep tarhanasıyla Devrek tarhanasını karıştırarak bir yemek yapmışlar.
“Çünkü” diyor Mehmet Gürs, “Tarhana belki de en sınırsız konu, herkes kendine göre yapıyor.”

TÜRK MUTFAĞI SAYILI MUTFAKLARDAN MI

Türk mutfağının dünyadaki sayılı mutfaklardan biri olup olmadığı meselesine Gürs’ün verdiği yanıt da çarpıcı:
“Bu her şeyde böyle öğretildi. Bizden başka bir ülke yok, kendimizden başka dostumuz yok, herkes şöyledir böyledir.
Sen başka bir şey bilmiyorsan, bizden büyüğü yoktur.
Şimdi kurbağayı koy çukura, dünyayı öyle zanneder!”
Bu arada Gürs şu an oluşturdukları mutfağa yeni Anadolu mutfağı diyor, Türk mutfağı değil...
Ve sanırım, Gürs’ün bahsettiği gibi ortada bir yeme-içme politikası olmasa bile o ve onun gibi araştırmacı şefler sayesinde gastronomi turizmimiz kendi kendine yol alacak...

(2-9 temmuz tarihleri arasında)
Popüler Mekan Top 10

İSTANBUL

1. Bijou / Kuruçeşme (1)
2. Cecconi’s / Tepebaşı (2)
3. Blue Topaz (Reina) / Kuruçeşme (3)
4. Alexandra Roof / Arnavutköy (5)
5. Spago Teras / Nişantaşı (4)
6. Teras Emirgan&Gizli Kalsın / Emirgan (6)
7. Goya (Reina) / Kuruçeşme (7)
8. Popülist (Bomontiada) / Bomonti (8)
9. Any / Arnavutköy (9)
10. Hudson / Arnavutköy (10)

BODRUM

1. Fenix (Yalıkavak Marina)
Bayram haftasının gözde mekanı. İyi yemek+iyi müzik.
2. Sail Loft (Gündoğan)
Çarşamba gecesi Cem Yılmaz’dan Tuba Ünsal’a tüm popüler isimler oradaydı.
3. Anjelique (Yalıkavak Marina)
İstanbul’da unutulmaya yüz tutan Anjelique’e Bodrum yaradı, bayram haftası gençlik oradaydı.
4. Maça Kızı (Türkbükü)
Türkbükü’nün vazgeçilmezi. Özellikle akşamüstü happy hour’u hala iyi.
5. Blue Marlin (Cennet Koyu)
Geçen haftanın pahalı fiyatlarıyla dile düşmüş uluslararası mekanı.
6. Interni (Yalıkavak Tilkicik)
Mikonos’lu Interni Yunanlı dj’lerin yer aldığı dün geceki partisiyle gündemdeydi.
7. Off Gümüşlük (Gümüşlük)
Gümüşlük’ün cazı bol bohemi. Hafta içi Gül-Mustafa Oğuz ve Hande-Fatih Altaylı çifti oradaydı.
8. Bella Sombra (Türkbükü)
İskender Paydaş’lı programları ilgi görüyor.
9. Nikki Beach
Kapılarını dün açtı. Ayın 29’undaki White Party’si merakla bekleniyor.
10. Il Riccio (Cennet Koyu)
Gözlerden uzak plajı ve yemekleriyle bir kaçış noktası.