Madonna şahaneydi ama ya biz?

- Bu konser son gördüğüm Madonna turnesi “Sticky&Sweet”ten kat be kat iyiydi, en başta onu söyleyeyim. Hem şov hem seçilen eski-yeni şarkılar hem de Madonna’nın dans performansı açısından.
- Playback yaptı mı yapmadı mı polemiklerine açıklık getirelim:
Çok dans ettiği şarkılarda elbette playback yardımı aldı. Onun dışında hiç olmadığı kadar canlı performans sergiledi Madonna.
Galiba bunda Lady Gaga’nın “Ben konserlerimde asla playback yapmam” diye laf atmasının az buçuk etkisi var.
- Ama sonuçta Madonna da Lady Gaga’yı gagaladı. “Express Yourself”in bir bölümünde bu şarkıdan hayli esinlenen Gaga hiti “Born This Way”i söyledi vokalist kızlarıyla.
- Ses düzeni sahne önlerinde gayet iyiydi. Ama tribünlere aynı şiddette tınlamamış. Bu da bir organizasyon problemi tabii.

BU KEZ ETNİK GRUP BASK’TAN

- Bu konserde de etnik bir gruba yer verildi: İspanya’nın özerk bölgesi Bask’tan Kalakan Trad Trio.�
Madonna grupla beraber önce “Open Your Heart”ı söyledi ardından da Bask dilinde bir şarkıyı...
Bakarsınız bir sonraki turnede Lazca, Kürtçe filan söyler Madonna, belli mi olur?

MASTURBASYON VE KILL BILL!

- En bayıldığım performanslar Gang Bang, Vogue, I’m a Sinner ve Human Nature oldu. Gang Bang’te, silahıyla herkesi çat çat vuran sert Kill Bill performansı Madonna’ya çok yakışmıştı.
Human Nature’da ise Madonna masturbasyonun direğinden döndü! Elini cinsel organına soktu çıkardı, sonra da “Burası tehlikeli sular” deyip vazgeçti kendini okşamaktan...
- Başta bir adet kilise ayini sonlara doğru ise meditasyon yapan budistler derken, her zaman olduğu gibi dinleri, öğretileri bolca kullandı Madonna.
- Madonna’nın Cezayir asıllı dansçı sevgilisi Brahim Zaibat’la öpüşmesi ve Brahim’in ona attığı artistik pandik hareketi konserin en seksi anlarıydı...

SEYİRCİNİN PERFORMANSI KÖTÜYDÜ

- Konseri sahne önünde, yani havalı tabiriyle Golden Circle denen 600 liralık bölgede izledim. Madonna’nın performansı ne kadar iyiyse buradaki seyircinin performansı bir o kadar kötüydü!
“Like A Prayer” hariç hiçbir şarkıya doğru dürüst eşlik edilemedi. “Like A Virgin”in farklı yorumu ise pek anlaşılamadı.
- Hemen arkamda çığlık atan yabancı hayranları bizim Türk hanım kızlar “Ay bi susun ya!” diyerek susturdular! Sırf bu yüzden bir ara kavga bile çıktı, inanamadım!

“ARKADAŞIMA BAKIP ÇIKICAM” KLİŞESİ

- Sahne önünde yaşananlar bu kadarla sınırlı değil. Bazı maganda seyirciler, onca saat ayakta durup kendine yer tutanları hiçe sayıp önlere geçmeye çalıştı.
Herkesin bahanesi de şuydu: “Arkadaşlarıma ulaşmaya çalışıyorum.”
Bir ara ben ve etrafımdaki grup etten duvar olduk, kimseyi yanımızdan yöremizden geçirmedik. Hatta bu konuda herkesi uyardık, örgütledik. Sonuç: Konser başlamadan ekstra yorulduk.
- Konser sırasında seyircilerden biri ise bu ettten duvarımızı yarmaya çalışırken benden çığlık çığlığa yardım istedi: “Onur Bey kurtarın beni!” Oralı olunmadı tabii.
ÇEKİM KUŞLARI!

- Hurriyet.com.tr’ye video ve foto yetiştireyim diye sürekli iPhone’la çekim yaptım ama stadın haline de inanamadım. Telefonla çekim yapmaktan bir ara ne şarkılara eşlik edildi ne de tam olarak konser havasına girildi. Arkadaşlar abarttık çekim işini yahu, konserin tadı böyle çıkmaz ki!

YAMAN OKUR KAHRAMANIMIZ OLDU!

- Yaman Okur! Fransa’da doğup büyüyen Türk dansçı hepimizin kahramanı oldu. Hem birçok koreografta Madonna’yla başa baş dans etti hem de konser sonunda Türk bayrağı çıkartarak seyirciye esaslı bir selam çaktı.
Ama işte bizim sahne önünde o kadar parayı veren seyirciler arasında “Yaman hangisi?” diyen şuursuzlar vardı. Niye o kadar para vermişlerdi, hâlâ anlamış değilim!
- Yaman’la ilgili bir not: Kendisiyle iki yıl önce Sticky&Sweet turnesi sonrasında Londra’da görüşmüştüm.
Şaşırabilirsiniz belki ama, o dönem çıktığı dansçı kız arkadaşı Emilie’ye imam nikâhı yapmayı çok istiyordu.
Emilie demişken, kendisinin Yaman’ın hayatında önemi büyük. Çünkü Madonna’nın New York’taki dans elemelerine birlikte katılmışlar. Keza geçen turnede Emilie de Yaman’la beraber dans ediyordu ekipte.
Bu arada Madonna’nın Yaman’a bir dönem “Borat” diye takıldığını da belirtmeden geçmeyeyim!

60’LIKLARLA YAN YANA 17’LİKLER!

- Seyircinin performansını eleştirdim ama şunu da es geçmeyeyim: 7’den 70’e klişesi var ya, işte tam da böyle bir durum vardı Türk Telekom Arena’da.
Konsere 17’lik iki genç kızla sohbet ederek başladım, 60’lık bir karı kocayla stat çıkışı aynı takside beraber seyahat ederek bitirdim! 17 yaşındaki genç kızlar bir ara kendilerini omuzlarına almamı teklif ettiler!
Etim ne budum ne, “Çocuklar bence başka kapıya” dedim tabii.
60’lık karı koca ise pek şekerdi, “Keşke biz de sahne önünden izleseydik!” dediler.
Peki onlarla aynı taksiye neden mi bindik?
Çünkü stat çıkışı oluşan yoğun kalabalık bir anda metroya hücum edince canım hiç o dar tünele girmek istemedi.
Yanımdaki arkadaşımı da “Buluruz bir taksi” diyerek sürükleyip TEM’e çıktık. Ama ne çıkmak! Bariyerleri filan atlayıp zıplayarak...
Malum, Madonna konserinden çıkınca insan kendini ekstra atletik hissediyor.
Yola çıktık ama o da ne? Taksilerin hepsi rezerve! Herkes müşterisini bekliyor, şaka gibi!
Bir tanesi, “Tamam” dedi, “Ben sizi Taksim’e götürürüm. Ama dolmuş yaparız. Dört kişi olmanız lazım ve kişi başı 30 lira!”
Elbette koca bir “Yuh!” çektim, ama bir yandan bir an önce gitmek istiyordum bu saçma yerden...
O anda 60’lık karı koca bitiverdi yanımızda. “Biz de geliriz” dediler. Ve biz dört kişi toplam 120 liraya stattan Taksim’e geldik!
Hey taksici abiler, bundan sonra nolur “Korsan taksiye hayır!” filan diye çığlıklanmayın, rica edeceğim!

Bizim konser ünlülerini böyle gördüm

- Pascal Nouma’yı stada girerken güvenlik görevlileriyle tartışırken...
- Pamela Spence’i bir arkadaşının omzuna çıkmış, bağıra çağıra şarkılara eşlik ederken...
- Hande Yener’i oğluyla konseri izlerken...
- Gizem Özdilli ve Doğa Rutkay’ı “Arkadaşlara ulaşıcaz” bahanesiyle öne geçmeye çalışırken GÖRDÜM