Madde madde sigara yasağında son durum

Eğer içerideki müşteri yasağı anlamış ve sindirmişse, ne kadar tiryaki olursa olsun dışarı çıkıp içiyor. Saygılı davranıyor.

O zaman mekan sahibi de rahat ediyor. Kaçamak bir şekilde içeride sigara içmeyi isteyen müşteri de vazgeçiyor düşüncesinden... 

Ama evet, bazı müşteriler var ki iki kadeh içtikten sonra dünya umurlarında değil. Hemen sigaralarını yakıveriyorlar.

Mekan sahibi de müşteri tanıdık olsun-olmasın, ikaz etmek istemiyor.

Bazen garsona söylüyor, “Uyar oğlum şu adamı/kadını” diye.

Gel gör ki garsonu kimse takmıyor. Fosur fosur tüttürmeye devam ediyor sarhoş müşteri. Birçok mekan sahibi bu noktada sıkıntıya düşüyor.

Diyorlar ki, “Sarhoş müşteriyi gidip nasıl ikaz edeyim? Üstelik neden bununla uğraşayım?”.

Haklılar! Mekan sahibi tek tek neden uğraşsın müşterilerle?

Ayrıca garsonu kaale almayan müşteri, yeri geldiğinde mekan sahibini de kaale almayabilir. 

Sigara yasağı karşılıklı da delinebiliyor. Mekan sahibi diyor ki, “Ey millet! Gece 01.00’den ya da 02.00’den sonra sigara içebilirsiniz”.

O zaman müşteri ne yapsın? Tabii ki içiyor!

Dışarıya çıkıp üşüyecek hali yok. Karşılıklı anlaşma yapılmış çünkü.

Eğer içeride sigara içiliyorsa, bazen mekanların şöyle bir maruzatı olabiliyor:

“Yahu bilmem neyin ya da bilmem kimin özel daveti var, o yüzden bu gece sigara serbest”.

Böyle bir gerekçe olabilir mi? Bana çok saçma geliyor.

Ama bu gerekçeyi savunan çok fazla. “Nasıl yani” diyorlar, “Gecenin tüm parasını ödediler, elbette sigara içmeye de hakları var”.  Oysa yok! O zaman evde yapsınlar o daveti!

“Şu şu mekanda sigara içiliyor, bakınız yasak deliniyor” diye ilk yazanlardan biriyim. Hatta tekim. Misal: Levent’teki canlı müzik mekanı Fancy’yi yazmıştım.

Ama bu da bir marifet ya da çözüm değil.

Üç-beş tane popüler mekanı “sigara içiliyor” diye ifşa ettin, gerisi ne olacak? Önemli olan bu anlayışın sağlıklı bir şekilde yerleşmesi.

Yoksa malum, biz Türk’üz, illa ki deler geçeriz.

Hani bu pratik gerçeği de unutmamak lazım. 

Konuştuğum bir mekan sahibi, “Keşke ıspanya modeli bizde uygulansa” demişti. ıspanya modeli dediği de şu: 100 metrekarelik mekanlarda sigara içmek kesinlikle yasak. Ama 100 metrekareden büyük yerlerde mekan sahibine bırakılıyor sorumluluk. Deniyor ki: ıster içir, ister içirme.

Barselona’ya en son bir ay önce gittim. Gördüm ki, büyük metrekareli her mekan sigara içirtiyor. Yasaklamıyor.

Bu model bizi ne kadar tatmin eder, ayrıca ne kadar doğru, o da tartışılır... 

Sonuç? Yasağa uyulması taraftarıyım. Ama yasağı denetleyenler kimlerdir, nasıl denetlerler, hiçbir şey belli değil. Onu da anlamak/bilmek taraftarıyım.

Öte yandan durum ortada: Her yerde öyle ya da böyle deliniyor sigara yasağı.

Ve böyle olmaya da devam edecek. Görünen köy dumanaltı yani...

Nasıl geçti habersiz hafta sonu

PUBLIC’E NE OLMUŞ?

Şişhane’deki Public bir adet Reina/Anjelique kırması olmuş.

Cuma gecesi oradaydım ve içerideki kitle bu iki mekandaki kitlenin tıpkısı.

Bir görme/görünme merakı, fazladan bir şıkırtı...

Oysa bu kitle şişhane turisti aslında. Bir, bilemedin iki ay sonra sıkılır/kaçar gider. Esas müdavimi olduğu yere geri döner.

Public’in kendi müdavimini yaratmasını beklerdim. O zaman kendine özgü olacaktı. Bu haliyle ne yazık ki özgünlükten uzak.

Bir anda kendi kendini sıradanlaştırdı, üzgünüm.

Public’in hemen yanına açılan Cihangir pizzacısı Miss Pizza ise çok iyi bir yere konumlanmış. Söylemeden geçmeyeyim.

TAKSİCİYE FAZLADAN PARA!

Hafta sonu, hele hele gece yarısı Tepebaşı’nda taksi bol ama taksicileri bir yere gitmek için ikna etmek zor! ılla uzun mesafe istiyorlar.

Çünkü trafik had safhada ve trafiği çekeceklerse eğer, uzun mesafe gitmeyi tercih ediyorlar. En sonunda bir tanesini zorla durdurup “15 lira vereceğim” dedim!

Cihangir’e gitmek için. Zevkle kabul etti.

Ben içimden küfrediyordum tabii.

OTTO ÖNÜNDE DURMAYA ÇALIŞMAK... 

Asmalımescit’te küçük Otto’ya hafta sonu uğramak büyük bir çılgınlık.

Dışarıda durmak da içeriye girmek de zor! Böyle bir kalabalık yok!

En son kapıda durmaya çalışırken bir oyuncunun (sarhoştu, adını vermeyeyim şimdi) sohbet ettiği arkadaşlarına yüksek sesle küfredip durmasına dayanamadım ve orayı terk ettim.

Bazen oyuncular cidden katlanılmaz olabiliyor.

NEREDE, NE VAZİYET GÖRÜLDÜLER

Aslında bu, bizim ekin en çok takip edilen köşeciğinin malzemesi...

Ama ben o köşeye kaptırmadım. ışte iki adet ilginç “görüldüler” haberi:

1. Cemil ıpekçi’nin ex-sevgilisi Ender Polat’ı Tepebaşı’ndaki X-Large adlı kulüpte gördüm. Bakınıyordu etrafına.

2. Tuğba Ekinci ve sevgilisini ise Taksim’deki Otherside adlı kulüpte gördüm. Ekinci garsonun uyarısına aldırmadan sigarasını çıkardı. Uzun saçlı sevgilisi de sigarayı yakmak için davrandı. Ama ne olduysa tam o anda oldu. Sevgilinin yaktığı ateş Tuğba Ekinci’nin saçına sıçradı! Kısa süreli bir saç yangını yaşandı.

Neyse, çabuk söndürüldü olay!