Madame X ya da Madonna: Asla vazgeçme, asla yenilme

Şovun bitiminde konseri beraber izlediğim arkadaşlarımla en çok dilimize düşen mesele şuydu: “Taş gibiydi!”
“Yok yok, kolları biraz sarkmış mıydı ne?”
“Yine de yaşına göre çok iyiydi, laf etmeyin!”
Madonna şu sıralar durmadan lafı yaşına (60 yaşında) getiren medyadan şikayetçi ve onlara laf ediyor ya.
Aslında bu yaş meselesi çok önceden başlamıştı.
Sadece medya değil, hayranları bile yaşıyla ilgili bir şey söylemeden duramıyordu işte. Belli ki bu yaş muhabbeti daha çok devam edecek.
Madonna ne kadar iyi bir albüm yaparsa yapsın, önce yaşına dair bir vurgu olacak.
Lakin tüm bu yaş vurgusu Madonna’yı daha çok kamçılıyor gibi.
Yeni albümü “Madame X”in tüm şarkılarını cuma günü dijital platformlarda açılır açılmaz dinledim ve sonuç:
Meğer Latin pop aleminin yeni prensi Maluma ile birlikte söylenen ve bir ay önce ortalığa saçılan coşmalı hit “Medellin”, tamamen Madonna’nın ortaya attığı bir yemmiş.
Maluma etkisiyle daha çok tıklanıp dikkat çekmek uğruna...
Esas söylemek istediklerini, yani sert mesajlarını diğer şarkılara saklamış Madonna.
Epeydir konserlerinde zaten bir politikacı gibi uzun uzun dünya meseleleri üzerine konuşmaya bayılıyordu.
Bu kez her şeyi direkt şarkılarına dökmüş.

UYANMAMIZ LAZIM, AMA NASIL?

Yeni bir demokrasiden bahsettiği “God Control” şarkısında Madonna özetle diyor ki:
“Herkes gerçeği biliyor, uyanmamız lazım, reformlardan bahsettikleri zaman gülüyorum!”
Yeni demokrasinin açılımı ne, bilmiyoruz.
Madonna’nın bu konudaki net önerisini de...
Ama şunu da anladığını itiraf ediyor, insanların neden silah aldığını...
Oysa YouTube’un komplo teorisyenlerine bakarsanız Madonna son Eurovision performansında yaptığı şovla aslında “şeytanın ta kendisi.”
Yani dünyayı iyileştirmek isteyen bir star filan değil.
“Çünkü” diyorlar, o şovda yeni bir gelecek kurulmasını çok eskiden beri kullanılan bazı sembollerle anlatıyordu ve kimliğiyle şeytanı temsil ediyordu.
YouTube’daki komplo teorisyeni aslında Madonna’nın tam istediği şey:
Kışkırtıyor ve kışkırtmasının karşılığını alıyor.
Çünkü bugüne kadar Madonna’yı Madonna yapan ana element tamamen buydu.
Onun hazzı, kışkırtmak.
Ama bunu da şık bir şekilde yapmak...

MADONNA’YI AYAKTA TUTAN YENİ ŞEY

Yeni albümdeki bir başka şarkıda, “Killers Who Are Partying”de Madonna “Kim olduğumu biliyorum, kim olmadığımı da” deyip ekliyor:
“Ama bir gay’in canı yandığı zaman gay’im
Bir Müslüman’dan nefret edildiği zaman Müslümanım
İsrail hapsedilirse bu kez İsrail’im
Bir yoksul küçük düşürüldüğünde ise yoksulum.”
Samimi mi değil mi tartışılır.
Ortaya karışık oynayıp oynamadığı da...
Lakin şu bir gerçek: Madonna’yı ayakta tutan şey artık siyaset.
Ya da şöyle diyelim: Dünya üzerinde dönen tüm dolaplar.
Bir demecinde şöyle diyor:
“Çok çılgın zamanlardayız. Çünkü şimdiki özgürlüklerin hepsi için geçmişte çok savaştık ama şu an hepsi sistematik bir şekilde elimizden alınıyor gibi.
Bu beni umutsuz hissettirmiyor. Aksine daha çok mücadele etmeme neden oluyor”.
Nitekim yabancı medyada albüm hakkında çıkan yorumlara bakarsanız durum tam da bu: Madonna yine savaşıyor diyorlar, savaşmak için geri döndü.

YENİ NESLİN UMRUNDA MI

Peki yeni neslin bu mücadele ne kadar umrunda?
İşi rakamlara, tıklanmalara filan vurursak sonuç parlak değil. Bir albüm çıkardığından yeni neslin haberi olmayabilir, hatta çoğu zamanında seks ve din üzerine tabuları yıkmış bu ‘yaşayan ikon’u sadece Maluma’yla yaptığı düetle tanımış bile olabilir.
Ama işte tüm bu zorluklar Madonna’nın ayakta kalmasını sağlayan şeyler.
Yoksa döneminin çoğu starı gibi belki de çoktan öteki alemlere kayıp gitmişti.
Kendi isteğiyle ya da kendi kendini bile isteye mahvedip tüketerek...
Bugüne dek hiçbiri olmadı ve şimdi yelpaze misali bin tane kimliğe sahip Madame X’le dünya huzuruna tekrar çıkıp meydan okuyor 60’lık Madonna.
Ve sanırım
bu kez, “Like a Prayer” zamanlarından çok daha fazla savaşması gerektiğinin bilincinde...