Paylaş
* HER ŞEYE RAĞMEN YENİ BEYAZ MI?
Mete Horozoğlu’nun Magnum Altın Kelebek’teki sunuculuk performansı yeterince konuşuldu, eleştirildi.
Temcit pilavı gibi aynı şeyleri tekrarlamanın anlamı yok.
Belki bir tek şunu tekrarlayabilirim: Horozoğlu’nun sahneye gelenlerle yaptığı “abim”li, “kardeşim”li konuşmalarının sevimsizliğini...
Yine de Horozoğlu’nu izlerken, özellikle de VTR’lerdeki üslubuna bakarak, “Yeni bir Beyaz mı doğuyor?” diye düşündüm.
Çünkü Horozoğlu, özellikle VTR’lerdeki mimikleriyle (ve ayrıca fiziksel benzerliğiyle) fena halde Beyaz’ı anımsatıyordu.
* ÇAĞATAY NEREDE SERENAY?
Kırmızı halı röportajları sırasında Seranay Sarıkaya’ya öylesine sordum: “Çağatay nerede?”
Yanıt vermedi, sadece güldü Serenay.
Ben de laf olsun diye birkaç kez daha tekrarladım papağan misali, “Çağatay nerede?” diye.
Yine güldü ve yanıt vermek istemedi Sarıkaya.
Şimdi Ediz Hun’vari olacak ama: Cidden çok güzel ve zarif gülüyor Serenay.
Neyse, ben hala Çağatay’da kaldım tabii.
Sarıkaya’nın ısrarla Çağatay’lı sorulara yanıt vermek istememesi bir stratejinin ürünü olsa gerek.
Büyüklerinin kendisine, “Özel hayat sorularına sadece gül geç, asla yanıt verme” dediğini düşünüyorum.
Ama işte Sarıkaya içinden Çağatay geçen yazılardan yine de kurtulamıyor. Bakınız şekil 1A, bu sütun toprakları...
* TAMAMI BU KADAR MI?
Ömür Gedik, Cengiz Semercioğlu ve Sibel Arna’yla beraber yaptığımız kırmızı halı röportajlarından sonra elbette Twitter yorumlarına hemen göz attık.
Benim hakkımdaki en eğlenceli yorum şuydu:
“Onur Baştürk’ün tamamı bu kadar mı?”
Eh, yanıma Tülin Şahin’i alıp röportaj yapmaya kalkarsam böyle olur tabii!
Neyse ki bir ara Okan Bayülgen geldi kırmızı halıya da, eşitlendik boy olarak!
*******************
Murat Boz ve GayMag
Pazar günü yazmıştım:
5 Temmuz’da piyasaya çıkacak ilk popüler gay dergisi GayMag’in kapağında Murat Boz yer alıyor diye...
Gel gör ki yazının yayınlandığı gün tuhaf bir şey oldu.
Önce Murat Boz cephesinden aradılar.
“Onur, bizim böyle bir kapak projesinden haberimiz yok. Bununla ilgili bizi arayan dahi olmadı!” diye.
Bunun üzerine hemen GayMag’çileri aradım.
Onlardan da şöyle yazılı bir yanıt geldi:
“İlk sayı kapağında Murat Boz ile sözlü ve yazılı çalışma kararı almıştık. Bu kararın üzerine fotoğraf çekimi gibi belirli çalışmaları bitirmiştik, ancak sevgili Murat Boz’un iş temposu nedeniyle çalışmaları durdurduk.”
Sonuç: Ben hiçbir şey anlamadım bu işten sevgili okur!
***********************
Kağıt Radikal nostaljisi
Radikal artık sadece dijitalde, kağıt versiyonu maalesef tarih oldu.
Son kağıt sayıyı okurken ister istemez nostalji tünellerine düştüm bir okur olarak.
İşte ilk elde hatırladıklarım:
* Serkan Özkaya’nın hazırladığı el yapımı Radikal nüshası...
* Radikal 2’de satır satır okunan tüm analiz yazıları, ama en çok da Naim Dilmener’inkiler...
* Perihan Mağden’in sular seller gibi okunan ve sonra üzerine yorum yapmaya doyulamayan yazıları...
* Nur Çintay’ın gazeteye ilk köşe yazdığı günlerde nasıl da tepkiyle karşılandığı...
* İlk kültür-sanat sayfalarının üstünde yer alan, yan yana küçük/kutu haberlerin bile nasıl özenle hazırlandığı...
Paylaş