Kaldır kafanı, perdeye bak

Referandum sebebiyle pazar günü değil cumartesi sona erecek İstanbul Film Festivali’nin tanıtım filmi şu sıra favori videom.

Haberin Devamı

Kaldır Kafanı konulu konsept video tam da şu anki hayatımızı özetliyor.
Uyanır uyanmaz elimize telefonu alıp Instagram’ı, Snapchat’i açıp neler olup bittiğini kontrol edişimizi...
Takip ettiğimiz insanların gece neler yaptığını bir çırpıda öğrenişimizi...
Gün içinde arkadaşın gönderdiği abuk bir videoyu izlememizi yahut WhatsApp gruplarındaki bitmeyen sonsuz muhabbeti...
Festival videosu özetle diyor ki, telefondan biraz kafanı kaldır ve gel bir film izle.
Güzel temenni tabii.
Ama sinema salonunda bile bazen telefona baktığım oluyor. Fena bir şey bu.
Sosyal medyaya değilse bile WhatsApp’a.
Çünkü WhatsApp durmuyor, vık vık vık...
Eğer telefondan kafamızı kaldırırsak festivalde hoş filmler var aslında.
Bir tanesi dün gösterildi. Çarpıcı, değişik, deneysel bir şeydi. Alman sanatçı Julian Rosefeldt’in büyük başarı kazanmış video art işinin uzun metraj hali: Manifesto.
Başrolde sıkı rollerin sıkı oyuncusu Cate Blanchett vardı.
Bugün ve yarın ise Newton diye bir film var. Tam seçim öncesi iyi gidebilir.
Çünkü film bir köye sandık gözlemcisi olarak atanan idealist memurun başına gelenleri trajikomik bir tatta aktarıyor. Unutmadan, olaylar Hindistan’da geçiyor... 

Haberin Devamı

Kaldır kafanı, perdeye bak

Yol kenarı parkları 

Yine yeşillendi fındık dalları dönemine, yani bahara ufak ufak girmiş bulunuyoruz.
Bir şehirde baharı karşılamak için en iyi yerler neresidir?
Tabii ki parklar.
İstanbul’da birkaç yer dışında öyle büyük park yok. Mahalle içindeki küçük bazı parklar ise Allah’a emanet.
Esas parklar ise yol kenarlarında! Özellikle TEM’de filan.
Park ve bahçeler müdürlüğü öyle bir peyzaj yapıyor ki buralara, her gördüğümde ben şok. Bir abartı, bir çılgın bitki çeşitliliği.
Oysa orası yol kenarı yani, egzozun dibi, oksijen alacağın park değil.
Geçen pazar bu yol kenarı parklarında piknik yapan dahi vardı.
Bir şeyler hep ters, hep.

Tuhaf şeyler 

Kim Milyoner Olmak İster’e katılan delikanlı demiş ki, “Yarışmaya zengin kız arkadaşımın maddi durumuna erişebilmek ve onu etkilemek için katıldım”.
Böyle söyleyince kız arkadaşı “Küçük düşürüldüm” diyerek adamı terk etmiş.
Kız haklı tabii, adamın yaptığı über manasız bir açıklama.
Dikkat çekmenin daniskası.
Bir de adam, “para yoksa aşk yalan” demiş.
“Asıl dikkat çekme varsa aşk yalan bebeksi” diye çemkiresim geliyor.

Haberin Devamı

Yeni bir mekan daha 

Beyoğlu Tepebaşı’ndaki Bird bir dönem en popüler yerlerdendi. Aliye Turagay’ın yarattığı mekan kapandıktan sonra burası da sessizliğe bürünmüştü. Şimdi eski Bird’ün yerine Mila açıldı. Henüz mekan birkaç günlük.Duble Meze’den ayrılan Arto Ankaralıyan’ın açtığı mekanda başrol yine mezelerin olacakmış. İlerleyen saatlerde ise DJ’li eğlence.. 

Yazarın Tüm Yazıları