Kaçış yok, Sevgililer Günü’nden zevk al!

Kaçış yok kurtuluş yok!
Madem öyle zevk almaya çalışmak lazım.
Mesela...
- Halihazırda sevgilin varsa gerçekten bugün farklı, daha heyecanlı bir şey yap. Rutinin dışına çıkmaya çalış. En çok rutin öldürür ya aşkın gidişatını...
- Sevgilin yoksa da heyecanlı bir şey yapabilirsin! Çılgın misal: Eski sevgililerini ara, teker teker sevgililer günlerini kutla! Al sana heyecan. Ortalığı/duyguları karıştıracağın için gümbürtüyü seyreyle şimdi...
- Sevgilin var da aran iyi değilse, bitti bitiyor gibiysen, arada derede bir vaziyetteysen gerçekten bu durumu bir günlüğüne unut. Karşındakini de ikna et ve güzel bir yerde yemeğe çıkın. Yeniden tanışıyormuş gibi yapın. O ilk gününüzü anımsayın. Gün bitince de ayrılın, pek orijinal olabilir hani...
Kısacası...
Sevgililer Günü denen şey aslında iyi bir şey.
Günümüzde markaların elinde oyuncak olsa da hoş bir oyalanma vesilesi.
Cidden tadını çıkarmak lazım.
Gününüz kutlu olsun aşkitolarım!

Artık Instagram kuyruğu denen bir şey var
Fotoğraf çekmek ve daha sonra bu fotoğrafı Instagram hesabına koymak için yaşıyoruz. Doğru mu? Doğru.
Çoğumuz böyleyiz.
Anı yaşamaktan öte bulunduğumuz yerin fotoğrafını çekmek daha önemli artık.
Ama şunu da ilk kez gördüm hani:
Fotoğraf çekmek için kuyruğa girmek...
An itibariyle dünyanın en çok Instagram karesi potansiyeli taşıyan şehirlerinden birinde, Rio’dayım ve burada bildiğin Instagram için kuyruk gördü bu gözler.
Mesela şehrin ironik simgelerinden biri olan Escadaria Selaron’da.
Basbayağı kırk kişi filan sıradaydı.
Sırası gelen merdivenlere geçiyor, fotoğrafını çekiyordu.
Sonra onun arkasındaki...
Fotoğraflar çekilirken de etraf tamamen boşaltılıyordu. Film çeker gibi.
Çekilen karede yalnız olmak mühim ya, o bakımdan.
Daha pek çok noktada böyle Instagram kuyruğu vardı.
Ve insanlar bu duruma çok alışmış.
Kendiliğinden kuyruğa girip saygılı bir şekilde bekliyorlar.
Sırası gelen o turistik noktanın fotoğrafını çekiyor ve gidiyor.
Valla bana deli işi geldi.
O kadar da değil. 

Bir şeyler değişiyor mu
Şahan Gökbakar’ın son filmi “Kayhan”ın ilk üç günlük izlenme rakamı beklentilerin çok altında kalmış.
Elbette bu film bir “İvedik” serisi değil ama yine de Şahan Gökbakar etkisi olmalıydı.
Demek ki sinema seyircisi bu tür karakter komedilerine doymaya başladı.
Haklılar da. Daha çok yeni benzer bir komedi, yani “Deliha” vizyona girmişti.
Peşinden bir de onun erkek versiyonu “Kayhan”a katlanmak akıl kârı değil.
Nihayet bir şeyler değişiyor işte.
Umarım yerine artık gerçek sinema gelir.