Paylaş
Tabii ki sanat ve sanatın yan etkinlikleri sayesinde...
İlk sanat olayı galeri temsiliyeti olmayan bağımsız 37 genç sanatçının işlerinden oluşan One ile başladı.
Bilgili Holding ve shopi go Art iş birliğiyle gerçekleşen One’ın ardından Mamut Limited geldi. Mamut Art Project isimli butik sanat fuarına katılmış sanatçıların edisyonlu ve özel üretilmiş çalışmalarını içeren Mamut Limited’in ilk fiziksel etkinliği Yapı Kredi bomontiada’da açıldı.
Son sanat olayı ise hafta başında açılış ve proje çalışmalarına dair tüm detayları yazdığım Fatih’teki tarihi Zeyrek Çinili Hamam’daki serginin açılmasıyla gerçekleşti.
The Marmara Grubu’nun 13 yıl süren restorasyon çalışması sonucu şehre kazandırılan Çinili Hamam’da yerli ve yabancı sanatçıların işlerinden oluşan “Kalıntıların Şifası” sergisinin açılışı yapıldı.
Serginin herkes tarafından izlenmeye başlama tarihi 30 Eylül.
En az işlerin kendisi kadar hamamın atmosferi de ilgi çekici olduğu için bu sergiyi mutlaka görün derim. Müthiş bir tarihi atmosfer ve modern eser birlikteliği olmuş.
GALA SALI GÜNÜ
Ve esas hareket salı günü 18’inci Contemporary İstanbul’un gala yemeğiyle başlıyor.
Tersane İstanbul’daki gala yemeğinin ardından 27 Eylül’de ön izleme gerçekleşecek.
28 Eylül ve 1 Ekim tarihlerinde ise fuar genel ziyarete açık olacak.
22 ülkeden 67 galerinin katılacağı CI’ın en hoş yanlarından biri Anadolu’nun farklı şehirlerindeki çağdaş sanat inisiyatiflerine de yer veriyor oluşu.
Onlar sırasıyla Ankara’dan Ka Atölye, İstanbul’dan NOKS Art Space ile KOLİ Art Space ve Antalya’dan Kıyı Project.
Fuarın ilgi çekici bölümlerinden biri ise CI Photo Focus. Simone Klein küratörlüğündeki bölümün öne çıkan sanatçıları Lennart Brede ve Can Akgümüş.
Marc Oliver Wahler küratörlüğündeki The Yard fuarın heykel bölümü ve bu bölümün tüm işleri Tersane’nin avlusunda sergilenecek...
Gelelim İstanbullular için önemli olan bir diğer mevzuya.
Bu yıl da Contemporary İstanbul’a deniz yoluyla ulaşım olacak.
27 Eylül ile 1 Ekim tarihleri arasında Kadıköy, Üsküdar ve Beşiktaş’tan kalkan şehir hatlarıyla Tersane’ye yürüme mesafesindeki Hasköy İskelesi’ne erişim sağlanacak.
Deniz Taksi uygulaması da var tabii. Ama deniz taksi sayısı yetersiz ve bu nedenle sistem büyük olasılıkla kilitlenecek. Ayrıca çok fazla pahalı.
Taksim’deki BİZ’de neleri tatmalı
Hem farklı semtlerde açılan iyi restoran ve kafelerin varlığı hem de trafik nedeniyle İstanbullu mahallesinden çıkmamaya başlamıştı.
Neredeyse olay şuna dönüşmüştü:
Mahalleden çıkmak için çok iyi bir neden gerekiyordu.
Bu da çoğu zaman bir sanat olayı ya da yeni açılan bir restoran oluyordu. İşte Taksim’in göbeğinde, yeni AKM binasında yer alan BİZ İstanbul restoranı da mahalleden çıkmaya iyi bir neden arayanlar için bire bir...
Lokanta, bar ve Has Salon isimli üç farklı bölümden oluşan BİZ’in benim için ilk ayırt edici yanı, Tabanlıoğlu Mimarlık ve Tilbe Çakır ortak yapımı olduğunu öğrendiğim tasarımı oldu.
Mekânın özellikle bar kısmı İstanbul’un en uzun ve geniş ölçekli barı olabilir.
MENÜDE YOK YOK
BİZ’in şef Tolga Atalay yönetimindeki menüsü de üçe ayrılıyor.
Öğlenleri de açık olan lokanta kısmındaki yemekler daha çok ağır ateşte pişmiş tencere yemekleri, çorbalar, zeytinyağlılar, dolmalar, börek ve çöreklerden oluşuyor.
Bar menüsünde ise pideler, çöp şiş ve hamburger ön planda.
Mesela barda otururken tattığım kıymalı yumurtalı Fatih pidesi nefisti. Has Salon menüsünde ise yok yok. Benim tavsiye edeceklerim şöyle:
Önce talaş böreği.
Gerçekten böyle bir lezzet yok.
Ardından domatesli pilavla birlikte gelen karnıyarık.
Ve hâlâ yeriniz kalırsa iskorpit pilakisi!
Paylaş