Paylaş
O zamanın ABD Başkanı Twitter hesabından şöyle yazıyor:
“Bugün eşitlik yürüyüşümüzde büyük bir adım. Gay ve lezbiyen çiftler artık herkes gibi evlilik hakkına sahip. Aşk kazandı.”
O dakikadan sonra “Aşk kazandı” yani #lovewins hashtag’i dalga dalga bu habere sevinenler tarafından kullanılmaya, paylaşılmaya başlanıyor.
Bir süre sonra zaten “love wins” deyince akla direkt yasal hale gelen eşcinsel evlilikler geliyor.
Önceki gün Hande Yener ilk İngilizce şarkısını Spotify’da yayınladı, şarkının adı:
Love Always Wins.
Araya bir “always (daima)” eklenmiş ama nafile, gönderme yapılan yer belli.
Kimse aptal değil.
Zaten ilk günden sosyal medyada tartışma başladı bile.
Neden? Çünkü şarkıyı Mert Ekren yazmış.
Mert Ekren geçtiğimiz aylarda yaşanan Mustafa Ceceli, eski eşi Sinem Gedik ve İntizar arasında gelişen olaylarla ilgili yapımcısının Instagram post’unun altına bol küfürlü bir sürü yorum döşenmişti:
“Çamur gibi yapışkansınız i.neler. Boş bir ada versek ya bunlara, orada takılsalar...
Eşcinselliği normalleştiren, özendiren, haklı gösteren hareketlerin karşısındayım.”
Şimdi gelinen nokta ise çok havalı, çok gay: “Love Always Wins”...
Yersen.
Bu işte bir tuhaflık bir samimiyetsizlik yok mu?
Kına gecesinde konuşulan o detay
İdil Fırat’ın kına gecesine gidenlerin paylaştığı görüntüler arasında en çok
dikkat çeken, müstakbel gelinin
dört kişinin taşıdığı
taht şeklindeki “tefour”la salona girdiği anlardı.
Benzer görüntüleri daha önce bir başka ünlünün düğününde görmüştük:
Murat Yıldırım’ın düğününde.
Yıldırım’ı da düğününde “tefour”un üzerinde taşıyarak salona almışlar; hatta Yıldırım “Leğende taşıdılar” diyenlere tepki gösterip bunun bir gelenek olduğunun altını çizmişti.
Murat’ın eşi Faslı’ydı.
Gelin tarafının gelenekleriyle harmanlanmış bir düğün haliyle gayet normal, gayet hoştu.
Ama İdil Fırat’ın kına gecesindeki “tefour”u cidden anlayamadım.
Kafalar karışmış galiba..
Tuba’nın yaratıcı desteğiyle ‘Chicki Boom’ geliyor
Sonbaharda İstanbul gece hayatında yeni bir şeyler yok mu diye bakınırken karşıma nihayet yeni ve heyecan verici bir proje çıktı: Chicki Boom.
La Boom, Gizli Kalsın ve La Boucherie’nin yaratıcısı Umut Evirgen’in yeni mekanı Chicki Boom.
Yine “speakeasy”, yani gizli bar konseptinde.
Ama Gizli Kalsın’da olduğu gibi canlı Türkçe müzik olayı yok.
Burası yurtdışı gizli barlarında olduğu gibi şık bir kokteyl barı olacakmış.
“Chicki” isminin ilhamı ise 1998 yapımı Great Expectations adlı film.
O filmde Anne Bancroft’un canlandırdığı karakter...
Evirgen’in yeni mekanındaki en büyük destekçisi ise sevgilisi Tuba Büyüküstün.
Tuba mekanın dekorasyonuyla yakından ilgileniyor, fikirler veriyormuş.
Yeni mekanda Tuba’nın zevklerinden de izler göreceğiz kısacası.
Mekan, eylül ortası gibi açılıyor...
Paylaş