İki farklı ve gerçek şehir hikayesi

Dinle dinle nereye kadar... İşte dinlediğim, kahramanlarının isimleri önemsiz, iki farklı ve gerçek şehir hikayesi.

Haberin Devamı

1. ESKİ EŞ ÖNCE YIKTI SONRA ONARDI
Adam boşanmış, çocuğu var. Karısı onu aldatmış.
Yani adam hayli hasarlı. “Kadınlara güvenmiyorum” diyecek denli... Ve ne tuhaftır ki, eski eşi şimdilerde adama tekrar yanaşıyor. Pişman olduğunu söylüyor.
Sık sık, “Çocuk çok hasta, eve gel” diyor. Görüşmek için bahane üretiyor. Çünkü adam zengin ve playboy filan değil. Günümüz şartlarında, kadınların deyimiyle bir pırlanta!
Bir süre sonra adam biriyle ciddi flörte başlıyor.
Zeki, hoş, bekar bir kadınla...
Ona kısaca ikinci kadın diyelim, karışmasın...
Adam açık sözlü, her şeyi ona anlatıyor, “Karım böyle böyle yaptı, boşandım” filan diye.
İkinci kadın aslında bu tür konuşmalardan sıkılıyor, ama adamın dürüstlüğü hoşuna gidiyor. Ve çıkmaya başlıyorlar.
Ama ne çıkmak! Birkaç kez tatile gidecek oluyorlar.
Adamın hep son dakikada bir şeyi çıkıyor ve gelemiyor.
İkinci kadın tek başına yollanıyor tatile!
Bir keresinde adam şöyle diyor telefonda ikinci kadına: “Çocuk kusmaya başlamış, onun yanında durmam lazım, eski eşim endişelenmiş, nolur kızma bana”.
Bir oluyor iki oluyor, bu çocuklu gerekçeleri sineye çekiyor ikinci kadın.
Ama alkollü olduğu bir gece dayanamıyor, “Bıktım” diye mesaj atıyor, “Sana hayatta başarılar”.
Ertesi sabah pişman oluyor, adamı aramak istiyor ama vazgeçiyor. Aradan bir hafta geçiyor.
İkinci kadın tam her şeyi unutmak üzereyken kapısı çalıyor. Bir açıyor ki karşısında o! Adamın eski eşi!
Fotoğraflardan tanıyor onu. Aşina yüzüne.
Şaşırıyor ikinci kadın. Evini nereden bulmuş, bulmuşsa bile ne demeye gelmiş?
“Kısa keseceğim” diyor eski eş.
“Bir haftadır berbat durumda. Seni çok sevdiğini söyleyip duruyor. Ondan nefret ettiğini düşünüyor. Bir kadın olarak biliyorum ki onu seviyorsun. Nefret ettiğin filan yok. İlk başta ilişkinizi kıskanmış, hatta takip bile etmiştim arabayla buraya kadar... O yüzden sürekli onu eve çağırıyordum çocuklu bir bahane uydurup... Ama sonra dedim ki, ne yapıyorum ben? Adamı mahvetmişim, şimdi de flörtüne engel olmaya çalışıyorum... Sözün özü, nolur onu ara! Beraber olun. Mutlu olmayı hak ediyor. Ve inan, aradan çekileceğim. İyi bir baba zaten, çocuğuyla yeterince ilgileniyor. Ama mutsuz olunca bir haftadır çocuğunu bile görmek istemedi. Düşün durumunu!”
İkinci kadın şoku atlattıktan sonra adamı arıyor telefonla.
Adam şaşkın, adam mutlu.
Hemen buluşuyorlar ve o günden bu yana gayet iyi ilişkileri.
Ve adam eski eşinin önce her şeyi yıkıp sonra onardığından hâlâ habersiz...

Haberin Devamı

2. KARIN DA OLACAKSA GELELİM!
İki yakın ve bekar kadın arkadaş akşam yemeği sonrası bir bara gidiyorlar. Biraz eğlenmek, kafa dağıtmak için.
Bar sıkış tepiş, çok kalabalık.
Hemen yanlarındaki grupta bir adam var.
Sürekli onlara bakıyor.
İki kadın arkadaş bu bakışları fark ediyor tabii.
Kendi aralarında durumu analiz ediyorlar:
“Sana bakıyor, senden hoşlandı galiba?”
“Yok canım, emin misin?”
“Eminim, evet. Ama söyleyeyim bu adam evli.”
“O zaman boşver, işim olmaz.”
İlerleyen dakikalarda adam “Merhaba” diyor, tanışıyorlar.
Muhabbet ilerliyor. Adam alkolün de etkisiyle ağzındaki baklayı ansızın çıkartıyor: “Buradan bana gidelim mi? Muhabbete orada devam ederiz?”
İki kadın arkadaş birbirine bakıp gülüyor. Sonra bir tanesi adama şöyle bir yanıt vererek golünü atıyor:
“Karın da bizimle olacaksa ve onunla yalnız kalacaksak gelelim tabii.”
Adam bozuluyor, son sürat yanlarından uzaklaşıyor...

Yazarın Tüm Yazıları