Paylaş
İzledim ve “Yok artık” modundayım.
Güvenlik kamerası görüntüsünden ziyade profesyonel bir film setini andıran kayıtları izlerken zihin labirentime sık sık Marlon Brando’nun o malum (az önce andığım) filmindeki “Stella” diye bağırıp çağırması geldi.
Özcan Deniz kavga kayıtlarında sıkça o tondan bağırıyor.
Tişörtü yırtılsa bile o tondan taviz vermiyor.
Bu arada ex çiftin kavgaları cidden berbat.
Nasıl kayıt altına alınmış bilinmez, ama son tahlilde insan bu iki huzursuz ve sinirli yetişkine değil, arada kalan küçük çocuğa üzülüyor.
Ön masaya selam vermezsen ne olur?
Aslı Şen “göz teması kurmadı” diye bar programına gittiği Linet’i sosyal medya paylaşımlarında linç etmiş.
Şimdilerde bu konuşuluyor.
“Adab-ı muaşeret gereği sanatçı göz ucuyla da olsa selam verir” diyor Şen.
Çünkü ön masada oturuyorlarmış.
Hiçbir sanatçı ön masadakilerle ekstra ilgilenmek ya da göz teması kurmak zorunda değil.
O sanatçının kendi bileceği iş.
Kimisi bu yakın temasa bayılır, ekstra ilişki kurmak ister. Kimisi oralı bile değildir, hatta sıkılır o ilgiden. Kısacası bu Linet’in ya da o an sahnede kim varsa, onun sorumluluğunda olan bir durum.
Bir yanıyla da ön masanın bu tarz bir ilgi beklemesi çok gazino döneminden kalma bir tutum.
Avatarınız hazır mı?
Bugünlerde herkesin dilinde bu var: Metaverse.
Hatta mimar bir arkadaşım en son bu yöntemle katıldığı bir iş toplantısından bahsetti.
Olay özetle şu:
Metaverse dünyasında herkesin kendine ait sanal bir avatarı var.
O avatar senin yerine toplantıya katılıp sonra alışverişe ya da partiye gidebiliyor.
“Nasıl yani?” denilse bile olaylar bu tarafa doğru kayıyor.
Metaverse önümüzdeki 10 yılda en çok konuşacaklarımızdan biri olacak.
Paylaş