Her şey yalnızlıktan

Tam da şu sözlerin tekrarlandığı yerde:
“Sorma neden niçin, her şey yalnızlıktan, bak bak bak bak güzel bir gün ölmek için...”
Şarkı Teoman’a ait.
Epeydir dinlemiyordum, perşembe gecesi Kuruçeşme’deki Goose No.25’de çıkan Fuzuli grubu bu şarkıyı tekrar anımsatmış oldu.
Bu şarkının başı da güzeldir, şöyle der Teoman:
“Suç yok, suçlu yok
Hayat böyle anladım
Aşk yok, artık yok
Ama zamanla alıştım”.
Teoman demişken belirtmeli.
Şu sıra kendisi “Nevrozumun Zindanı” isimli, yedi dakikalık, olgun döneminin belki de en sert ve samimi şarkısıyla gündemde.
Bu yeni şarkısı Teoman’ın bir yıl sonra yayınlanacak “Ben, Zargana, Deus Ex Machina” albümünün ilk habercilerinden biri.
Unutmadan: Teoman bu albüm için “Son albümüm” diyor.
Biz o gece, Goose’un geniş bir koridor gibi uzayıp giden mekânında Teoman’ın eski şarkısına eşlik ederken ortam hayli bir dönemin Hayal Kahvesi gibiydi.
Artık duymaktan bıktığımız, 90’lar Türkçe pop repertuvarının girdaplarında boğulmak üzere olan solistlerdense, Teoman’a eşlik edip bağırmak sadece benim değil, mekândaki herkesin bünyesine iyi geldi sanırım.
Çünkü şarkıda dediği gibi işte, her şey yalnızlıktan.

Milano’daki gizli bar Kuruçeşme’de

Goose’da o gece başka bir olay daha varmış.
Meğer Milano’nun ‘speakeasy’, yani gizli barı 1930’un bar şefi Benjamin Cavagna o gece mekâna konuk olmuş ve gelenlere kendi mekânının özel kokteyllerinden hazırlamış. Biz o kısmı kaçırdık ama 1930 hakkında bilgi vereyim biraz:
Benjamin’in 1930’u “Dünyanın en iyi 50 barı” listesinde 35’inci sırada yer alıyor.
Barın adresi gerçekten gizli. Bilen gidiyor.
Eğer adresi bilmiyorsanız, mutlaka bilen biriyle gitmeniz gerekiyor.
Dahası, adresi bulup gitseniz bile bazen girişiniz garanti de olmuyor.
Mekânın ambiyansı ise 1930’lar, yani içki yasağı dönemi Amerika’sı.