Hangi oyuncu Berlin’de sevgilisini sakinleştirmeye çalışıyordu

“Abi ne olacak Türkiye ile Rusya arasındaki kriz?”
Pegasus’la Berlin Schönefeld Havalimanı’na inmiş ve şehir merkezine doğru pıt pıt taksiye binmişim; ama heyhat duyduğum ilk soru bu!
Taksi şoförü tabii ki Türk ve radyoda da haberler var:
“Karadeniz’in yüksek kesimlerinde başlayan kar yağışı...”
“Bir şey olmaz, düzelir” diyorum olanca Türk kaygısızlığımla, “Radyoda müzik filan dinleseydik?”
Genç şoför kanalı değiştiriyor ama bu kez de Türkçe’mi bozuk buluyor!
“Çocukluğum İsviçre’de bir dağ kasabasında Heidi’yle birlikte geçti, ondandır” diyesim geliyor ama vazgeçiyorum.
Önümde çılgın bir program var, Berlin’in yeme-içme alemine dalacağım.
Buradaki hayatı koklayacağım.
Yanımda bayan kahkül, yani sosyal hayat eşim/karım.
Aslında bugün de Berlin sosyal hayatını aktaracaktım.
Ama son dakikada bir duyum aldım.
Dedim ki, “Bir bakmak lazım.”

“HAYAT ŞARKISI”NIN HİKAYESİ

Nitekim baktım da. Barbarastrasse’deki bir apartmanda ünlü oyuncu Birkan Sokullu’yla Berlin’de yaşayan Türk sevgilisini tartışırken yakaladım!
“Evlilik cüzdanını gördüm” diye bas bas bağırıyordu Birkan’ın sevgilisi.
Neyse ki Alman apartman görevlisi geldi de sustular!
Suskunluğun üzerine şu komut duyuldu apartman boşluğunda: “Kestik!”
Evet, bu bir dizi sahnesiydi.
Ocak ayında Kanal D’de yayınlanacak Hayat Şarkısı adlı dizinin bir sahnesi.
Son zamanlarda yurtdışında nereye gitsem bir dizinin çekimine rastgeliyorum.
Berlin’de de öyle oldu işte. Şehirde fink attığımı duyan Most Production’ın sahibi Mustafa Oğuz, “Bizim dizi şu anda orada çekiliyor, bir uğrasana” deyince soluğu orada aldım.
Gül Oğuz setteydi. Kırmızı çerçeveli gözlüğüyle alabildiğine sakin ve setteki her şeye hakimdi.
Dizinin başrolünü Birkan Sokullu’yla paylaşan Burcu Biricik (Şeref Meselesi dizisinin Kübra’sı) rolü gereği giydiği rengarenk kürküyle az evvel bir sahneyi yeni bitirmişti.
Oynadığı karakterden bahsetti biraz:
“Dizide Hülya’yı oynuyorum. Birkan’ın oynadığı karakterle, yani Kerim’le evleniyorum. Ailelerin zoruyla. Ama Hülya ona aşık. Kerim ise değil. Hülya’yla anlaşmalı bir evlilik yaptığını düşünüyor. Zaten düğün günü Kerim kaçıp Berlin’e geliyor!
Hülya da onun peşinden. Meğer Kerim’in burada bir Türk sevgilisi varmış, onu öğreniyor Hülya.
Bundan sonrasını ise anlatmayayım, sürpriz olsun.”

SEZEN’İ DE  KONUŞTUK

Hayat Şarkısı dizisinin ilk dört bölümü Berlin’de geçiyor. Sonra dizi İstanbul’a taşınacakmış.
Dizinin müzikleri ise Mithatcan Özer’e emanetmiş.
Bu arada Gül Oğuz’la perşembe ve cuma gecesi Zorlu PSM’de gerçekleşecek İngiliz Kraliyet Filarmoni Orkestrası’nın Sezen Aksu konserini de konuşuyoruz.
“Bu konser için çok çalışıldı” diyor Gül Oğuz, “İnanılmaz bir iş oldu.”
Keskin Bıçak, orkestranın çalacağı 15 Sezen Aksu eserinden biriymiş, onu öğreniyorum.
Ve Sezen’in, “Şu kıyafet nasıl olmuş?” diye sürekli Gül Oğuz’a fotoğraf gönderip yorum aldığını da...
Setten ayrılırken tüm ekibe iyi şanslar diliyorum, çünkü hava buz gibi ve onların daha tonla dış çekimi var.
Berlin’e dair sosyal yaşam notlarını da bekleyin, anlatacağım çok şey var.
Bugünlük bu kadar...