Göksel’den tüm ‘yalnız kuş’lara gelsin

Sıfır kilometre şarkıların yer aldığı yeni albümünden “Acıyor”, yeni yıl öncesi dolaşıma çıkmıştı.
Bu hafta sonu ise bu şarkının da yer aldığı “Bende Bi’ Aşk Var” albümü piyasaya çıkıyor. Albümü baştan sona dinledim.
İşte ilk izlenimler:
- Şarkılardan önce bir şey söylemek istiyorum. Göksel saçlarını iyi ki kestirmiş. Çok daha seksi olmuş.
- Albüm kartonetlerini incelemeyi seven (sapık) biri olarak kullanılan fotoğrafları ve sadeliği de sevdim. Hele albüm kapağındaki tedirgin pozu nefis Göksel’in.
- Gelelim şarkılara... Bazı şarkıların sözleri kitap cümlesi gibi. Dönüp tekrar dinlemek ya da kartonete bakıp o dizenin altını çizmek filan istiyorsun. İşte onlardan biri:
“Bazıları sonları sevmez, bazıları bağlanmak ister.
Eski bir kasette kopmuş bandı yapıştırıp tekrar dinler.”
- “Yalnız Kuş” şarkısı ise şehrin tüm yalnız kuşlarına nasihat veriyor, atlamamak lazım: “Yanlış yerde geziyor bu kuş. Bu yüzden yalnız uçuyor bu kuş.”
- Tüm şarkıların düzenlemesi Ozan Çolakoğlu’na ait. Baştan sona akustik çalışmış Çolakoğlu. Ve tüm şarkıların düzenlemelerinde belli bir bütünlük sağlamış. Piyasaya uysun diye numaralar çekmemiş.
- Benim en sevdiğim şarkı “Aşkın Yalanmış” oldu.
- Evet albümün adı (Bende Bi Aşk Var) Tuna Kiremitçi kitaplarının adını anımsatıyor.
- Sonuç? Dinlemesi zevkli bir albüm ama paragraf misali uzayan sözlere ve tipik pop dinleyicine biraz soğuk gelebilecek sound’a herkes ilk başta ısınmayabilir.
Sabır istiyor yeni Göksel albümü.
Sindire sindire dinlenmek istiyor.

Zehra dışarı çıksın mı çıkmasın mı

Kaya Çilingiroğlu kızı Zehra’nın 21 yaşına kadar barlara, gece kulüplerine arkadaşlarıyla yalnız gitmesini istemediğini söylemiş.
Bir bildiği var tabii.
Artık 16-17 yaşında dışarı çıkmaya başlıyor bir kısım gençlik. Ceplerinde babalarının paraları, ha babam harcıyor ve üstüne bir de “kız meselesi” odaklı kavgalara imza atıyorlar.
Çoğu mekan gelen para tatlı olduğu için görmezden geliyor olanı biteni.
Kaya Çilingiroğlu bu kaostan uzak tutmak istiyor Zehra’yı, tamam. Ama 21 yaş yine de abartılı.
Malum, yasaklar baştan çıkartır insanı.
Canı yasaklanan şeyi daha çok yapmak ister.
Bir de sormak isterim: Acaba aynı yasağı ileride oğluna da uygulayacak mı Kaya?

Olağan ve sıkıcı şeyler

- Karolin Fişekçi’nin her gün Orhan Pamuk’la ilgili bir demeç vermesi, ayrıca röportajlar vesilesiyle tekrar ve tekrar Pamuk’la olan olayını taçlandırması...
- Yazarların kendi gruplarındaki kanalda yayınlanan dizileri haddinden fazla övme çabaları. (Bakınız son örnek; “Son” adlı dizi)

Bağdat Caddesi’nde sevdiğim üç şey

Paris merkezli danışmanlık şirketi Presence Mystery Shopping, dünyanın 30 ünlü alışveriş caddesini sıralamış bir liste halinde.
Ve şok şok şok, listenin dördüncü sırasında Bağdat Caddesi de var. Onca AVM’nin dizi dizi sıralandığı koca İstanbul’da bir caddenin “alışveriş” kategorisinde listelere, hem de ön sıralardan girmesi kesinlikle hoş bir şey tabii. Peki Bağdat Caddesi’nin alışveriş dışında en güzel yanları ne? Tamamen kişisel üç gerekçe sıraladım, buyrunuz:
- Yürümek, yürümek, yürümek... Malum, İstanbul’da bu kadar düzayak ve uzun bir cadde yok zevkle yürüyeceğin.
- Sıkıldığın anda sarı dolmuşa atlayıp “Avrupa Yakası”nda soluğu almak... Seviyorum sarı dolmuşları...
- Kafelerde oturup gelen geçeni dikizlemek... Orta halli kafesi de mevcut, gayet lüks takılanı da...