Gece hayatında sürpriz bir isim sahnede

Akasya AVM içindeki Louie’de sahne alan Subaşı sahneye kendiliğinden, zoraki olmayan bir özgüvenle çıktı.
Demet Sağıroğlu’nun Arnavut Kaldırımı şarkısını söylemeye başlar başlamaz da rengini belli etti: Ben bu işi biliyorum!
Gerçekten de Subaşı peş peşe söylediği şarkılarda gayet rahattı, performansı akıcıydı, sesi de aynı anda naif ve güçlü.
Kıyafeti, duruşu ve güzelliğini söylemeye gerek yok zaten.
Subaşı’nı sahnede izlerken eski eşi Can Tursan’la da tanıştım.
Çok heyecanlı bir şekilde Subaşı’yı izleyen Can Bey meğer eski eşinin menajeri olmuş.
“Neden Hande Hanım bugüne kadar çıkmadı sahnelere” diye sordum ona.
“Denk gelmedi aslında. Mekanın sahibi olan ortak arkadaşımız Uğur Karabayır burada canlı performans yapmayı düşündüğünü söyleyince ben Hande’yi önerdim. Hande’nin de böyle bir motivasyona ihtiyacı vardı, çok güzel oldu”.

Köpeğiyle Subaşı’nı dinledi

Hande Subaşı’nın ilk performansını izleyenlere göz gezdirirken bir kişi dikkatimi çekti:
Kucağındaki küçük köpeğiyle ön masalardan birinde oturan hanımefendi.
Gece boyu köpeğiyle ilgilenen, onu kucağından hiç indirmeyen hanımefendi, mekandakilerin de diline düştü bir süre sonra.

En eğlenceli ikili

Şu sıra hayli renksiz olan magazin evreninin en eğlenceli malzemesi Ceren Hindistan ve Mustafa Sandal ikilisi.
Aralarında tam olarak ne olup bitiyor bilinmez, ama Ceren Hindistan ortalığa saçılarak bir şeyleri hızlıca “oldurmaya” çalışıyor belli ki.
En son 2. Sayfa programına katılıp Sandal’dan gelen mesajları teşhir etmiş.
Sandal’ın şu mesajı sakızdan çıkan maniler gibi: “Sen çok güzelsin ben yakışıklı. Magazinciler de yakıştırdı, neden sevgili olmuyoruz?”
Bir diğer mesajı hayli eski tarz liseli. Çünkü yeni nesil liseli böyle mesaj atmıyor artık: “Bana aşık olmaktan başka alternatif bırakmadın, flörtle kandıramazsın.”
Neyse, bugünlerde tek temennimiz ikilinin “mesaj aşkı”nın sürmesi.

Müslüm filmiyle ilgili konuşulan

Gündemin en popüler filmi Müslüm’ün iki yönetmeni var biliyorsunuz: Ketche ve Can Ulkay.
Ben iki yönetmenin filmi en başından beri ortak bir işbirliğiyle çektiğini sanıyordum.
Ama kulislerde dolanan dedikodular pek öyle demiyor:
Meğer filmin 60 dakikasını tamamladıktan sonra Ketche ile yapımcı arasında anlaşmazlık olmuş.
Ketche işi bırakınca Can Ulkay devreye girip filmi tamamlamış.