Gece, Alicia ve Gezi’nin çocukları

Gezi’dekiler ise İnönü Stadı’nda olanlara sosyal medyadan serzenişte bulunuyordu:
“Konsere gideceğinize Gezi’ye gelsenize.”
Sonuçta Rihanna sonrası kalabalığın bir kısmı Gezi’ye doğru çıktı ve ilk kalabalık gecesini yaşadı Gezi.
Ertesi gün de malum, sabah baskını oldu.
Şimdi o Rihanna gecesinden tam bir ay sonra bu kez Alicia Keys konserine gitmek tuhaftı.
Çünkü:
O bir ayda o kadar çok şey yaşanmıştı ki, seyircilerin yüzüne şöyle bir bakınca o değişikliği anlamak mümkündü.
Keza o enerji Alicia Keys biraz gecikince kendini slogan olarak gösterdi hemen:
Her yer Taksim her yer direniş!
Bazıları, “Şimdi bu sloganın ne alakası var?” dese de, aslında sloganın amacı şuydu: Azıcık yorulup bezginliğe düşüldüğünde Gezi enerjisini yeniden anımsamak herkese kendini iyi hissettiriyor.
Bu kadar basit...

PEKİ KONSER NASILDI

Gelelim Alicia’nın performansına...
Konseri çok eğlenceli iki insanla izlediğim için mi bilmiyorum, ama bana sorarsanız Alicia şahaneydi!
Sesi, piyanosuyla olan aşkı, dansçılarıyla arada bir yaptığı yarım yamalak şovları ve hatta yüksek belli siyah pantolonundan dolayı sürekli “bak, ben buradayım” diyen Jennifer Lopez poposu...
Sadece Parkorman iyi bir konser alanı mı, hâlâ ondan emin değilim.
Konser sırasında sık sık, “Keşke organizasyon ilk duyurulduğu alanda, yani Maçka Küçükçiftlik Park’ta yapılsaydı” diye iç geçirmedim değil. Çünkü Parkorman iyi bir festival alanı ama büyük konserler için çok tercih edilesi bir mekan değil.
Tek güzelliği metroyla zırt diye buraya ulaşabilmeniz...

NOT: İki eğlenceli insan dedim... Onlardan biri Tülin Şahin’di. Kendisiyle o kadar muhabbetim yoktu.
Ama o kadar doğal ve kasmayan biriymiş ki, beraber çok eğlendik.
Konser boyunca Alicia’ya “No One” diye bağırdı Tülin.
En sonunda çok sevdiği bu şarkıyı Alicia şakımaya başladığında Tülin’den mutlusu yoktu sahne önü diyarlarında...

NOT-2: Başlık, Atıf Yılmaz filmi “Gece, Melek ve Bizim Çocuklar”dan ilhamla atılmıştır...

Her yer Venedik her yer zirve!

Venedik’teki otellerden birinde üç gün boyunca grup seks partisi düzenlenecek olması halkın tepkisini çekmiş.
Uluslararası Özgür Seks Birliği Wonderful World (evet, böyle bir birlik varmış meğer!) tarafından organize edilen bu yorucu (!) haz aktivitesine çiftler 200 Euro ödeyerek dahil olmuş.
Ve üç günlük parti boyunca kura ile eş değiştireceklermiş.
Böyle şeyleri okuyunca ilk anda bize çok uzak şeylermiş gibi geliyor.
Ama aslında hiç uzak değil.
2006 yılına ışınlanın: Hayli gürültü koparmış “Eş değiştirme partisinde neler oldu” diye bir yazı yazmıştım.
Eş değiştirme sitelerine üye olan bir grup çift Harbiye’de bir mekanla anlaşmış ve orayı bir geceliğine kapatmıştı.
Hayır, beklenildiği üzere içeride seks filan yapmıyorlardı. Sadece birbirleriyle tanışmak için sanal ortamdan farklı bir yol seçmişlerdi.
Benim yazımdan sonra bunu yaptıklarına da pişman oldular gerçi, orası ayrı.
Ama o gece şunu öğrenmiştim:
Bu sitelere üye olanlar tıpkı Venedik örneğinde olduğu gibi farklı zamanlarda otel kapatıp bir araya geliyorlarmış.
Firmaların bayi toplantısı gibi düşünün:
Otelde eş değiştirme zirvesi!
Halen de bu tarz zirvelerin gerçekleştiği haberlerini duyuyorum.
Ama bizimkiler gayet gizli saklı ve özenli kotarıyor bu zirveleri.
Venedik’tekiler gibi ortalığa beyan etmiyorlar.