Paylaş
Ama öyle olmadı.
Zorlu PSM, muhafazakar medyadan yükselen tepkiler sonucu geri adım attı ve konseri bir açıklama yapmadan programından çıkardı.
Bunun üzerine koro kendi web sitesinden olayı kınadı. Tartışma büyüdü, olaydan herkesin haberi oldu.
Zorlu PSM’nin de üyesi olduğu ISPA’ya (International Society for the Performing Arts) kadar haber ulaştı.
Konser için yeni salon arayışı sürerken sonunda haber geldi:
Etkinliğin haftaya cumartesi Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleştirileceği duyuruldu.
Hem de ücretsiz olarak...
Fakat burası Türkiye. Hem olayı hem de ironisi bitmez.
Bu kez Medeniyet (isme gel) Üniversitesi’nin rektörü Twitter hesabından -deyim yerindeyse- şarladı:
“Boğaziçi Üniversitesi’nde ücretsiz gay korosu konseri!
Bu rezaletin arkasındaki ahlak düşmanları açıklanmalı!
Gay’lerin sponsoru kim?”
MERAK ETTİM
Doğrusu bu ya, ben de rektör bey gibi merak ettim kimin sponsor olduğunu...
Bu merak yüzünden gözüme uyku girmedi. Düzenim altüst oldu, inanır mısınız? Sonunda öğrendim.
Meğer koronun sponsoru Zorlu PSM imiş.
Şaşırdınız değil mi? “Nasıl olabilir?” dediniz, haklı olarak.
AÇIKLAYAYIM...
Malum, konserler için karşılıklı sözleşme imzalanıyor.
Ve konseri taraflardan biri gerekçe göstermeden iptal ederse diğer tarafa tazminat ödüyor.
Duyduğuma göre, Zorlu PSM konseri iptal ettiği için koroyu Türkiye’ye getiren ajansa yüklü bir tazminat ödemiş.
İşte o tazminat sayesinde de konser Boğaziçi’ne kaydırılmış.
Böylece, istemeden de olsa, Zorlu PSM konserin doğal sponsoru oluvermiş.
Kısacası Rektör Bey artık rahat uyuyabilir.
Rezaletin arkasındaki ahlak düşmanı sponsor belli oldu.
Yazlık şarkılar klipler karnesi
* DERS OLSUN... Demet Akalın “Mad Max”vari bir kliple bu yaz bensiz olmaz dedi ve plajlarda, yurdun bilumum diskolarında kopmayı bekleyen gençlere beklenen gazını verdi:
“Halin gelene geçene ders olsun!”
Elbette şarkıda yine o tipik “atarlanma” hali var, ama bu kez daha duygusal daha kıvamında.
Sadece şarkıya bir bölüm daha eklense miydi diye düşündüm.
Naçizane. Buna rağmen,
10 üzerinden 8.5...
* NOKTA...
Nilüfer yeni albümü Kendi Cennetim’le başka bir kapı araladı.
Çoğunluğu hareketli şarkılarla bu yaza ağırlığını koyacak gibi... Hareketli şarkılar arasında benim favorim pek yakında klibi de yayınlanacak olan “Nokta”.
Alaçatı’da kliplenen “Nokta”yla bu yaz Nilüfer’ce atarlanacak bünyeler:
“Kalk gel özledik işte. Bak gel gel dedirtme. Sonra, sonrası yok işte anla. Anlamıyorsan nokta.”
Puanı not düşelim:
10 üzerinden 9...
* KADERE BAK...
Mustafa Sandal bir kısmı BP reklam filmi gibi duran (sponsor biraz suyunu çıkarmış) “Kadere Bak” şarkısının klibinde yeni yapılan Haliç Metro Köprüsü’nün üzerinde 90’lı adımlarla yürüyor yine. Şarkı o devirden kalma gibi...
Dahası, Sandal’ın çok sevdiği Arap müzisyenlerin hissiyat coğrafyasında geziniyor şarkı. Ama aksine söz ve müzik bizden birine ait: Yalçın Polat.
Araba kullanırken iyi gider diye düşündüğümden
10 üzerinden 6.5...
* YAZ GÜNÜ...
Hadise, kah yatarken poposunu çıkıntılaştırdığı kah kaslı modelin üstünde gündüz düşlerine daldığı Yaz Günü şarkısının klibinde sevenlerinin ateşini yükseltmeyi hedefliyor:
“Hazır ettim ben beni, geçir kendimden.”
Şarkı hop hop zıp zıp değil, tam da klipteki gibi kumsalda yuvarlanırken dillendirmeye, sonra da akşamüstü gün batarken usulca unutulmaya müsait.
Ama hayranları tatmin olacaktır.
10 üzerinden 7...
Madonna’nın Jon’u
Madonna son klibi Bitch I’m Madonna’da bazıları skype usulü olmak üzere birçok iyi ismi bir araya toplamış:
Beyonce, Miley Cyrus, Rita Ora, Kanye West, Alexander Wang, Katy Perry, Nicki Minaj...
Klibin bir yerinde ağzına “shot” döktüğü bir genç var Madonna’nın.
Ünlü İspanyol model Jon Kortajarena.
Jon’u klipte görünce onunla ilgili bir detay geldi aklıma.
Modelliğe başladığı ilk çıtır yıllarında İstanbul’a gelmişti Jon ve erkek moda tasarımcısı Hatice Gökçe’nin koleksiyon çekimlerinde yer almıştı. Hemen ardından da peş peşe dünya markalarının işlerinde boy göstermişti.
Kısacası Jon’a buralar uğurlu geldi diyebiliriz.
Yeni babalar
Bugün Babalar Günü.
Ve ne kadar markalar coştursa da Babalar Günü bir Anneler Günü kadar popüler bir tüketim günü olamıyor.
Bunda tabii, “Babama kravat mı alsam yoksa polo yakalı tişört mü” şeklindeki muazzam kısırdöngünün etkisi de vardır, kim bilir...
Tek bildiğim, Türkiye’nin değişen baba duygusu.
Hafta içi siyasetteki en büyük “baba”sını, Süleyman Demirel’i kaybeden Türkiye’nin siyasi duygu dinamiğindeki taşlar, ‘90 doğumlu gençlerin özgürlükçü yeni hisleriyle beraber yerinden oynayacak gibi:
Artık devir kurtarıcı, kollayıcı, hatta korkutucu baba figürünün değil; fikir danışabileceğin, arkadaş olabileceğin babaların devri...
O yüzden: Yeni Babalar Günü’nüz şimdiden kutlu olsun.
Bodrum’da bir Japon
Günün mekan önerisi de Bodrum’dan gelsin:
Mandarin Otel’in kıyısındaki Japon restoranı Kurochan.
Londra’nın rekabetçi gastronomi dünyasında iki popüler restoranla yer edinmiş aşçı Scott Hallsworth tarafından yaratılan Kurochan’da modern Japon mutfağından örnekler servis ediliyor.
Akşam yemeklerinde açık olan Kurochan’a yolu düşenler, suşi ve saşimilerle leziz tempuraları denemeden dönmesin...
Paylaş