!f İstanbul AFM Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali 14 Şubat’ta başlıyor, biletler satışta.
Her yıl olduğu gibi, bu yıl da sürüyle tuhaf film var meraklısına.
İşte o filmlerden seçmeler, benim favorilerim 1, 2, 5 ve 9.
1. Düşle gerçek arasında gidip gelen karakterler, tuhaf olaylar...
Hepsi tabii ki David Lynch ve 2006 yapımı son filmi Inland Empire’da.
2. Yeni Başlayanlar İçin İtalyanca filmini hatırlarsınız. İşte o filmin yönetmeninden aynı tatta bir film daha: Evim Gibi. Küçük bir Danimarka kasabasında bir gece çıplak bir adamın koşmaya başladığı görülürse ne olur? Devamı ve kasaba halkının tedirginliği Evim Gibi’de...
3. Donnie Darko filmine bayıldığım yönetmen Richard Kelly’nin son filmi festivalde gösteriliyor; Kıyamet Öyküleri. Film Donnie Darko kadar iyi mi kötü mü bilinmez, ki hakkındaki eleştiriler pek parlak değil, ama müzikler Moby’den. Ayrıca Justin Timberlake de oynuyor.
4. Eğer evinizde yaptıklarınızın (yeme-içme-çöp atma gibi) dünyanın öbür ucundaki ekosistemi nasıl etkilediğini görmek istiyorsanız Gezegen belgeselini izleyin. Üstelik belgesel Amerikan yapımı değil, tamamen Kuzey Avrupa ürünü: İsveç-Danimarka-Norveç.
5. Ve izlemesi zor sahnelerle dolu bir çalışma: Hiçbir Vücut Mükemmel Değil.
21. yüzyıl cinselliğinin gerçekte ne olduğunu ya da cinselliğin ne aşamada yaşandığını görmek istiyorsanız, kaçırmayın.
6. Hayvanlarla cinsel ilişkiye girenleri duyuyoruz bu ülkede. Peki ya onlarla aşk? İşte Zoo böyle bir aşkı, hatta hayvansevicilerin çökertilen örgütünü anlatıyor! İlginç ve şok edici olabilir.
7. Yıllar önce Almanya’da işlenmiş berbat bir cinayetten yola çıkan Çarpık Aşk, bu iğreti edici olayı birebir değil, kurgusal anlatıyor. Bahsettiğim olay da şu: Bir deli adam, internetten aşk uğruna afiyetle yiyebileceği birini bulur ve...
8. Eşcinsel bir zombiden kapitalizm eleştirisi ve dahası, Otto: Ya da Tüm Ölüler Birleşin filminde. Sanırım bu kelimeler bile yeterli filmi ilginç kılmaya: Zombi/kapitalizm eleştirisi/gay...
9. Bir acayip film daha: Diş. Film ilhamını, Vagina Dentata adıyla bilinen, cinsel ilişki sırasında kadının erkeği hadım edebileceği hatta yiyebileceği inancından alıyor. Valla korkutucu bir gerilime benziyor!
10. Tamam liste bitti, benim de içim şişti. Son film yine bir belgesel: Olumsuz Düşünme Sanatı! "Pozitif düşün, enerjini yükselt"cilere karşı Norveç’ten depresyon ve intihar üzerine ironik bir belgesel.
Vize insanları
Gazetelerde eskiden daha çok yazı dizisi olurdu.
Yani bir konu üzerine ayrıntılı yazılmış, dört-beş gün süren dosyalar.
Şimdi neden yok? Keşke olsa ve ilk önce de vize almaya çalışan insanların hikayeleri yazılsa...
Mesela ben bir günde bir sürü hikaye toparladım.
Çünkü kapı önünde bekleşirken herkes vize anısını anlatmadan edemiyor.
İngiltere vizesi için sürüklendiğim Altunizade’de tanıştığım bankacı kızın başına gelen, beni en çok şaşırtan oldu.
Olay şu: Kahramanımızeşiyle beraber Amerika’ya gitmek için vizeye başvuruyor.
Ama konsolosluk diyor ki, "eşinizin soyadıyla sizinki tutmuyor, neden?".
Bankacı kız da soyadını değiştirmek istemediğini, eşinin de bu duruma saygı duyduğunu, ama evlilik cüzdanını yanında getirdiğini söylüyor.
Ama hayır efendim, evlilik cüzdanı kabul edilmiyor. "Soyadınızı değiştirin öyle gelin" diyorlar. Bankacı kız şaşırıyor, çünkü bu şekilde İsviçre’ye gitmiş daha önce.
Söyleneni yapmıyor, soyadını değiştirmiyor ve tabii Amerika’ya da gitmiyor.
YARARLI NOT: İngiltere işyerinizle ilgili iki belgenin (faaliyet belgesi ve sicil gazetesi) İngilizce tercümesini de istiyor, aklınızda bulunsun.
Bir şuursuz olarak bilmiyordum, orada şok/şok/şok öğrendim.
Neyse ki pratik bir Türk hemen vize binasının yanına derme çatma bir tercüme bürosu yapmış.
Bu kulübeye girip iki dakikada tercüme yaptırmak mümkün. Üstelik şanslıydım, tercümeyi yapan hanım okurum çıktı. Bir yandan Amy Winehouse/Coldplay dinledik bir yandan da elektrikli sobayla ayaklarımızı ısıttık. Gerçekten ilginç bir ülke burası...