En yaratıcı seks sahnesine sahip oyun

Yağmurlu bir gece bir barda karşılaşıyorlar.
Daha doğrusu kadın, beklediği kişiyle buluşamayınca adamın yanına gidip ansızın soruyor: “Bu gece beraber sarhoş olabilir miyiz?”
Çünkü kadın o gece yalnız kalmak istemiyor.
Ekilmenin verdiği şahane hüznü tek başına içerek geçirmek istemiyor.
Bu yüzden asla tipi olmayan, her yerinden buram buram negatif enerji fışkıran o adamın yanına bile isteye gidiyor.
Adam da uzun süredir yalnız. Zaten ertesi gün doğum günü. 35 yılın hesabını yapıyor. “Ne yaptım, nereye gidiyorum?” diye...
Kadını karşısında görünce elbette şaşırıyor, “Kim bu?” oluyor.
Peki sonra ne oluyor? Olanlar oluyor desem yeridir.
Aslında acı-tatlı bir sürü şey peş peşe gerçekleşiyor.
İki Kişilik Yaz’dan bahsediyorum. DOT Tiyatrosu’nun yeni oyunundan.
Bu oyun DOT’un önceki oyunlarına pek benzemiyor.
Romantik komedi kıvamında, gayet hafif. Naneli limonata gibi. Derdi, sistem eleştirisi yapmak ya da seyirciyi sarsmak değil.
Aşktan bahsediyor ama öyle vıcık vıcık da değil.
Gerçekçi ve bu yüzden komik!
Bir de izlediğim en yaratıcı seks sahnesine sahip.
Oyuncular Gizem Erdem ve Tuğrul Tülek birbirlerinin karşısına geçiyor ve sıfır temasla o seks sahnesini canlandırıyor, nefis.
Aynı şekilde Tülek’in cinsel organıyla konuştuğu sahne de çok çok iyi, unutulmaz.
Kısacası, bir buçuk saatlik bir terapi İki Kişilik Yaz. Kaçırmayın. Haftanın dört gecesi Maçka G-Mall’da sahneleniyor.

Sokakta kalaşnikof sahnede Atiye

Çarşamba gecesi Nişantaşı Sofa Otel’in tepesindeki Frankie’de Atiye sahnedeydi.
İlk kez sahnede izledim Atiye’yi. Seksi kasap olarak tanımlayacağım bir kıyafet giymişti. Altında şort, üstünde önlüğe benzeyen yanları kırpılmış bir üst.
Atiye’nin performansı çok iyiydi ama enerjisi mi eksikti, böyle bir yerde sahneye çıkmaya alışkın mı değildi ya da seyirciyi mi sevmedi bilmiyorum. Şarkıları kendisi için söylüyor gibiydi.
Atiye sahnede söylerken aynı anda Nişantaşı sokaklarında ne oldu peki?
Mafya hesaplaşması! Hem de kalaşnikoflarla. Dışarıya çıkınca anladık. Valikonağı olay nedeniyle trafiğe kapatılmıştı.
İlginç, çünkü daha cumartesi gecesi yine bir silahlı saldırı olayı gerçekleşmişti. Bir gece kulübü önünde.
Sanki Nişantaşı’nın imajı yerle bir edilmek, orada oturanların huzuru kaçırılmak isteniyor gibi. Bu kadar peş peşe olay olması normal mi?

Şehirde en son ne oldu

* PARTİ Dijital erkek dergisi Adam in Town Sıraselviler’deki Nublu’da bir yeni yıl partisi verdi. Evet, Karaköy’deki yerinden Sıraselviler’e taşındı Nublu. Açıkçası Karaköy Gradiva Oteli altındaki eski yerini daha çok beğeniyordum. Buraya alışamadım...
Adam in Town davetlilerine göz gezdirince en çok dikkatimi çeken şey ise neredeyse tüm erkeklerin uzun sakallı oluşuydu.
Malum, uzun sakal epeydir moda. Ama öyle Kanuni sakalından bahsetmiyorum. Daha klas ve saçın da uzun olmasıyla beraber birbirine ahenkle karışmış cool bir kıl yumağından bahsediyorum!

* SPOR Kısa adı EMS antrenmanı. Yani, elektriksel kas stimülasyonu! Böyle söyleyince bir şey anlaşılmıyor tabii. O yüzden ben kısaca elektrik akımlı egzersiz diyorum. Elektrik akımı deyince korkutucu duruyor, ama öyle değil. Deneyince anlıyorsunuz.
EMS aletleri yıllardır rehabilitasyon tedavilerinde zaten kullanılıyormuş. Şimdi ise zamanı dar, yağlanması bol modern insana kısa sürede hızlı sonuç vermek için devredeler ve bu yüzden yükselişteler...
Bomonti ve Ortaköy’de şubesi olan Go.Max’te denediğim EMS’ler mesela, çeşit çeşit akım vaat ediyor.
Zorluyor, performansı en yüksek seviyeye taşıyor, egzersiz bitince de karnındaki tatlı karıncalanmalar en az bir saat daha sürüyor.

* SOKAK Hello! dergisi geleneksel yılbaşı partisini yine Akaretler’de yaptı. W Oteli önüne kurulan sahnede Yol Project vardı ve kesinlikle iyi seçimdi.
Tek sorun, Akaretler’in trafiğe kapatılamaması nedeniyle yaşanan kaostu. Bir yandan tarfik akıyordu bir yandan insanlar konseri izlemeye çalışıyordu.
Bu arada W Oteli’nin girişi tamamen değişmiş, başka bir hale bürünmüş. Şaşırıtıcıydı. Buranın lounge kısmında eskiden olduğu gibi yine partiler yapılacakmış.