Eğlence dünyasının ötekileri VALELER

Ekrem Erol, 35 yaşında. Tam 15 yıldır bu işi yapıyor. Son 10 yıldır da Lucca’nın vale sorumlusu.
Ekibinde 12 kişi çalışıyor. Söze, “Benimle çalışan arkadaşlarımın hepsi üniversite mezunu” diye başlıyor.
Bunu özellikle belirtmesinin nedenini anlayabiliyorum.
Çünkü eminim kimse bir valenin üniversite mezunu olabileceğine ihtimal vermiyor.
Erol’un bu etiketin altını daha konuşmanın başında çizmesi bundan. Devam ediyor:
“Belirli bir ücret tarifemiz yok. Maaşlı çalıştığımız için para beklentimiz olmuyor. Müşteri memnuniyeti esas önceliğimiz.”
Bu noktada sözünü kesiyorum Erol’un. “Yani arabamı getiren valeye sadece beş lira versem sorun olmaz mı?”
Erol iddialı, “Arzu edersiniz deneyin” diyor, “Oradaki tebessümü hissedersiniz.”
Valelerle ilgili duyduğum genel şikayetleri de bir bir sıralıyorum. Mesela valelerin arabaları dolaştırması, benzin bitirme vakaları...
“Bunlar yaşanmasın diye buradayım. Sürekli bir tedbir içindeyiz. Ayrıca referanslı arkadaşlar çalıştırıyorum.”

ECE SÜKAN VE EŞİ BEBEK'TE KAVGAYA KARIŞTI (FOTO-GALERİ)

“KAVGAYI TASVİP ETMİYORUM”

Ece Sükan ve Ümit Benan’ın yaşadığı olayla ilgili düşüncesini merak ediyorum Erol’un. Kavgaya üzüldüğünü söyleyip ekliyor:
“Kabullenmek mümkün değil. Keşke olmasaydı, daha sakin kalabilselerdi. Böyle şeyler yüzünden insanlara valeler itici gelmeye başlıyor. Aradaki diyalog ne olursa olsun bu noktaya kadar gelmemesi gerekiyordu. Hele yanında eşi olan birine bu yapılanı tasvip etmiyorum”.

ZORUNLULUK VAR MI?

Çok merak ettiğim bir husus daha var. Onu da soruyorum Erol’a: “Belli semtlerde belli isimlere mi verilmek zorunda güvenlik ve valeler?”
“O bölgeyi bilen insanlar varsa onlar tercih edilmiş olabilir ama bizi ayıran nokta şu: Biz kafeyiz, kulüp değiliz. Lucca’nın çalışanıyız, firma değiliz. Herhangi bir şirketi temsil etmiyoruz.”

SÜKAN'DAN KAVGA AÇIKLAMASI (FOTO-GALERİ)

“YAZIN 300 ARABA TESLİM ALIYORUZ”

Onur Yavuz, 28 yaşında. Altı yıldır Reina’da çalışıyor. Buranın vale sorumlusu. Lucca’daki valelerin aksine bir güvenlik şirketine bağlı olarak çalışıyor.
Yavuz, ilk çalışmaya başladığı dönem valeliği bir meslek olarak görmemiş. Ama yıllar geçtikçe işini sevmiş ve benimsemiş. Mesaisi 18.00’de başlayıp gece 04.00 gibi bitiyor.
“Yazın ekibim 16 kişiye çıkıyor. En yoğun olduğumuz günler cuma ve cumartesi. Mesela yazın hafta sonları 300 araba teslim ediliyor bize. Hafta içi ise bu rakam 70-80’e iniyor.”
Reina gibi büyük bir mekân için bu rakam bana az geliyor, “Sizce de öyle değil mi?” diyorum.
Hak veriyor Yavuz, nedenini şöyle açıklıyor:
“Çok mekân açıldı. Bu önemli bir etken. Ayrıca müşteriler alkolden dolayı araçla gelmemeye başladı. Ama biz alkollü araba kullanmak istemeyenler için bir sistem başlattık. İsterlerse valelerimiz onları eve bırakıyor.”
Bu “eve paket teslim” olayını ilginç buluyorum.
Gel gör ki orada da arıza çıkıyormuş:
“Bir valemiz alkollü bir müşteriyi evine götürdü. Müşteri eve vardığında birden bağırıp çağırmaya başlamış, beni zorla eve getirdin diye.”

300 LİRA BAHŞİŞ VEREN İŞADAMI

Efsanevi vale ücretlerini soruyorum Yavuz’a.
“20 lira veren de oluyor, 50 lira da. Şu parayı vereceksin diye bir dayatmamız yok. Yanımızda İspark var, oraya kendisi park eden 10 lira veriyor zaten. Şu ana kadarki rekor bahşiş ise Ali Ağaoğlu’ndan geldi. Bir gece 300 lira vermişti.”

"KÜFÜR EDERSE 'HOŞGELDİN' DİYEMEZSİN"

Son olarak Sükan ve eşinin yaşadığı olay konusunda ne düşündüğünü soruyorum Yavuz’a.
“Olayı savunmak için söylemiyorum ama bana anlatıldığı kadarıyla şöyle olmuş: Oradaki vale geri geri giderken hanımefendiye tam dokunmak üzereymiş. Hanımefendi de ‘Dikkat et’ diye bağırmış. Beyefendi ise küfretmiş, ‘Dikkat edeceksin tabii’ diye. Eğer sen ‘Kusura bakmayın beyefendi’ diyen adama küfredersen, onun da sana ‘Hoş geldin’ diyecek hali yok.”