Duyduğum en berbat terk edilme hikayesi!

Başına geleni gayet sakin, tane tane anlattı.

Haberin Devamı

Ama son kelimelerine doğru gözleri dolu dolu olmaya başlamıştı.
Nasıl dolmasın ki?
Başına gelen kolay bir şey değildi...
Aslında onu; yani bu gayet alımlı, hoş kadını daha önce hiç tanımıyordum.
Bir konser çıkışı ortak arkadaşlarımız sayesinde ayaküstü tanıştık ve aniden dökülüverdi. İnsanları dinlemeyi seviyorum. Galiba o da bunu sezdi ve hiç sakınmadan anlattı her şeyi.
Başına ne mi gelmiş?
Duyduğum en berbat terk edilme hikayesi!
Yaklaşık 20 yıldır beraber olduğu, aynı evde yaşadığı, çok sevdiği sevgilisi bir gece “İş yemeğine gidiyorum” diyerek evden çıkmış ve bir daha geri dönmemiş!
Gerisini onun ağzından dinleyelim:
“Eve dönmeyince meraklandım, telefonu da kapalıydı, ulaşamadım. Tek kelimeyle çıldırdım.
İnanabiliyor musunuz, birkaç gün böyle geçti, ne bir ses ne bir haber!
Öldü mü, kaldı mı haberim bile yok. Sonunda onu da tanıyan ortak arkadaşlarımızdan biri ağzındaki baklayı çıkardı: Meğer evlenmeyi hiçbir zaman istemeyen benim 20 yıllık hayat arkadaşım evlenmiş! Bir süredir birlikte olduğu başka bir kadın varmış.”
Dayanamadım pat pat sordum, “Sonradan hiç mi bağlantı kurmadı? Peki sen nasıl atlattın?” diye.
Son bir buçuk aydır psikoloğa gidiyormuş.
Ve hayır, adam onunla hiç iletişime geçmemiş. Bu korkunç süreci tek başına atlatmış. Tam o sırada ister istemez sohbetimiz kesildi. Araya başka insanlar, onların selamları, “nasılsın”ları, “naber”leri girdi. Son sözü, nemli gözlerine inat, şu oldu:
“Hayat devam etmek zorunda.”

Şehir Atlası

Haberin Devamı

KLEIN’A RAKİP GELDİ: CLIQUE
Şehrin elektronik müzik sahnesinin en önemli isimleri bir araya geldi ve Asmalımescit’te yeni bir kulüp açtı: Clique.
Peki onlar kim mi? Sırayla sayayım:
High End, Crystal, 11:11, RAW ve Kloster gibi mekanları hayata geçiren Tangun-Kürşat Gencel kardeşler, Magma ve Switch gibi ikonik kulüplere imza atmış Ateş Tezer ve U.F.U.K olarak bildiğimiz Ufuk Özgönül.
Unutmadan, Clique sadece çarşambadan pazara kadar açık.
CANLI MÜZİKTE SON MODA: FİYORT
Geçen hafta “yakında canlı müziksiz mekan kalmayacak” diye yazıp eklemiştim:
Çünkü insanlar artık uzun yemeklerden sıkıldı, direkt eğlenmek istiyorlar.
Kafalarını dağıtmak derdindeler...
Durum aynen bu. Sonuçta dolardı, önergeydi, şuydu buydu; her tür gündemden sıyrılmanın en kestirme yolu canlı müzikle coşmak...
Canlı müziğin epeydir methini duyduğum adreslerinden biri de Fiyort Live.
Beklenmedik bir yerde: Trump Towers içinde.
Şarkıcı yelpazesi çok geniş Fiyort’un:
Feridun Düzağaç, Yeni Türkü, Gökhan Türkmen de çıkıyor sahneye.
Hande Yener, Yıldız Tilbe, Demet Akalın da...
Şu sıra en favori yerlerden biri yani Fiyort, demedi demeyin.

Haberin Devamı

Fuerza Bruta nasıldı

Şu anda herkesin konuştuğu, merak ettiği tek gösteri Fuerza Bruta.
Nasıl olmasın? Dünyada izlenme rekorları kıran bir şov bu. İspanyolca’da “şaşırtıcı, heyecan verici” anlamına gelen Fuerza Bruta’yı hafta sonu Maslak’taki Volkswagen Arena’da izledim. Peki şov gerçekten heyecan verici, şaşırtıcı mıydı?
İlk başta evet. Çok yüksek başladı şov. Bir halata bağlı olarak koşturup duran dansçının tekrar tekrar aynı şeyi yaşaması ve özgürlüğe olan tutkusu şahaneydi.
Ama sonra? Sonra sıkılmaya başladım. Şov bir anda orta halli bir dans performansına dönüştü.
Belki o anda dansçılar biz seyircilerin de çılgınca dans etmesini bekledi.
Ama bu çok zordu. İki açıdan:
Bir, ayakta duruyorduk ama sıkış tepiştik. İki, biz Türkler malum, kendimizi salıverip dans etmeyiz pek.
Şovun en can alıcı kısmı ise tepemize kurulan havuzda çıldıran dansçılardı. Bu da ilk başta heyecan vericiydi. Fikir süperdi. Havuzun aşağıya kadar inmesi de...
Ama sonra bu da bir yere bağlanmadı. Habire tekrar etti.
Galiba her şeyde fazlaca mana arıyorum. Sezen Aksu’nun bir ara dediği gibi, “manada boğuluyorum”.
Adamlar/kadınlar çılgınca hoplayıp zıplıyor Fuerza’da işte, ötesini aramanın belki de manası yok.

Yazarın Tüm Yazıları