‘Dün sonsuza kadar değişmiş bir dünyaya çıktım’

Nam-ı diğer sessizlik meditasyonu.
Amerikalı oyuncu Jared Leto da bundan 20 gün önce bu meditasyonu yapmak üzere çölün ortasında bir kampa katılmış.
12 günlük meditasyonu bitip kamptan çıktığında Instagram’ına yazdığı ilk cümle çok etkileyiciydi:
“Vaouv! Dün çok farklı, sonsuza dek değişmiş bir dünyaya çıktım. En hafif ifadeyle, akla durgunluk verici.”
Çünkü ünlü aktör 12 gün önce bıraktığı dünyayla 12 gün sonra karşılaştığı dünyanın aynı olmadığını görünce şoke olmuş.
Nasıl yani, gerçekten hiçbir şeyden haberi olmamış mı diye sorarsanız; evet aynen öyle.
Çünkü Vipassana meditasyonundaki sessizlik, sadece konuşmamayı kapsamıyor.
Cep telefonunu kullanmıyorsun.
Dolayısıyla sosyal medya yok.
Kimseyi arayıp sormak da yok.
Dahası: Bir şey yazıp çizmek, kitap okumak da yok.
Yaptığın sadece üç aktivite var: Yemek yemek, yıkanmak ve yürümek.
Dibine kadar izolesin; zihnin ve bedeninle baş başa.
Düşünsenize biz şurada beş-altı gündür filan evlerde izoleyiz.
Birbirimizle 1 saate varan Facetime görüşmesi yapıp sosyal medyayı aşırı kullanmamıza rağmen sürekli sıkılıyor, bunalıyoruz.
Herkesin zorunlu olarak bu meditasyona girdiğini bir düşünsenize!

‘Vipassana’nın sırrı ne?

Vipassana aslında Hindistan’ın en eski meditasyon tekniklerinden.
Kelime anlamı şu:
Her şeyi dışarıdan göründüğü gibi değil, gerçekte olduğu gibi görebilmek...
Nitekim 12 gün boyunca konuşmadığınız, kimseyle iletişim kurmadığınız için insanları, olup biten her şeyi gözlemlemeye başlıyorsunuz.
Böylece zihninizde olaylar ve insanlara dair beliren iyi ve kötü tüm yargılara uzaktan bakabiliyorsunuz.
Ben de meditasyonu uyguladığım için değil, bu konu hakkında daha önceki okumalarımdan yola çıkarak yazıyorum bunları.
Çünkü Vipassana, uygulayanların söylediğine göre, bizim ‘sıkıntı’ diye adlandırdığımız şeyi de ortadan kaldırıyormuş.
Önyargısız bir şekilde olaylara bakma yetisini kazandırdığı için...

Kuralları sert

Bitmiyor, Vipassana deneyimini yaşayacak olanların başka kurallara da uyması gerekiyor.
Mesela herhangi bir cinsel faaliyette bulunmamak... Mesela sarhoş edici maddeler kullanmamak...
Mesela öğlen 12’den sonra meyve dışında yemek yememek gibi...

Başarabilecek miyim?

Kendi adıma düşünüyorum da: İzole hayatın ilk haftasının verdiği stres, telaş ve belirsizlik nedeniyle o kadar çok WhatsApp yazışması, 1 saati aşan Facetime görüşmesi yaptım ki...
Bunlar bir noktadan sonra hem zihni fena halde yoruyor hem de sürekli radyasyon...
Vipassana kadar sert olmasa da, bu izole hayat boyunca telefonu ve sosyal medyayı kullanma işini abartmamaya karar verdim.
Bakalım başarabilecek miyim...

Unutmadan bir tavsiye

Jared Leto’nun oynadığı “Mr. Nobody” filmi şu karantina günlerinde izlenecek en güzel filmlerden biri.

Aşırı iletişim halleri

Nusret en son cep
telefonu numarasını yayınladı ve Instagram’ının hikaye bölümünde takipçileriyle yaptığı konuşmaları paylaştı.
İki taraf için de acayip yorucu bir şey olsa gerek.
Bir taraf sürekli numara meşgul olacağı için sıranın kendisine gelmesini bekliyor.
Öteki taraf ise saatlerce tanımadığı insanlarla “N’aber, nasılsın” konuşması yapmak zorunda kalıyor.
Nusret’in bu son hamlesi aşırı iletişimin zirvesi oldu.
Bakalım daha (yine sıkıntıdan) neler görecek ve yaşayacağız?