Paylaş
Belediyelerin yeni dikkat çekme yöntemi bu galiba:
Herkesin göreceği bir yere en özensizinden, estetikten nasiplenmemiş bir adet selfie heykeli diktirmek ve sonra da medyada bunun haber olmasıyla üstüne bir keyif kahvesi hüpletmek...
Oysa heykel dediğin zamansız bir şey.
Yüz yıl sonra baktığında bile bir şey hissetmen önemli.Değil yüz yıl, bir ay sonra bakıldığında bile o selfie heykellerine ne hissedilecek?
Hiçbir şey. Çünkü selfie denen çekim yöntemi zaten eskidi, bitti, bir esprisi kalmadı. İnsanlar bıktı, yeni şeyler peşinde.
Peki selfie gibi geçici bir eğilimi heykele taşımaktaki bu çılgın heves/ısrar neden?
Amaç illa heykel kondurmaksa yok mu daha iyi/zamansız heykel projeleri?
Elbette var. Lakin amaç hep aynı: O an ne modaysa onu kondurmak.
NOT-1: En komiği de, Amasya’daki selfie çeken şehzade heykelinin elindeki telefon geçenlerde kırılmış halde bulunmuş! Telefonun kim tarafından kırıldığı ise henüz bilinmiyormuş.
NOT-2: Hayır, bana bakmayın öyle, tabii ki ben yapmadım!
NOT-3: Yazının başlığı Leman Sam’ın bir dönem çok meşhur olmuş “Anladım ki” şarkısının alabora edilmiş hali. Sözlerin orijinali şöyledir:
“Dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe usulca sokulup merhaba dedim.”
Yerli müziğin tık’ı kaçtı
Türkçe müzik sektöründe bir süredir önemli olan tek şey bu: Ne kadar tık aldın ey şarkıcı, ondan haber ver!
Yapımcısı, bestecisi, yorumcusu sürekli tık takibinde, “En büyük tıkı ben aldım” derdinde/ispatında.
Çünkü yeni başarı kriteri artık sadece bu.
Şarkıcılar hayranlarıyla “tık” müjdesi paylaşır oldu:
“Şarkım daha dün yayınlandı ama bugün bir milyon tıka ulaşmış, sağolun varolun, canımsınız...”
Radyo programcısı, müzik kanalı sahibi de tıklanmaya bakıyor. Seyirciye/dinleyiciye sunacağı repertuvarı ona göre oluşturuyor.
O yüzden dön dolaş aynı şarkılar çalınıyor.
Ama YouTube tıkı aldığı kadar şarkılar/albümler dijital ortamda satılıyor mu, hayır.
Satışlar, dinlenme tıkların yanında hep cüce kalıyor.
Evet Lady Gaga’nın Paparazzi’si YouTube’da 129 milyon küsur kez tıklanıyor, ama kadının dijital satışı da yüksek çıkıyor.
Bizim şarkıcılarımız da en az Lady Gaga kadar tık alıyor, ama onun kadar dijital satışları var mı, hayır.
Bunun tek bir nedeni yok tabii.
Ama en büyük pay Türk dinleyicisinin, “Şöyle bir şarkı vardı, hadi YouTube’dan çal da dinleyelim” alışkanlığı.
Bu yüzden YouTube tıklamaları yüksek çıkıyor olabilir.
Fakat yerli sektör işin özünü yine kaçırıyor: Neden başarıyı sadece tıklanma kriterine hapsediyorsunuz ki?
Tamam, işin ucunda dönen paralar var, ama olan uzun vadede yine sektörün kendisine olacak aslında.
Son günlerin bu güncel meselesine dair bir uzman görüşü de aldım. O da hemen aşağıdaki yazıda...
YouTube’un en büyük iş ortağı ne diyor
Dijital müzik dağıtım şirketi Believe’in Türkiye ofisinden Yasemin Barlas tıklanma hususuyla ilgili şunları söylüyor:
“Şimdi Youtube ile ilgili şöyle bir teknik durum var. Bir klip yüklendiği gün içinde ne kadar izlenirse izlensin 301+ olarak görünür, tüm gerçek tıklanmalar geceleri güncellenir ve ertesi güne yansır.
Bu durum pek bilinmediği için sahte tıklanma olarak algılanabilir. Sektörde sık sık böyle iddialar konuşulur.
Ancak bu iddialar çok kolay çürütülebilir. Çünkü Youtube çok ciddi bir şirket. Böyle bir şey yapılıyorsa mutlaka tespit edip önlem alırlar. Zamanında yaptıkları gibi...
Believe de Youtube’un çok büyük bir iş ortağı, dolayısıyla bizden giden içeriklerde böyle bir şey olması söz konusu bile değil, raporlarda neyse odur. Sahte tıklanma gibi itibarlarını yerle bir edecek risklere bu tip şirketler girmez.”
Paylaş