Paylaş
Benim de gittiğim Alaçatı’da tam 27 tane düğün vardı mesela.
Mekanlar da bu durumdan pozitif etkilendi haliyle.
Öyle ki kahvaltısını orijinal bulduğum Brendi (eski Su Dan) adlı mekan bile bir düğün yemeği dolayısıyla kapalıydı.
Zaten Alaçatı ya da Bodrum gibi yerlerde yapılan düğünler iki güne yayılıyor artık.
İlk gün gelin ve damadın yakın arkadaşları kendi arasında yemekli kutlamalar yapıyor, ikinci gece ise düğün merasimi...
Düğün ekonomisi sezonu hayli kısa Bodrum ve Alaçatı’ya çok yarıyor kısacası.
‘Çekim yapmayın’
demek zor
Peki düğünlerde davetlilerin çekim yapması ve çektiklerinin sosyal medyaya konması yasaklanabilir mi?
İdil-Mert Fırat çiftinin düğününde gördüm ki, bu çok çok zor.
Nitekim Fırat çifti davetlilerden çekim yapmamalarını rica etmişti.
Hem de yazılı olarak.
Ama düğün sırasında herkes elinde cep telefonuyla düğünü saniye saniye görüntüledi.
Kısacası ricalar, kurallar kimseye işlemedi.
Eller bir süre sonra cep telefonuna gitti.
Hele ki merak edilen bir düğünün içindeyseniz bu kaçınılmaz.
O yüzden yapılacak en radikal çözüm cep telefonlarını girişte alıkoymak. Başka türlü olmaz. Acaba bunu yapan olacak mı ileride?
Sezen düğünü videolardan izledi
İdil ve Mert Fırat’ın The Stay Oteli’nin bahçesindeki düğünleri gayet sadeydi.
Zaten düğün bir süre sonra sahneye taşındı.
Önce Koray Candemir sahneye çıktı, “Yıldızların Altında”yı söyledi.
Onun peşi sıra Mert ve İdil sahnedeydi. Çiftin birbirlerinin gözlerine bakarak söylediği “Değer mi Hiç” düeti çok samimi ve başarılıydı.
Bu düetin ardından Gökçe Bahadır sahneye davet edildi.
O da bir Sezen Aksu şarkısı söyledi.
Nitekim gece boyu en çok Sezen Aksu şarkıları çalınıp söylendi.
Sezen Aksu son anda düğüne katılamamıştı ama şarkılarıyla oradaydı.
Bir de tüm yakın dostları Aksu’ya düğünden videolar gönderdi. Sezen düğünü evinden naklen izledi desek yanlış olmaz yani...
Gündüz serumla dolaşan düğün davetlileri
Alaçatı’da bir önceki hafta sonu gerçekleşen bir düğün varmış ki; hâlâ konuşulanlar arasında.
Sebebi de o düğünün çılgın yabancı davetlileri.
Görenler anlatıyor:
Yabancı davetliler iki gece süren düğün partilerine zinde katılabilmek için gündüzleri serum almış.
Şaka değil, bayağı serum.
Tüm vitaminleri vücuda yükleyip önceki gecenin yorgunluğunu atıyorlarmış, sonra akşam ver elini düğün partisinin ikinci gecesi!
Serumlu davetliler hâlâ dillerdeydi Alaçatı’da...
‘Köye hiç inmedim’ modası
Bol düğünlü bu yazının konusu değil belki, ama yazmadan olmaz:
Alaçatı köy içini yakın gelecekte bekleyen bir tehlike var.
Artık belli bir kesim köyün içine inmek, orada dolaşmak istemiyor. Çünkü köy içini kalabalık ve kalitesiz buluyor. Bu da ne demek?
Oradaki mekanları da rotadan çıkarması demek.
Bu yüzden bu yaz “köyün içine hiç inmedim” modası oluştu. Hafta sonu yapılan düğünlere gelen kitlenin çoğunda da bu moda vardı.
Hepsi köy içinden uzak noktalarda takılmayı tercih etti. Mesela köyün tepesindeki Yek onlardan biriydi.
Paylaş