Paylaş
Evet, alışkanlık ürkütücü, çünkü bu kuvars tozu Sarı’nın yazısında belirttiği gibi hem denize hem de bize iyi gelmiyor.
İnşaat sektöründe kullanılan bu kuma maruz kalmak tüberküloz ve akciğer kanseri gibi hastalıklara davetiye çıkartıyor.
Sarı’nın haberinden öğrendiğime göre aslında bu kumu döken otellere para cezası da yazılıyormuş. Ama o para cezaları kuvars tozu dökülen plajlarda bir öğle yemeğine ödenen para zaten. Bu yüzden oteller cezayı umursamıyor.
Bir de sırf Maldivler havası veriyor diye kuvars tozu dökmek şu anlama da geliyor:
Doğal olandan utanmak, onu gizlemeye çalışmak.
Oysa Ege kıyılarının doğal hali en güzeli. Bu kuma ihtiyacı yok!
Emir Taha’nın İngilizce-Türkçe yükselişi
Huyu Suyu adlı şarkısını ilk çıktığı günden beri dinliyorum.
4 ay önce bu şarkıya gecikmeli bir video da çekti. Ayaklı, vintage bir küvet içinde çekilen videoyla ilk kez kendi dünyasını yansıtmış oldu.
Keza Berkcan Güven’le söylediği, hayli sükse yapan B.S.G. şarkısının başarısında onun payı büyük oldu.
Hem şarkının müziği ona aitti hem de vokalde o olmasa şarkı pek aynı tatta olmazdı.
Nitekim bu şarkıyı dinlediğimden beri gün içinde sürekli “Mikro hesap işim yok benim” diye sayıklıyorum.
Şimdi de “Hoppa pt. 2” adında 6 şarkılık yeni bir EP çıkardı.
Genç müzisyen Emir Taha’dan bahsediyorum.
Sessiz sedasız yükselişine ve hemen dile dolanan, ama hiçbiri de baymayan zeki bestelerine hayran olmamak elde değil.
Son albümdeki “Autopilot”ta dediği gibi, “doğudan batıya doğru yükselişi” sürecek Taha’nın.
Ve bunu İngilizce-Türkçe karışık yapacak.
Tek bir dille değil, çok dille...
Yazlık Lucca’nın adresi belli oldu
Lucca’nın bu yaz Bodrum’da pop-up, yani sadece bir sezonluğuna bir yer açacağını yazmıştım.
İşte o yer belli oldu.
Mandarin Oriental içinde açılacak Lucca.
İsmi de Lucca by the Sea olacak.
Yani Bebek’teki mekanın deniz kenarına taşınmış haliyle karşılaşacağız.
Lucca’nın yan tarafına ise Hakkasan açılıyormuş.
O da bir başka yaz sürprizi.
Bodrum bu yaz gerçekten çok başka bir yaz geçirecek.
Bu kabin 3D baskıyla yapıldı
Gün geçmiyor ki yeni bir kabin ev projesiyle karşılaşmayalım.
Herkes doğaya, maksimum iki kişinin yaşayabileceği bu kabinlere yöneliyor artık.
Casa Covida projesi de pandemi sırasında yaratılmış iki kişilik bir kulübe.
Evet, tasarımı ilginç. Ama yapım aşaması daha da ilginç.
Amerikan tasarım stüdyosu Emerging Objects tarafından yapılan Casa Covid’de hem modern hem de antik dönemin teknolojisinden yararlanılmış.
Bugünün teknolojisi şu:
3D baskılı kerpiçler üretmişler.
Eskinin teknolojisi ise şu: Bunları güneşte kurumaya bırakmışlar.
Sertleşsin diye.
Hatta bu proje için özel bir yazılım bile yapılmış.
En güzeli de kulübenin içindeki bazı eşyaları oluşturmak için de 3D baskıyı kullanmaları.
Zaten 3D baskı çoğu yeni nesil mimarlık ofisi için olmazsa olmazlardan biri artık.
Emerging Objects ise konu 3D baskı olduğunda tıpkı bu kabinde olduğu gibi her zaman büyük düşündüklerini söylüyor.
Paylaş