Dereden tepeden

Zerrin Özer 21 şarkılık yeni albümü satmazsa intihar edeceğini, Taksim’de kendini asacağını filan söylemiş.

Zerrin Özer farkındadır aslında, artık hiçbir albüm öyle aman aman satmıyor. İnsanlar beğendikleri şarkıları internetten indiriyor.

Bizim dışımızdaki dünyada hadise daha da uçmuş durumda. Radiohead mesela, son albümünü internette paylaşıma sundu. İster para verin indirin dediler, ister vermeden. Çoğunluk para vermeye yanaşmadı tabii! Yani albüm 40 şarkılık olsa dahi günümüzde fark etmiyor Zerrin Hanım, pek yakında CD’ler bile kalkabilir tedavülden ona göre.

Yılın son haftasına girdik, artık ortalık ajandadan geçilmez. Bütün kurumlar/kişiler birbirine yılbaşı hediyesi/hoşluğu diye ajanda yollar durur. Ben ajanda sevmem. Sıkılırım öyle şeylerden. Ama geliri hayırlara vesileyse elbette destek veririm, o başka.

Kenan Bahadır Derre’nin hazırladığı 2008 ajandası da böyle bir ajanda. Satıştan elde edilecek gelir, AIDS hastalarına ulaştırılmak üzere Pozitif Yaşam Derneği’ne bağışlanacak. Ajandanın içinde, farklı alanlardaki 22 ünlünün bu hayır işi için çekilen gayet sade, siyah beyaz, hani oldukları gibi oldukları fotoğrafları var. Onlar kim mi? Ümit Karan, İpek Tuzcuoğlu, Ayşegül Aldinç, Pelin Batu, Tan Sağtürk, Tamer Karadağlı, Ebru Akel ve daha bir sürü isim....

Ceren Semerci, Serkan Eldeleklioğlu ve Okan Dirim’in objektifine poz veren bu ünlülerin AIDS üzerine kısa düşünceleri de yer alıyor fotoğrafların yanında. Ajanda şimdilik Ada Cafe Bistro ve Mephisto’da satılıyor. Umarım bu yazı vesile olur ve Derre’nin projesi olan bu ajanda, mesela geniş bir şube ağı olan D&R’larda satılmaya başlanır bir an önce.

Tarkan’ın imaj tarihçesi yazımın yayınlandığı gün (cumartesi) Günaydın’da da Tarkan’ın yeni imajıyla ilgili bir haber vardı. Sözkonusu takım elbiseli imajın daha önce Özcan Deniz ve Mustafa Sandal tarafından yapıldığı/denendiği, onlardan esinlendiği belirtiliyordu. Doğru olabilir ama Özcan Deniz’in yaptığı da o dönem dış topraklardan esinlenmeydi. Özcan Deniz ince kravatlı, kolejli havasına büründüğü o pozlarını Eros Ramazotti’den esinlenerek yapmıştı. Galiba asıl sorun; hiçbir erkek ya da kadın pop şarkıcısının orijinal ve yeni bir görüntü yaratamaması.

Galatasaray’daki 360’ın terasında fotoğraf çekmeye çalışırken balkon ızgarasından düşüp sekiz kat yükseklikte 15 dakika asılı kalan İtalyan mimar, mekana tazminat davası açmış. Bu olay üzerine aklıma geldi. 10 yıl önce filandı, bir rock barın teras katında otururken aniden kafama çatıdaki kiremit düşmüştü... Neyse o mekan bu olaydan sonra üç gün kapatılmıştı, ama sadece o kadar. İtalyan mimarın başına gelen ise daha feci. Ya düşseydi? O yüzden davasında haklı.

Ayrıca 360’ın olduğu katın, tarihi Mısır Apartmanı’na sonradan eklenen bir kat olduğunu eklemek gerek. Nasıl ve neden, orası da meçhul.

KARŞILAŞMALAR

TEOMAN’la Teşvikiye Buz’da karşılaştık. Hayır, yumruk atmıyordu sağa sola. Gayet sakin ve dingindi. Bu yumruk atma hadisesi Fight Club’ı hatırlatıyor aslında. Oradaki gibi, bu camiadakiler de birbirine yumruk atıp rahatlasa mı acaba? Teoman da onların lideri; yani Edward Norton’ın oynadığı karakter olsa. Ve diğer egosu Tyler’la kendi kişiliği arasında gidip gelse. Fantezi tabii...

AYŞE HATUN ÖNAL’la da Buz’da karşılaştık. "Albüm ne zaman çıkıyor diye sormuyorum" dedim. Güldü Ayşe, "Valla bu kez ocak sonu gibi çıkacak, hatta klip çekimi var yakında" dedi. Bilemiyorum, umarım çıkar artık Hatun’un albümü.
Yazarın Tüm Yazıları