Demet ve İbo arasındaki resmiyet

Demet Şener ve İbrahim Kutluay, aşkları hakkında (hálá) en çok yorum yapılan çiftlerden.

Geçenlerde gazetede yemekteyken yine bu konu açıldı. Özellikle masadaki kızlar ısrarla, "Demet aşık, İbrahim o kadar değil" dediler ısrarla.

Ve bu tezi savunanlar şöyle bir kanıt öne sürdüler. Bir röportaj randevusuna geç gelmiş İbrahim Kutluay. İçeriye girdiğinde röportajcı ve fotoğrafçıyla el sıkışıp resmi bir şekilde "merhaba" demiş.

Aynı resmiyetle eşi Demet Şener’in de elini sıkmış. Bu tutum herkesin garibine gitmiş.

"Bu ne resmiyet, insan karısını kucaklayıp öpmez mi?" yorumlarına neden olmuş. İyi de arkadaşlar, herkesin ortasında sevgi gösterisi yapsalar, bu kez de "Ya ne sahteler, birbirlerini çok sevdiklerini ispatlamaya çalışıyorlar" diyeceksiniz.

Bu işin ortası yok yani. Bir de "ilişkisini" ortak imza günlerinde, sesli kasetlerde kullananlar var. Onlara ne demeli?

Sezen de MSN’ci

Bir zamanlar ICQ vardı, ikibin yılı başlarında filan interneti olanlar genelde bu program üzerinden konuşuyordu birbiriyle.

Sonra ne olduysa oldu, bir baktık herkes MSN’ci oldu. Ofiste ya da evde herkesin kullandığı bir program sanırım şimdilerde.

Sadece konuşmak için değil, birbirine dosya yollamak isteyenlerin de en hızlı yöntemlerinden biri MSN.

Tabii starlar da bu iletişim güzelliğine kayıtsız kalamazdı. İşte Sezen Aksu da onlardan biri. Halen Amerika’da olan Sezen Aksu, Türkiye’deki müzisyen arkadaşlarıyla MSN aracılığıyla iletişim kurarak işlerini hallediyormuş.

Şimdi doğal olarak merak ediyor insan, acaba Sezen’in MSN adresi ne ola ki?

Bugün ne izledin?

Bu yıl beşinci yaşına giren !f İstanbul’un galası Beyoğlu Fitaş’ta yapıldı çarşamba gecesi. Gecenin, özellikle böyle bir festivale yakışmayan, tek anti - cool yanı sponsorlara, her tür emeği geçenlere arka arkaya bir dolu plaket verilmesiydi.

Belki işler böyle yürüyor, o plaketi vermezsen olmuyor. Ama salonda herkes öyle sıkıldı ki, anlatamam.

Bu sıkıntı esnasında geçen beş yıl boyunca izlediğim en acayip filmleri anımsadım. Mesela "Katil Prezervatif" onlardan biriydi! Penis ısıran prezervatifin peşine düşen komik bir dedektifin öyküsünü anlatıyordu.

Bir diğeri ise daha geçen yıl gösterilen "Yüreğimde Bir Delik"ti. İnternet pornosu çeken insanların hayatından bahsediyordu ve cidden a-acayipti.

Peki bugün neler var festivalde?
Kadın oyuncusu Altın Küre ödüllü "Transamerica" bence günün gözdesi. Ayrıca ünlü moda fotoğrafçısı David LaChapelle’in "Rize" belgeseli de kaçırılmamalı.

Kısacası bir yerden !f’e dahil olun, çünkü yıllar sonra anımsayacağınız filmler çıkabiliyor bu festivalde.

AİLEVİ NOT: Boşanmış anne baba çocuklarının mutlaka görmesi gereken film ise "Mürekkep Balığı ve Balina".

Orhan Pamuk’tan sonra Tuna Kiremitçi

Orhan Pamuk’un "Benim Adım Kırmızı" adlı kitabını sesli tiyatro, yani o bildik tanımıyla "Arkası Yarın" yapmıştı TRT. Bundan iki yıl önce. Kadroda Tamer Karadağlı, Zuhal Olcay gibi isimler vardı. Şimdi de Tuna Kiremitçi’nin "Git Kendini Çok Sevdirmeden" adlı romanı için aynı çalışma yapılıyor.

Peki kimler seslendirecek bu çok satan romanı? Okan Bayülgen en popüler isimlerden biri. Bir de tabii Kiremitçi’nin sevgilisi İclal Aydın’ın kadroda yer alması düşünülüyor.

ONUR BAŞTÜRK’ün GÜNDEMİNİ TAKİP ETMEK İÇİN BLOG OBASTURK yazıp Turkcell 2727’ye gönderin, size de gelsin
Yazarın Tüm Yazıları