Dedi ki: ‘Bisikletliler gebersin, sıkıştır!’

Sarıyer’e doğru sahilden ilerlemekte olan bir belediye otobüsü.

Haberin Devamı

Yolun sağ tarafında ise beş-on tane bisikletli.
Otobüsle yan yana ilerliyorlar.
Hiçbir sorun yok. Herkes sakin.
Derken yolculardan biri şoföre şöyle sesleniyor:
“Sıkıştır, gebersin şunlar, sıkıştır!”
Başka bir yolcu bu kan isteyen cümleye tepkisini gösteriyor, ama nafile.
Otobüs gerçekten de bisikletlileri hafiften sıkıştırmaya başlıyor. Bisikletli grup otobüsün önünden sıyrılıp kaçıyor.
Ama bisikletlilerin ısrarla gebermesini isteyen yolcu durmuyor, ayağa kalkıp açık olan otobüsün kapısından var gücüyle saydırıyor.
İşinin gücünün olduğundan, acelesinden bahsediyor ve haykırıyor: Çekilin yoldan!
Dahası, “Polis olsa coplardı bunları” diyor.
O da yetmiyor, “Palayla biz de çıkarız” diye ağzından köpükler saçıyor.
Sonra da bu anlattıklarımı size ulaştırmamı sağlayan vatandaşın olan biteni videoya çektiğini fark ediyor.
Bu kez tepkisini ona yöneltiyor.
Video, hurriyet.com.tr’nin webTV’sinde mevcut, izleyebilirsiniz.
Bu videodan geriye kalan acı şeyler ise şunlar:
-Tamam, İstanbul’un bisikletliye saygı cenneti şehirleri Kopenhag ya da Amsterdam gibi olmasını filan ne yazık ki beklemiyoruz, öyle bir umudumuz zaten yok.
Ama bu dizginlenemez tahammülsüzlük çok sinir bozucu.Dedi ki: ‘Bisikletliler gebersin, sıkıştır’
-Bisikletliye tepki gösterenin aklına “pala” gelmesi ise bir başka sinir bozucu durum. Pala çoktan bir susturma/yok etme simgesi haline gelmiş, geçmiş olsun.

Haberin Devamı

-Bu olay aynı zamanda Gezi olaylarının ilginç domino etkisi: Çünkü bisikletliler Gezi eylemcisi yerine konuyor. Polisin onları coplaması istenebiliyor.

-Bir de imaj meselesi var:
Otobüsteki yolcu bisikletlileri kendinden çok farklı, başka bir dünyada yaşıyormuş gibi görüyor.Oysa çok uzağa, yani Kopenhag’a filan değil, ülkenin en fazla bisiklet yolu olan şehri Konya’ya yolu düşseydi, orada ne kadar çok bisiklet kullanan vatandaş olduğunu görür ve zihnine çöreklenmiş bisikletli eşittir marjinal şahıs imajı anında yerle bir olurdu.


İçinden bisiklet geçen filmler

Madem konu bisikletlilerden açıldı. İlk elde aklıma gelen, bisikletli sahnesi az ya da çok bazı filmler şöyle:
-Belleville’de Randevu
Yetim bir çocuğun Fransa Bisiklet Turu’na katılmasını konu ediliyordu. Animasyondu, bol şarkı vardı, şık bir Fransız işiydi.Dedi ki: ‘Bisikletliler gebersin, sıkıştır’

-Beyaz Bisiklet
Derya Arbaş’la Yaşar Alptekin’i bir araya getiren 80’li yıllarda çekilmiş bir film. Bisiklet o kadar başrolde filan değil tabii, arzu nesnesi bir aksesuvar sadece.

-Iris

Ünlü yazar Iris Murdoch’ın hikayesinin anlatıldığı filmde Kate Winslet ve Hugh Bonneville’in bisikletli sahnesi unutulmaz sahnelerden biridir.

-Bisiklet Hırsızları

En eski ve klasik bisikletli film. İtalyan yönetmen Vittorio De Sica’ya ait.

-Postacı

Bir başka İtalyan filmi. 90’larda çok meşhur olmuştu. Başrolde oynayan Massimo Troisi filmde bol bol bisiklet kullanıyor.

-Donnie Darko
Richard Kelly’nin kült olmuş bu ilk fiminde kahramanımız Donnie Darko sık sık bisiklete biner.
Yeri gelmişken, şu yaz günlerinde bir doz Donnie Darko karmaşası bünyeye iyi gelir, izleyin derim.

Yazarın Tüm Yazıları