Dazlak kadınlar!
Tuba Büyüküstün’den sonra Şebnem Dönmez de saçlarını kestirmiş.
Aslında Şebnem kısa kestirmemiş, tamamen kazıtıp üç numara yapmış.
Böyle bir şeyi neden yaptığını da uzun uzun anlatmış Instagram hesabında.
“Yeni bir ben, yeni bir dönem” deyip eklemiş Şebnem:
“Hâlâ dalga dalga gelmekte olan bu ‘yeni ben’i onurlandırmak ve onu en güzel şekilde ağırlamak istedim. Böyle baktığımda saçlarını kazıtmak özellikle bir kadın için çok büyük bir hamle...”
Bugünlerde saçlarının gerçek rengini tekrar hatırladığını söylüyor Şebnem.
Önden beyazların çıkıyor olmasına da seviniyormuş.
Bir an düşündüm.
Etrafımdaki kadınlar dazlak olsa nasıl görünürlerdi diye.
Doğrusu şaşırtıcı bir deneyim olurdu.
Çünkü saç, özellikle de uzun saç çoğu kadının vazgeçilmezi. Hatta neredeyse kimliği gibi...
Peki Şebnem gibi her spiritüel yolculuğa çıkan, kendini yeniden keşfeden, yani moda deyişle başka bir ‘farkındalığa’
yelken açan saçlarını illa kökünden kazıtmalı mı?
Elbette hayır.
Şebnem de bunun kendisi için bir sembol olduğunu söylüyor.
Ama görünen o ki bu sembol olayını biraz abartıyor.
Çok fazla önemsiyor.
En azından arka arkaya saçlarına dair açıklama yapmasından bunu anlıyorum.
Belki de değişiminin altını fazlaca çizmek istiyor.
Çocuksu bir heyecanla.
Ama fazla çizince işte, geriye kalan değişimi/uzun uzun bahsettiği “yeni ben” filan değil, üç numara saçları oluyor.
NOT: Sinemadaki en güzel dazlak kadın Charlize Theron. Mad Max: Fury Road’daki saçsız versiyonunu tek geçerim.
Neden bir ara arkadaş olmuyoruz
Birden yanıma geldi.
Tanımadığım biri değil.
Hem gece hayatından tanıyorum hem de ünlü bir ailenin kızı.
Ama sadece bu kadar.
Klasik “Naber, nasıl gidiyor”lardan sonra “Neden bir ara arkadaş olmuyoruz?” dedi.
Kalakaldım. Bir şey demedim.
Sonradan:
* “Bir ara” deyişine güldüm.
* Keşke, “Hangi ara?” deseydim diye hayıflandım.
* Nasıl Facebook’tan arkadaşlık teklifi/isteği göndermek bir dönem modaysa, bu da gece hayatı için geliştirilmiş bir arkadaşlık teklifi formülü galiba diye düşündüm.
Sanat haftası başlıyor
Bu haftaya damgasını Contemporary İstanbul (CI) vuracak.
Bu yıl 10’uncu yaşını kutlayacak fuarın ön izlemesi 11 Kasım’da.
15’ine kadar ise fuar herkese açık olacak.
Fuarın yanı sıra VIP yemekler ve partiler de çok konuşulacak.
Misal: Akbank ev sahipliğinde 10 Kasım’da yapılacak gala yemeği, 11 Kasım’da Contemporary’nin 10. yılı şerefine Boğaz kıyılarında verilecek akşam yemeği ve Sotheby’s’in ev sahibi olduğu, çağdaş İran sanatının kutlanacağı Shangri-La Bosphorus’taki özel davet...
Merakla beklenen davetlerden biri de Osmanlı sanatları uzmanı Serdar Gülgün’ün fuarın VIP konuklarını kendisine ait Macar Feyzullah Paşa Köşkü’nde ağırlayacağı yemek.
