Çağatay’ın hayattaki kahramanı kim

Hayatı oldukça maceralı olan, hayatı yazmak için onu yaşamak gerektiğine inanan Hemingway’in vazgeçemediği tutkularından biri de malum, balıkçılık.
Çağatay’ın da bu tutkusu olduğunu zaten biliyoruz.
Son röportajında neden balık tutmaktan keyif aldığını tıpkı Hemingway netliğinde özetlemiş Çağatay:
“Yaşamak için bilmem gereken ne varsa denizden ve balıktan öğreniyorum. Balık tutuyorum, balık oluyorum.”
Bir gün Hemingway romanındaki yaşlı Santiago gibi (Yaşlı Adam ve Deniz) kılıçbalığı tutar mı bilinmez, ama Çağatay hayata bakışı açısını da ünlü yazardan almış, şöyle diyor o röportajda:
“Hayatta en güzel şey kusurlarınızı bilmesine rağmen sizin hâlâ muhteşem olduğunuzu düşünen birisinin olmasıdır. Hemingway’e katılıyorum.”
Bu flüt hamlesini
iki hafta önce duymuştum
Soner Sarıkabadayı, Ben Fero’nun yıllardır görüşmediği abisi kılığında/imajında karşımıza çıktığı son çalışması “Ölümüne” için iddialı bir tanımlama yapmış:
“Pop müziğin 2020 güncellemesi.”
Şarkıyı dinledim. Aslında Soner Sarıkabadayı’nın o bildik şarkılarından biri.
Sadece düzenlemesi farklı sularda:
Son dönemin kuvvetli lodos esintisi R&B’ye, azıcık hip hop’a göz kırpan sular.
Asıl dikkat çekici olan şarkıda kullanılan o flütlü ‘sample’.
Genelde bu ‘sample’lar dijital kataloglardan belli bir fiyata satın alınır, isteyen herkes şarkılarında kullanır.
Ama tam da iki hafta önce yayınlanan Steve Aoki&Maluma single’ı “Maldad”ın da çok benzer bir flütlü atraksiyonu var.
Ne yalan söylemeli, daha etkili bir ‘sample’.
Tam da onu dinleyip dururken üzerine Soner Sarıkabadayı’nın “Ölümüne” şarkısında paralel bir sample duymak doğrusu şaşırtıcı oldu.
Unutmadan; Sarıkabadayı’nın zamanında “Buz”la “Taş”la filan yürüdüğü yollarda şimdi daha arabesk tonlarda Reynmen yürüyor.
O yolu terk etmese Soner Fero ve orada kendini güncellese daha iyiydi açıkçası.
Türk pop müzik ne yapmalı
Bir başka müzik türü patladı diye ona özenip kendisi olmaktan vazgeçmemeli.
Değişmeli, ama sokağa inerek...
Kitleler ne istiyor diye bakmalı ama asıl ilham veren, yönlendiren kendisi olmalı.
Eskilere de bakmalı. Zamanında yapılmış olanlar en büyük hazine.
Fazla dizi izlemek
neye yol açıyor
Her gerçekleşen olaya dizi izler gibi bakmana...
Her lafın ardında “Acaba bunun altından ne çıkacak?” diye işkillenmene...
“Hayatımın kaçıncı sezonundayım acaba?” şeklindeki abuk düşüncelere...