Paylaş
Loft Art Sculptville açılışı onlardan biriydi.
Sevil Dolmacı Art Gallery ve Bodrum Loft işbirliğiyle düzenlenen Loft Art Sculptville klasik sergilerden değil, bir açık hava heykel parkı.
Bodrum Loft arazisi içine serpiştirilmiş 11 sanatçıya ait 22 farklı eser yer alıyor Loft Art Sculptville’de.
QR koda tanımlanmış bir haritaya bakarak eserleri arazi içinde gezerek bulabiliyorsunuz.
Nitekim açılış günü ağaçların arasına gizlenmiş ya da bir duvara kondurulmuş eserleri bulmaya çalışmak çok eğlenceliydi.
Sergide favorim olan eserlere gelince...
Güney Koreli heykeltıraş Seo Young Deok’un meşhur “Meditation” serisi, Kolombiyalı sanatçı Rafael Gomezbarros’un alternatif malzemelerle ürettiği karınca enstalasyonları “House Taken”, Ozan Oganer’in Loft Art Sculptville için özel ürettiği büyük ölçekli, dantel oyasından ilham alan çarpıcı kırmızı heykeli, Haluk Akakçe’nin bu sergiye özel yaptığı rölyef eseri, Yasin Uysallar’ın görür görmez herkesin önünde fotoğraf çektirdiği nefis işi, Genco Gülan’ın tam da Bodrum’daki hızlı hayata denk düştüğünü hissettiğim, ‘kafa gitmiş’ diye tanımladığım heykeli, Gözde Can Köroğlu’nun ağaca yaslanmış insansı merdiveni ve son dönemde ürettiği karışık tekniğe sahip heykelleriyle bu sergide yer alan Alea Pınar Du Pre’nin epoksi ve buluntu eşyalarla ürettiği, günümüz tüketim toplumuna gönderme yapan işi...
Unutmadan, eylül sonuna kadar devam edecekmiş Loft Art Sculptville.
Bodrum’daysanız mutlaka yolunuzu bu nefis sergiye düşürün derim...
Neler konuşuldu
Loft Art Sculptville sergisinin açılışı sonrası davetliler iki ayrı restorana bölündü diyebiliriz.
Loft Elia ve Paper Moon’a.
Özellikle Paper Moon davet sırasında çok konuşuldu.
İşte konuşulan o cümlelerden bir demet:
◊ Herkes yer bulmak için uğraşıyormuş, ama kimse yer bulamıyormuş.
Hatta rezervasyona bakan elemanları strese dayanamayıp işi bırakmış.
◊ Bir yandan da masalar çok dip dibeymiş, konuştuğun her şey yan masadan duyulabiliyormuş.
Kimler vardı
Loft Art Sculptville açılışı sonrası Loft Elia’nın barında toplananlar da vardı.
Onlardan biri de Esin Maraşlıoğlu ve kızı Melisa Mızraklı’ydı.
Bir süre sonra yanımıza Ahu Yağtu da geldi.
Hepimiz Esin’in enerjisine hayranlığımızı dile getirdik.
Ve tabii onun 48 yaşında dünyaya getirdiği oğlu Leon’a geldi konu.
Esin’in annelik üzerine söyledikleri o kadar güzeldi ki, bunun üzerine mutlaka bir kitap yazmalı...
Paylaş