Paylaş
Hatta üşenmeyip mekanın dekorasyonuna da uysun diye o mankenleri 1940’lardan gelmiş gibi giydirmişler.
Bangkok’ta bir başka restoran ise sosyal mesafe gereği boş kalması gereken sandalyelere oyuncak panda oturtmuş.
Hepsinde amaç aynı:
Müşteri hem kurallara uysun hem de daha az yalnız hissetsin!
Bizim restoranlara sesleniyorum, n’olur yan masamıza cansız manken ya da oyuncak ayı filan koymayın.
Bir kere bu uygulama daha çok yalnız hissettiriyor. Ayrıca sinir bozucu.
Siz açılınca biz sosyal mesafe kuralına sonuna kadar uyarız.
Gerek yok böyle oyuncaklı işlere. Rica ediyorum.
Hepimiz dünya doğumlu
Sertab Erener yeni albümü öncesi “Bu Dünya” isimli single’ını yayınladı. Sözlerini Erener’in yazdığı şarkı “Sertab Gibi” albümündeki şarkıların bir devamı gibi. Ya da o şarkıların günümüze taşınmış hali...
Şarkı aynı zamanda Sertab’ın olgunluk hiti.
Özellikle de sözleriyle:
“Ben birinin azı, sen birinin çoğu.
Ben birinin dostu, sen birinin düşmanı, hepimiz dünya doğumlu.”
Tek kıllık yapacağım nokta şarkıdaki “insanoğlu” kalıbı.
Şarkının dönüşünde keşke bir de “insankızı” denilseydi. Eşitlik sağlanmış olurdu.
Sonuç: Pek az yeni şarkının çıktığı şu ortamda “Bu Dünya” şık bir
nefes.,
Sokaklardaki o yazı
Sokağa her çıktığımda yürüyüş yaptığım için dikkatimi çekiyor.
Duvarlarda bir yazı var.
Neredeyse her yerde.
İngilizce olarak, “Onlar yaşıyor, biz ölüyoruz” yazıyor.
Sonunda da “Salvation Army” ibaresi.
Yoksullara yardım sağlayan İngiliz dini kuruluş Salvation Army değil bu herhalde.
Nedir bu yazının anlamı? Ölen kim, yaşayan kim?
Karantinada duygularımızla oynamayınız...
Keşke her takside olsa...
Havalimanı taksilerinin içine şeffaf, naylon bariyer yapılacakmış.
Yolcuyla şoför arasındaki teması kesmek için.
Geçtiğimiz ay şehir içinde böyle bir taksiye binmiştim.
Onun bariyeri pleksiglastan yapılmıştı.
Doğrusu neyden yapıldığının bir önemi yok.
Keşke tüm taksilerin içine yapılabilse bu şeffaf önlem. İnsanın içi rahatlıyor.
Her iki taraf da korunmuş oluyor.
Asla yaklaşamazlar
Ertuğrul Özkök “Normal People” dizisinin ilk bölümlerini izlerken biraz sıkılmış.
“Aşk 101 bunun yanında insanı sürükleyip götüren bir dizi” diye yazmış.
Ertuğrul Bey sıkılmanızı anlarım ama keşke bambaşka iki dünyaya sahip iki diziyi kıyaslamasaydınız.
“Normal People”ın incelikli duygusunun yanına “Aşk 101” ya da “Elite” gibi diziler asla yaklaşamaz.
Paylaş