Bir ‘ya sen?’ ikilisi: Deniz ve Mehmet

“Hayrola?” diyorsun, “Bu ikili niye sarmaş dolaş David&Victoria Beckham pozları vermiş?”
Meğer iki yakın arkadaşmış Deniz ve Mehmet.
Ve bu pozlar Hello! için tasarlanmış, o yüzden yataklara beraber yuvarlanılmış.
Deniz Akkaya her zamanki gibi vücut dilini şahane konuşturmuş.
İyi bakmış, iyi durmuş; bu işin piri.
Ama aynı şeyi Mehmet Aslan için söylemek zor.
Her karede daha da ürkmüş Deniz’in yanında. Bakamamış, dokunamamış...
Bu kareleri süsleyen röplemede (röportaj buğulaması) ise -niyeyse- aşk üzerine konuşup durmuş bu poz ikili.
Sürekli şöyle tekrarlayan soru kalıbıyla/kabızlığıyla:
- Ya sen, büyük insan mı olmak istersin büyük aşka sahip olmak mı?
- Ya sen, acısını göze aldın mı aşkın?
- Ya sen, sana aşık insanın hastalıklı aşk yaşama tavrına yanıtın ne olur?
- Ya sen, hoşgörünün sınırları nedir?
- Ya sen, kim olmayı seçtin bu hayatta?
Peki YA SEN sevgili okur YA SEN?
Deniz&Mehmet ikilisinin bu pozlamalar sonucunda doğacak olası nur topu projelerinin adı “Ya Sen?” olabilir mi dersin?

Klip Atlası

- OZAN ÇOLAKOĞLU & GÜLŞEN
“Seyre Dursun Aşk” klibinde elleri birbirlerine kelepçeli olmak suretiyle ağır çekimde sürekli kaçıyorlar.
Ortamları puslu, yağmurlu, Gülşen’in ayakkabıları topuklu, Ozan’ın gözlerinde siyah gözlükler...
Biraz ajan Smith’ten kaçmaya çalışan Neo&Trinity havası biraz Bonnie&Clyde psikolojisi...
Yönetmen Murad Küçük yaz ortası bikinili ve havuzlu ambiyanslara inat arka/karanlık sokakları seçmiş mekan olarak.
Pek sevdim, 10 üzerinden bodoslama 10.
- VOLGA TAMÖZ VE 90’LAR EKİBİ
Üç şarkıcı; yani Burak Kut, yani Demet Sağıroğlu, yani Ferda Anıl Yarkın arka arkaya görünüyor bu klipte.
Hepsi şarkısını sırayla şakırken aranjör Volga Tamöz ve partici arkadaşları da onlara eşlik ediyorlar zıp zıp.
Klibin ambiyansı Amerikan gençlik korku filmleri gibi.
Hani o filmlerde herkes koca bir villada eğlenir.
Günlerden Cadılar Bayramı’dır. Ve kimsenin ruhu duymadan herkes teker teker cinayete kurban gider.
Nitekim Demet Sağıroğlu’nun yer aldığı bölümdeki cansız mankenler aslında pekala birer ceset olabilir.
Neyse, sınırları/fantezileri zorlamayalım.
Şöyle kapatmak isterim bu Klip Atlası’nı:
Ah Ferda Anıl Yarkın, George Michael gibi tınlayan bir vokalken zamanında, şimdi niye yoksunuz ortalıkta azizim? Sadece 90’lardan mı bildireceksiniz?
Notu unutmayalım; 10 üzerinden 7.

Otel odası dikizlemek ayıp mıdır?

Evet ayıptır, cık cık cık demeyin hemen.
Eğer oturduğunuz masanın hemen karşısında perdesi kapanmamış, aydınlatması sonuna kadar açılmış, yani gayet net görünen bir otel odası varsa, arada bir meraktan bakılır hani.
Nitekim, önceki gece Asmalımescit’teki Aperativo’nun terasında açılan Fumosso’da otururken böyle bir durum yaşadık arkadaşlarla.
Hemen karşımızda/dibimizde The Marmara Pera’nın odaları vardı. Ve elbette baktık, “neler oluyor” tadında.
Hayır, seksi bir eyleme rastlamadık.
Belki erken saatlerdi ondan.
Ama dramatik bir bağlama yaparsam eğer: Birbirinin tıpkısı standart odalarda bambaşka hayat tarzlarını dikizlemek müzik eşliğinde zıp zıp dans etmekten daha eğlencelidir bazen.
İmza: Oturan gözlemci.
YEMEK NOTU: Çekirdek çitleyerek dikiz yapmadık tabii.
Mekanın mönüsü tapaslardan ibaret. Ortaya karışık söylemeyi sevenlere onu da belirtmiş olayım icabında.

‘Şefim bakar mısın’

En kıl olduğun gece hayatı repliği nedir deseler, işte budur derim:
“Şefim bakar mısın?”
Garsona türlü türlü seslenme biçimimiz var.
Ama maalesef en popüleri bu. “Babacım bi bakar mısın?” diyen de var.
“Abisi sen bize ortaya karışık bir şey yaptır” gibi olayı çeşitlendiren de...