Paylaş
Ne zaman ki “rakam” çok oluyor, herkesin dikkati bir kez daha “oraya” yöneliyor.
Toplu halde galeyana geliniyor.
Facebook’a, Twitter’a abanılıp vicdanlar rahatlatılıyor.
Daha önceden alışık olunan beylik tüm cümleler peşi sıra dillere düşüyor.
Uzman kişiler televizyonlarda saatlerce “ne yapılmalı”yı tartışıyor.
Derken üç-beş gün geçiyor; her şey unutuluyor.
“İptal” edilen programlar arka arkaya yapılmaya başlanıyor.
Ta ki bir sonraki “rakam”a kadar...
Hayır, tüm bunların yapılmasını eleştiriyor da değilim.
Ama sanki bir Matrix’in içinde habire aynı şeyi tekrar ve tekrar yaşıyoruz.
Buna alışmış, bağışıklık kazanmış gibiyiz.
Üzgünüm, ama hep aynı şey oluyor... İşte.
Öksüzler ve Sen de Mutlu Olma Amy
Elbette hafta sonu bir şeyler yapacaksınız.
Bir film, belki bir konser.
İki alternatif önereyim.
İlki GalataPerform tarafından Galata’da düzenlenen Görünürlük Projesi kapsamında bir gösteri.
Gösteri Amy Winehouse’a ithaf edilmiş, adı da “Sen de Mutlu Olma Amy”.
İlk duyduğumda Yıldız Tilbe’nin meşhur şarkısındaki “Sen de Mutlu Olma Emi” dizesini hatırlattı, itiraf ediyorum.
Bu ilginç gösteride sürpriz bir konser de olacakmış.
Merak eden yarın Tünel Meydanı’nda saat 20.30’da “Sen de Mutlu Olma Amy”yi izleyebilir.
Ve ikinci alternatif: Dot’un yeni sezon oyunu “Öksüzler”.
Bugün ve yarın 21.00’de G-Mall’daki DotMarsta sahnesinde sergilenecek bu yeni oyun.
Dot’un önceki oyunları gibi sert ve kışkırtıcı olacağına hiç şüphem yok “Öksüzler”in.
Fena şeyler
- Mekanlar hakkında aşırıya kaçan yıkama/yağlama yazılar döşenenler...
- Bir mekanla ilgili şikayetinizi söylediğiniz anda üzerinize çullanan mafyatik müdavimler...
- Tamer Karadağlı’nın “Süpermen”e alternatif akıllara zarar film projesi “Süper Türk”...
- Nilüfer’in kanser haberi üzerine “Sanat dünyası kanser ediyor” başlığını atabilenler...
- Kültür Bakanlığı’nın önce onay verip sonra da inşasına tepki gösterdiği, Zeytinburnu’ndaki “tarihi yarımada silüetini bozan” rezidans...
Ünlüler ve son olaylar
A ünlüsü ya da B ünlüsü fark etmez; ünlülerin terör olaylarıyla ilgili düşündükleri, söyledikleri geniş kitleleri etkiliyor, tartışma yaratıyor.
O yüzden ünlülerin sadece “terörü lanetlemek”ten öteye geçip başka bir şey yapmaları gerekiyor.
Daha “akıllıca” ve uzun soluklu bir şey.
Bir platform oluşturabilirler. Bir sivil inisiyatif mesela.
Elbette görüş ayrılıkları olacaktır.
Sonuçta, “TV ve konser programlarımı iptal ettim. Sahnede de bayrak açtım” demek anlık tepkilerden öteye gitmiyor.
Ve hiçbir işe yaramıyor.
Gerçekten “etkin” olmak istiyorlarsa ne düşündüklerini söylemeleri, konuşmaları gerekiyor.
Onlar için risk bu tabii.
Söylemedikleri şeyler yüzünden bile lafla dövülüyorlar çoğu zaman. Bakınız; Hülya Avşar’ın iki gündür sosyal medyada kınanıp durması.
Bazen de söylüyorsun.
Ama onda bile “suçlu” durumuna düşme riskin mevcut.
Gülben Ergen mesela, güzel konuşmuş: “Biz hep vatan sağ olsun, ülke sağ olsun diye geçiştirip duruyoruz ama işin özü öyle değil, bunu bitirmek için birilerinin artık bir şey yapması gerekiyor.”
Ama ne?
İşte onu bulmak gerekiyor.
Ve tek başına hareket etmemek....
Eğlenceli şeyler
- Hayko Cepkin’in paçalı beyaz donla kuliste gizlice çekilen fotoğrafı... Asla kötü değil, hatta Hayko böyle çıksa sahneye yadırgamam. Ondan her şeyi beklerim. Ne var ki bunda?
- Yeni, genç sosyetik figürler... Onlardan en gözdesi şu sıralar Ceylan Çapa. Her davette kendisini görüyordum. ?imdi de gönül ilişkileri vesilesiyle magazinde.
Özünde buruşuk, ama inadına yüz bin kere botokslu “vampirella” sosyetik figürlerden gına geldiği bir dönemde Ceylan Çapa bir taze kan tabii...
Paylaş