Paylaş
“İstanbul’daki akrabalarım, lisedeki ilk aşkım, askerdeki kardeşim, ofisteki kankam, her gün uğradığım marketteki kasiyer kıza gelsin sıradaki şarkı”.
ALS hastalığına dikkat çekmek için yapılan ve birkaç gündür bizim topraklarda da fırtına gibi esen bir kova buz kampanyası giderek buna benzemeye başladı.
Herkes birbirine meydan okuyor, en az üç-dört tane isim sayıyor, “Sana meydan okudum, hadi 24 saatin var” diye telefon açıyor, yetmedi bir de “Kovan buzlu değil, sayılmaz, hadi bir daha çek video” diyerek ikinci baskıyı istiyor.
Tamam, hastalığa dikkat çekildi, ALS’nin ne olduğu öğrenildi, bağışını yapan yaptı.
Ama kabul edelim iş artık tamamen eğlenceye dönüştü.
Çünkü son zamanlarda çok sıkılmış, çok bunalmıştık.
Boğucu bir yaz, sürekli gündemde siyaset, bir karamsarlık hali… Yani bu bir kova buz aslında herkese ilaç gibi geldi.
Kendimize gelmemiz için meğer böyle bir zincirleme oyun gerekiyormuş.
Orada bir ıssız Fransız var uzakta
Avrupa Yakası’nın İstinye Park’ı, Zorlu’su varsa Anadolu Yakası’nın da Akasya’sı var.
Yani havalı AVM’si.
AVM’nin havalısı olur mu demeyin, Türkiye’de oluyor.
Hatta AVM sınıfçılığı diye bir şey var.
Kanyon’a Zorlu’ya giden Cevahir’e gitmez mesela.
Semt farkından/uzaklığından değil, orayı kendine layık görmediğinden...
İşte Akasya da anladığım kadarıyla Anadolu Yakası’ndaki bu boşluğu zamanında çakmış ve gayet havalı bir şekilde konuşlanmış bu yakaya.
Geçenlerde oraya Parisli meşhur Fauchon’u görmek için gittim. Malum, Fauchon özellikle tatlılarıyla, çaylarıyla meşhur bir zincir.
Akasya’nın İstinye Park’ın meydanı gibi düzenlenmiş açık hava kısmına yerleşmiş Fauchon.
Ben gittiğimde hayli ıssızdı bu şeker pembesi mekan.
Ya herkes bir yerlerde tatilde olduğundan ya da Fauchon’a henüz tam alışılamadığından...
Bu arada Akasya’cılar sadece Fauchon’la yetinmeyecek, birkaç mekan daha açacaklarmış.
Anadolu Yakalı’ya esas iyi haber de 10 güne açılacak, anlaşmalar gereği adı şimdilik sır gibi saklanan, etrafı simsiyah kaplanmış o mağaza.
Aynısı Zorlu’nun orta yerinde var, öyle bir tüyo vereyim.
Zorlu’da olup Akasya’da şube açanlardan biri de Crate&Barrell.
Farklı olarak buraya bir de kafe açmış C&B.
Durum bu yani. Akasya kendi sınıfındakileri bekliyor şimdi, havalı ve çiçeklerini yarı açmış vaziyette.
İSTANBUL mekan Top 10
(16-23 ağustos tarihleri arası)
1. Lucca / Bebek (1)
Yurtdışına gidildiğinde “Bu şehrin Lucca’sı neresi acaba?” cümlesini kurduran mekan.
2. Delicatessen / Nişantaşı (2)
Zaman zaman “Yan masa konuştuklarımı dinliyor mu acaba?” paranoyasına kapılabileceğiniz, ayrıca tüm Nişantaşı ahalisini bir çırpıda görebileceğiniz yer.
3. Sunset / Ulus (3)
İş yemeği, bar sosyalleşmesi, orta yaş flört merkezi, şık insanlar, bol dedikodu...
4. Pizza Emirgan (-)
Her gece canlı müzik, her gece kalabalık, her gece illa bir oyuncu orada. Ve tüm bunlar küçücük bir alanda olup bitiyor.
5. The Bar / Kuruçeşme Les Ottomans (4)
Akşamüstü gidilmesi elzem. En güzel zamanları...
6. Ulus 29 / Ulus (5)
7. Reina / Kuruçeşme (6)
8. Divine / Nişantaşı (7)
9. Colonie / Karaköy (9)
10. Zelda Zonk Teras / Karaköy (10)
BODRUM-ÇEŞME Top 10
1. Sess / Bodrum Türkbükü (1)
Türkçe popla kendinden geçmece, çok kalabalık olduğu gecelerinde kimi kaba müşteriler tarafından itilip kakılmaca, ama sabahlara dek illa ki orada kalmaca...
2. Before Sunset / Çeşme Ovacık (2)
Sırrı müziklerinde ve ortaklarının genç olmasında...
3. Sailors Alarga / Çeşme Alaçatı (3)
Bir çeşit Lucca. Kitle ortaya karışık, havalı. Elif Şafak da geliyor Ergun Özen de...
4. Nobu / Bodrum Yalıkavak (4)
Evet pahalı, evet ambiyansı filan yok, ama yemekleri dillerde.
5. Kum Beach- Deli Deli / Çeşme Alaçatı (6)
Dün gece Tarık Koray çaldı, bugün de Güntaç Özdemir çalıyor. Hadi bakalım...
6. Alaçatı 29 / Çeşme Alaçatı (10)
7. Kuum / Bodrum Türkbükü (7)
8. Pop-Maki / Bodrum Türkbükü (8)
9. JuJu by Babylon / Bodrum Mandarin (9)
10. Fun Beach / Çeşme Çiftlikköy (5)
Paylaş