Paylaş
Söylenene aldırmadık, ama kapıdaki görevli haklı çıktı.
Salı gecesi Jolly Joker’de gerçekten adım atacak yer yoktu. Mekan ortaklarından İbrahim Sayın’a göre ortam Duman ve Teoman konserlerindeki gibiydi:
“İnanılmaz bir kalabalık... Bine yakın kişi geldi. Pek çok insanı da kapıdan geri çevirmek zorunda kaldık.”
Bahsettiğim konser, Aynur Doğan’ın yeni albümü Hevra için verdiği konser.
Beyoğlu’nun orta yerindeki bu popüler barda ilk kez konser verdi Aynur.
Görünen o ki, bir daha konser verme ihtimali hayli yüksek.
Keza onun gibi bir sesi daha fazla insanın dinlemesi lazım.
Pek çok dinleyici onu hâlâ Gönül Yarası filminde Meltem Cumbul’u ağlatan o hüzünlü Dar Hejiroke performansıyla tanıyor. Daha pek çok iyi şarkısı var oysa...
Yeni albümü Hevra ise Aynur için de yeni bir açılım.
Buika, Yasmin Levy gibi şarkıcılarla çalışmış ünlü İspanyol müzisyen Javier Limon’la beraber kotarmış pek çok şarkıyı Aynur. Dolayısıyla yeni albümde flamenko tadı da var.
Bu bir tat bir doku albüm kapağına da yansımış.
Aynur, Meksikalı kadınları anımsatıyor kapakta.
Frida Kahlo’nun kız kardeşi gibi...
KONSER KUTLAMASINDA KİMLER VARDI
Aynur’un performansı sonrası mekanın en üst katındaki yönetim odasında küçük bir after parti yapıldı.
Meltem Cumbul, Mehmet Erdem ve Aylin Aslım oradaydı.
-Meltem Cumbul uzun uzun Aynur’la konuştu. Elini sımsıkı sıkarak...
-Mehmet Erdem, Ahmet Kaya için hazırlanan tribute albüm için seslendirdiği şarkıyı dinletti...
-Javier Limon, “Soner nerede? Burada olmalıydı” diye sorup durdu etrafa. İspanyol müzisyenin Soner dediği kişi Soner Sarıkabadayı’dan başkası değildi. Çünkü Trio adlı albümünde Limon’la beraber çalışmıştı Soner.
-Aylin Aslım’la ise farklı bir muhabbete daldık, yeni başladığı detoks programından bahsetti. Kendisine ne kadar iyi geldiğinden, yıllardır süren şişkinliğinin azaldığından...
-Ve benim için gecenin sürprizi: Yıllardır görmediğim üniversite hocamı, İlef’ten Bülent Çaplı’yı görmek oldu.
Mehmet Ali Birand ve Can Dündar’la beraber başarılı belgesellere imza atmış karizmatik profesör Çaplı, şimdilerde Bilkent’teymiş.
Bu ne bu
Hayır, Philippe Starck’ın Alessi için yaptığı örümceği anımsatan o meşhur limon sıkacağının yeni bir versiyonu filan değil.
Etiler’deki Azeri mutfağı restoranı Quzu’nun (“guzu” diye okunuyor) ultra modern nargilesi bu! Evet, dışarıdan bakınca nargile olduğuna inanmak zor.
Ama işte nargileler de boyut atlamış.
Quzu’nun sahibi Elshan İbrahimov mekanın dekorasyonuyla beraber şık görünür diye bu oyuncaklı nargileleri kondurmuş masalara.
Önceki gece denedim. Cam fanus modern nargileyi tüttürmek gayet zevkliymiş. Üstelik sürekli ışık filan değiştiriyor.
Bir kırmızı oluyor, bir yeşil...
Peki Quzu’da başka neler var?
-Çok bilmediğimiz ve biraz çekindiğimiz bir mutfak: Azeri mutfağı. Denemekte fayda var. Bize çok uzak değil. Etleri leziz, kokmuyor.
-Fonda sürekli Azeri caz müziği var. Ki en bayıldığım şeylerden biri bu oldu. Aslında Quzu ilerleyen zamanlarda ünlü Azeri caz piyanisti Aziza Mustafa Zadeh’i getirse gayet sükseli olur.
-Farklı ülkelerden şarap seçenekleri var. Mesela daha önce hiçbir mekanda Beyrut şarabına rastlamadım, burada vardı.
Paylaş