Paylaş
Hatta günümüzün tablet veletleri bu şarkı eşliğinde dans ediyor da olabilirdi.
“Hadi canım” diyenler için bandıra bandıra ye beni hiç doyamazsın tadıma dizelerini hatırlatmak, ağızlarının suyunu akıtmak isterim.
Peki bu cümle nereden çıktı?
Duymayan/okumayan için söyleyeyim:
Ben Bilmem Eşim Bilir yarışmasına katılan çiftlerden biri, eşini motive etmek, roketlemek için bir ara bu cümleyi sarf etti:
“Bebeğim beni başkasıyla düşün.”
Çok geçmeden RTÜK bu cümleyi sakıncalı buldu, kanala ceza yazdı.
Fakat son dakikada RTÜK Başkanı cezaya muhalefet etti.
“Sadece eşini motive etti, genel ahlakla ilgisi yok” diyerek...
RTÜK olmasa belki bu laf o kadar dikkat çekmeyecek, dillere ve de internete düşmeyecekti.
Ayrıca bu lafı kadın yarışmacı değil de erkek yarışmacı söylese (ki asla böyle bir şey söyleyemez bir erkek), yine haberimiz olmayacaktı.
Bir kadın söylemiş olduğu için daha çok ilgiye mazhar oldu.
AKLIMA NE GELİYOR?
Bu cümleyle ilgili haberleri her okuduğumda ister istemez aklıma 2006’da katıldığım bir parti sonrası yazdığım yazı geliyor:
“İstanbul’un göbeğinde swinger partisi.”
Harbiye’deki bir mekanı kiralamıştı eş değiştirme fantezisini gerçekleştirenler.
100-150 kişi kadardılar.
Ve partide öyle sanıldığı ya da hayal edildiği gibi yakınlaşma, öpüşme, hatta sevişme atraksiyonları olmamış; normal bir partide olduğu gibi sadece dans edildiğini görmüştüm.
Sıradan bir derneğin ayda yılda bir yaptığı sıkıcı üyelerimiz bir araya gelsin sosyalleşsin ortamı vardı yani.
Tek fark; bu üyeler, yani çiftler çoktan sosyalleşmişti.
Hepsi birbirini tanıyordu. Hem de yakinen!
Hatta birkaç tanesinin o gece partide dinlediğim flaş, flaş hikayelerini sonradan Uydurukçu’daki “Teras”ta yazmıştım uzun uzadıya, sansürsüz...
SONUÇ
Şu da ilginç değil mi aslında...
Kıskançlık uğruna eşlerin/sevgililerin birbirini kesip doğrayabildiği, olmadı saçlarından sürüklediği bu coğrafyanın bir başka köşesinde eşler başkalarıyla eşlerini paylaşabiliyor.
Ya da ekranda aniden “Bebeğim beni başkasıyla düşün” motivasyonuna başvurma şehvetini gösterebiliyor...
Kubrick usta son filmi “Eyes Wide Shut”ı bu topraklarda çekmeye kalksaydı, eminim kafası çok karışırdı.
Barda Mor Çatı adına dans et!
Bir ara markalar her yaptıkları organizasyona bir sosyal sorumluluk sosu katardı.
Özellikle ünlülerle bir şey yapılıyorsa mutlaka bir derneğe/vakfa giderdi yapılan işin bedeli.
Şimdilerde bu sosyal sorumluluk hissi gece hayatına sıçradı.
Başı çeken Wake Up Call adlı kulüp. Kulüpteki sosyal sorumluluk ruhunun detaylarını Hürriyet Cumartesi’de Ali Tufan Koç ayrıntısıyla yazmıştı.
Tepebaşı’ndaki Good Mood ise bu sorumluluğu bir tık ileri taşıyor.
Her ayın son çarşambası yaptıkları “Girls Night Out” gecesindeki cironun belli bir bölümünü Mor Çatı’ya bağışlamaya karar vermişler.
Ayrıca ilk kez bu çarşamba ressam Şeyda Cesur’un geceye özel yapacağı tişörtler de yine Mor Çatı yararına satılacakmış partide.
Gece kuşu kızlara benden bildirmesi...
Şuursuz Gangnam
Gangnam Style’ı söyleyen meşhur PSY, İstanbul konseri öncesi düzenlenen basın toplantısında şöyle demiş:
“Böyle bir başarıyı beklemiyordum. Hâlâ neden bu kadar ünlü olduğumun da farkında değilim. Şöhret için ekstra bir çaba göstermedim. Dans, ana faktör olabilir.”
Bu sözler ilk başta çok mütevazı gibi görünüyor.
Ama bence tam bir şuursuzluk örneği.
Şarkısı/dansı tüm dünyanın diline düşmüş adam hâlâ “Neden oldu?” diye sorar mı? İşin analizini yaptırmaz mı?
Diyelim ki 2000’lerin başında, günümüzdeki sosyal medya ağının gücü olmaksızın bu şarkıyı çıkarmış olsa, ülkesi dışında hiçbir yerde duyulamayacağını bilmez/görmez mi PSY?
Paylaş