Paylaş
“Batman’ci misin Superman’ci mi?”
Dünyanın en zor sorusu değil elbet.
Benim yanıtım belli: Superman’ciyim.
Çünkü...
* Batman şımarık malikane çocuğu, Superman mütevazı çiftçi çocuğu...
* Batman’in emrinde Alfred’i, bir sürü ıvır zıvır son teknoloji oyuncağı var. Superman ise bir yalnız kovboy...
* Batman duygularını hiç belli etmiyor, Superman’in duyguları ise şelale: Lois’in adını duyunca onun için akan sular duruyor.
* Batman’in kurtarma formülleri karışık, Superman’in ise belli: Uçuyor kurtarıyor, bir bakışıyla her yeri yakıp geçiyor.
* Batman kendini çok ciddiye alıyor, Superman ise boş zamanlarında sarsak Clark olacak denli samimi, sevimli...
* Batman çok pozcu, Superman ise gayet doğal.
İşte bu nedenlerden ötürü Superman’ciyim!
Dahası Batman v Superman filmi de aslında bir Superman filmi olmuş.
Hikaye hep onun üstüne kurulu.
Ayrıca Superman’in etrafındaki karakterler filmde hayli baskın (annesi, aşkı Lois, gazetesi, Lex Luthor).
Sinema salonu fırın gibi
Filmi City’s’in salonlarından birinde izledim ve piştim!
Çünkü içerisi fırın gibiydi. Çok ama çok sıcaktı. Tamam, püfür püfür essin demiyoruz içerisi, ama biraz daha serin olabilir.
Peki film nasıl
Bayağı kötü!
İki kahramanı zoraki bir araya getirme çabası türlü saçmalıklara, inandırıcılığı zayıf halkaların çoğalmasına vesile olmuş.
Hele ki iki kahramanın birbirlerine yakınlaştığı sahne Türk filmi gibi!
Bir ara kardeş çıkacaklar diye çok korktum.
Filmin tek iyi yanı Lex Luthor’u canlandıran Jesse Eisenberg.
Onun oynadığı sahneleri iple çektim.
THY filmde nerede görünüyor
Wonder Woman’ın uçağa bindiği sahnede görüyoruz.
Eğer THY’nin bu filme sponsor olduğunu bilmesem, bir haftadır yazılıp çizilen gala haberlerini hiç okumamış olsam, o sahneye de dikkat kesilmezdim.
Hatta anlamazdım bile...
Arda’nın Opet reklamı
Film öncesi Arda Turan’ın Opet reklamının tamamını da izledik. Açıkçası, Arda’nın memleket özlemi çektiği reklam filmlerinden biraz gına geldi. Daha başka yaratıcı fikir yok muydu?
Nasıl geçti habersiz hafta sonu
* Soho House giriş katına çok şık bir bar konuşlandırmış, mekanın havasını değiştirmiş, gayet iyi olmuş. Kulağıma gelen o ki, değişiklikler bununla bitmiyor. En üst kattaki kulüp Downstairs’e taşınabilirmiş.
* Tepebaşı-Asmalımescit tarafında cuma gecesi en civcivli yerler Baylo ve 5 Cocktails’di. Özellikle 5 Cocktails yerli-yabancı modellerin üssü gibi olmuş...
* Gece belli bir saatten sonra herkes Nişantaşı Topağacı’ndaki Efendi’ye gidiyor. Ama alt katına partilemeye...
* Aliye Turagay’ın Taksim’deki Flamingo’yu baştan aşağı değiştirme şartıyla işin başına yeniden geçtiğini daha önce yazmıştım. Hafta sonu oraya da uğradım ve yerinde gördüm. Turagay, yeni mekanın hazırlıklarını tamamlamış, bu hafta içi yavaş yavaş kapıları açıyor.
Yeni mekanın adını da müjdeleyelim: Eden (“Cennet” anlamına geliyor).
Paylaş