Paylaş
Geçenlerde bir adayın minibüsü etrafa berbat bir gürültü saçarak önümden geçti.
Son ses açmışlar, bir tane pespaye propaganda şarkısı çalıyorlar.
Hiçbir şey anlaşılmıyor zaten, öz be öz gürültü işte...
Bir de ağır ağır gidiyor koca minibüs. Hızlı giderse yoldan geçenlerin dikkatini çekmeyecek ya, o bakımdan.
Şimdi bunların sayısı seçime doğru artacak ve sokaklar korkunç bir hal alacak.
İyi de bu partiler neden hâlâ böyle demode yöntemleri kullanmaya devam ediyor?
Kim takar üzerinde malum adayın kötü bir fotoğrafının boy boy basıldığı gürültücü seçim arabasını?
Onun yerine daha akıllıca, daha günümüze yakışır yöntemler uygulansa, iyi olmaz mı? Mesela Obama’nın seçim kampanyasında yoğun olarak kullandığı internet... Genç seçmenlerle seçim kampanyası boyunca internet aracılığıyla iletişim kuran Obama’nın sitesi o kadar iyiydi ki.
İsteyen kendi blog sayfasını oluşturabiliyor, isteyen kampanyaya yardım sağlamak için Obama’lı ürünleri satın alıyordu.
Öyle ki, Obama’nın milyon dolarlık seçim bütçesinin önemli bir kısmı internet üzerinden toplanan bağışlardan elde edildi.
Sitedeki “Barack TV”de ise Obama’nın geçmişi, bugünü ve konuşmaları takip ediliyordu.
Peki bizim adayların internetle arası nasıl?
Hiçbir adayın resmi sitesine rastlayamadım internette.
Ama Facebook’ta adlarına kurulmuş fan sayfaları var.
56 bin destekçiyle Kemal Kılıçdaroğlu Facebook’ta önde.
Onu Murat Karayalçın ve Yılmaz Büyükerşen takip ediyor.
Yılmaz Büyükerşen diğer adayların aksine seçmenleriyle Facebook’ta birebir mesajlaşıyor. Bu bakımdan en aktif sayfa onunki.
Ama Facebook yetmez.
Özellikle büyükşehir adayları interneti daha etkin kullanmalı.
Hurriyet.com.tr’deki aday ekranına baktım.
Yılmaz Büyükerşen ve Melih Gökçek dışında başka büyükşehir adayı profili yok burada.
Oysa seçmene en kolay ulaşacakları noktalardan biri.
Genç seçmenin sürekli bilgisayar başında olduğunu bilmiyor olamazlar herhalde.
Sözün özü; adayların kısa sürede online olmaları lazım.
Siteme buyrun: Dabulyu dabulyu...
İnternet demişken, artık haber vermemin zamanı.
Bir aydır “onurbasturk.com”un test sürüşünü yapıyordum ve nihayet bugün itibariyle “halka açtım”.
Biliyorum, hâlâ eksiklikleri var, ama bu web işinde de eksik bitmiyor.
Sürekli yeni bir şey yapmak istiyor insan.
Şimdilik bu haline bir tıklayın bakalım.
Ve yorumlarınızı iletin, bekliyorum.
Bora ve Kenan’la ‘bundan sonra böyle’
Bir hafta önce ilk klibi “Aramızda 1 Gerginlik Var”ı izleyip haber vermiştim Bora Uzer’in yeni albümünü.
“B1” adlı albümün tanıtım konserini perşembe gecesi Babylon’da yaptı Bora. Özgü Namal, Sarp Apak, Hale Caneroğlu ve Kenan-Ozan Doğulu kardeşler oradaydı.
Hatta Kenan bir ara sahneye çıkıp Bora’yla düet yaptı.
Meğer Bora’nın yeni albümündeki “Bundan Sonra Böyle” şarkısını beraber söylüyorlarmış.
Bu şarkı tutar, şimdiden söylüyorum.
Bora’dan ıngilizce şarkı dinlemeye alışanlar için ıngilizce bonus’lar da var albümde. Tam dört adet.
Eğer şu ana kadar hiç dinlemediyseniz, Bora’nın enerjik/kıvrak vokalini keşfetmek için tam sırası.
Yanisi: “B1”i edinin tez elden.
Paylaş