‘Aşk kazanır’ın tsunami etkisi

Şimdiye kadar 50 eyaletinden 36’sında eşcinsel evliliğe izin vermiş olan Amerika, tüm eyaletlerinde eşcinsel evliliği yasal kıldı.
O günden beri en popüler iki slogan şu ikisi:
Aşk aşktır ve aşk kazanır.
Öyle ki bu iki slogan bir anda dile düştü, sosyal medyadaki heteroseksüel profiller bile gökkuşağı renklerine boyandı, herkes Amerika’nın bu tarihi kararını kutladı.
Kararın herkesi heyecanlandırmasının altında (o dipsiz bilinçaltı tünellerinde) evlilikle aşk kelimesinin tekrar yan yana geliyor oluşunun büyük etkisi olduğunu düşünüyorum.
Çünkü günümüzde evlilik neresinden bakarsanız bakın yıpranmış bir kurum.
Hızla boşananlar...
Boşandıktan üç gün sonra başkasıyla evlenenler...
Eşine sadık olmayanlar...
Evliliği bir güç, bir statü sembolü olarak görenler...
“Biriyle evleneyim de aradan çıksın bu iş” diyerek olayı sıradan bir deneyime dönüştürenler...
Aşk evliliği yapanı demode bulup mantık evliliği yapana ise “aferin” diyerek alkış tutanlar...
Kısacası heteroseksüel evlilik kurumunda aşk, çoktan taca çıkarılmıştı.
Eskisi gibi önemsenmiyor, değer verilmiyordu.
Eşcinsel evliliklerle birlikte aşk yeniden yükselişe geçecek gibi. Çünkü eşcinsel aşk zordur. Kolay yaşanmaz.
Belki de bu yüzden çok daha tutkuludur, çok başkadır, hatta çok destansı... ‘Aşk kazanır’ın esas dip anlamı bu yani.
Dolayısıyla şunu söylemek gayet mümkün ve hiç abartılı değil: Eşcinsel evlilikler sayesinde aşk yeniden eski itibarına kavuşacak ve yıpranan evlilik kurumu kendiliğinden onarılacak.
Muhafazakâr bakış açısı için çıldırtıcı ama durum aynen böyle.

VE BİR BAŞKA TEORİ DAHA...
Heteroseksüeller, eşcinsel evliliklerin verdiği ilhamla birlikte aşkı yeniden anımsayacak, tamam.
Eşcinselleri ise ilerleyen yıllarda şöyle bir tehlike bekliyor olabilir:
Evlilik hakkıyla birlikte legalize olan aşklar, sistemin ‘normal’ düzenine yenik düşecek ve o efsanevi aşklar geride kalacak, her şey sıradanlaşacak. Kim bilir?

Çok konuşulan o resepsiyon

Eşcinsel evlilik kararının Amerika’da tamamen legal hale geldiği cuma günü İstanbul’da da çok konuşulan bir resepsiyon vardı.
ABD İstanbul Başkonsolosu Charles F. Hunter ve Türk eşi Ramadan Çaysever tarafından verilen resepsiyonda Türkiye’deki konseri olay olan Boston Gay Korosu ağırlandı.
Konsolos ve eşinin Arnavutköy’deki evinde yapılan resepsiyona elbette Amerika’nın aldığı tarihi karar damgasını vurdu. Koronun küçük bir konser de verdiği resepsiyonda Madonna’nın Vogue’uyla Sertab Erener’in Eurovision şarkısı Everyway That I Can’i peş peşe çalındı.
İLK SORU NEYDİ?
Boston Gay Korosu elemanlarının resepsiyona katılan Türklere sorduğu ilk sorulardan biri doğal olarak şu oldu:
“Evlilikler sizde ne zaman yasal olacak?”
İkinci soruları ise Türkiye gündemini yakından takip ettiklerine dair sıkı bir örnekti:
“HDP başarısını devam ettirecek mi? Eşcinsellere destek olmayı sürdürecek mi?” Üçüncü soru ise eğlenceliydi:
“Buradan hangi kulübe gidebiliriz eğlenmek için?”

Fırsatçılık

Son dönemin en çok konuşulanları HDP ve eşcinseller.
Düne kadar “öteki” görülen bu iki konu artık herkesin kabulünde.
Ama şöyle acayip bir şey de var.
Samimiyetsiz fırsatçıların bu iki konunun yükselişinden nemalanmaya çalışması.
Düne kadar homofobik ve Kürt düşmanı iken, baktı ki Kürtler ve eşcinseller yükselişte, hemen onlara yanaşması, sosyal medyadan destek mesajları atması...