‘Aşısızlar alınmasın’ önerisi nasıl uygulanacak?

Aşısızların 1 Eylül’den sonra mekanlara alınmamasını önerdiler.

TURYİD adına başkan Kaya Demirer duyurdu bunu.

Yeme-içme sektörü şu açıdan haklı; yeni bir kapanmayı gerçekten kaldıramazlar.

En son yaşadığımız kapanmada zaten zorlandılar.

Bu yüzden önerilerine hak vermemek elde değil.

Ama işin göz ardı edilen bir yanı daha var: O da bu önerinin nasıl uygulanacağı...

Yıllardır yeme-içme sektörünü takip eden biri olarak uygulamaya gelince çok zorlanılacağını söyleyebilirim.

Diyelim ki bir mekanın her daim iyi hesap bırakan sıkı bir müdavimi var.

Kapıya geliyor. Aşısız. İçeride arkadaşları var.

Onlar aşılı.

Aşısız olan diyor ki; “İçeride arkadaşlarım beni bekliyor.”

Zaten kapıdakileri tanıyor, işletmeyi de.

Bir sonraki kareyi tahmin edebilirsiniz.

Elbette sıkı müdavim içeriye giriyor.

Çünkü mekan onu kaybetmek istemiyor.

Aşısız oluşunu görmezden geliyor.

Peki bir süre sonra ne olur?

Elbette bu tür sızmalar etrafta duyulur.

Duyulunca da herkes kapıda kavga çıkarır, mekan dayanamaz ve herkesi almaya başlar.

ŞU CÜMLELERİ DE SIKÇA DUYARIZ

Bir de eğer bu öneri hayata geçerse mekan kapılarında şu cümlelere de sıkça şahit oluruz:

“1 haftaya ilk dozu oluyorum ben, bugün gireyim içeri, hadi salın beni...”

“İlkini oldum, ikincisi için daha sürem var, hadi gireyim bugün...”

Şunu diyen de olabilir:

“Aşı olma zorunluluğu
yok, bu uygulamanın bir geçerliliği de.”

Kısacası öneri hayata geçerse eylülde mekan önlerinde büyük bir kaos bekliyor bizi.

Şunu bekliyorlar

Aşı olmakta tereddüt yaşayanların 1 ay içinde ikna olacağını da sanmıyorum.
Bana kalırsa tereddüt edenlerin büyük çoğunluğu şunu bekliyor:
Aşılananlara bir şey olup olmayacağını...

Bu hikâyenin hangi tarafındasın?

Bu dünya düzeni kutuplaşmayı seven bir dünya. En az aşılı ve aşısız kutuplaşması kadar önemsediğim ve pek eğlenceli bulduğum bir ayrışma daha var:

“Ex’çiler ve Next’çiler”.

Bakınız, Jennifer Lopez ve Ben Affleck tam 17 yıl sonra yeniden bir araya geldi.

Ve dolayısıyla Ex’çiler grubu 1-0 öne geçti.

“Ex’ten next olmaz”ı savunanlar ise şimdilik suskun, köşelerine çekildi.

İyi de 17 yıl sonra bu ikiliyi tekrar bir araya getiren kıvılcım ne olabilir?

Yüce tahminlerime buyurun:

◊ Demek ki aslında aralarındaki bağ, enerji, artık adı her neyse, tam olarak bitmemiş.

İçlerinde bir yerde nadasa bırakılmış. Şimdi o tohum tekrar filizlendi.

◊ Ayrı kaldıkları dönemde yaşanan onca ilişki, evlenmeler filan meğer bir moladan ibaretmiş.

◊ 17 yıllık süreçte öyle yıpranmışlar ki, aslında şu an aradıkları şey 17 yıl önceki o gençlik enerjisi. Ama bir süre sonra anlayacaklar ki, geçmiş enerjisi geçmişte kaldı. Bu durumda “ex’ten next olmaz”cılar kazanacak.

◊ Ya da biz çok safız, tüm olan biten aslında muhteşem bir pazarlama hikâyesi. Bu şekilde gündeme gelmek istediler. Belki çok yakında bir filmde beraber rol alacaklar. Her şey bunun içindi.

◊ Yine de bu geri dönüş hikâyesini heyecan verici bulmayı anlıyorum. Çünkü eski sevgiliye dönmek kadar konforlu bir şey yok. Özellikle son dönemde yaşadığın yeni denemelerden hiç memnun kalmadıysan eski sevgili, en garantili liman.