Paylaş
Dün Hürriyet’te yer alan şu haber güzeldi:
Bahçeşehir Üniversitesi’nde aşk üzerine konuşmuşlar.
Diyeceksiniz ki, “Böyle kaotik bir ortamda aşkı konuşmanın sırası mı?”
Bana kalırsa aşk her zaman konuşulmalı.
Hatta belki bu kaosta daha da çok.
Neyse.
Bahçeşehir’deki konferansta uzmanlar, aşkın beyinde yarattığı değişiklikler üzerine konuşmuş.
Konuşmuşlar ama kusura bakmasınlar, varılan sonuçlar üç aşağı beş yukarı bugüne kadar okuduklarımızla aynı.
◊ Aşkın ömrü 2.5 yılmış.
◊ Eğer o 2.5 yıl sonunda mantık devreye girdiğinde hâlâ karşındakiyle ilişki yürütmekten keyif alıyorsan o aşk ömür boyu sürüyormuş.
◊ Ayrıca aşk geçici bir delilikmiş, takıntıymış, vesaire...
Nedense uzmanların aşkı inceleyiş biçimi her seferinde sıradan kalıyor, aşkın karmaşasının yanından bile geçemiyorlar!
O yüzden aşk deneyimlilerine kulak vermek daha iyi. Mesela Monica Bellucci ile bir dönem yaşadıkları aşk dillere destan olmuş Vincent Cassel’a.
!f İstanbul’da Mon Roi (Prensim) adlı filmi gösterilen ve bu filmde tutkulu bir aşkın baş kahramanını oynayan Cassel, artfulliving.com’a verdiği röportajda aşk üzerine bakın neler döktürüyor:
“Aşk, var olan en kuvvetli uyuşturucudur.
Ve en çok zarar veren.
Sorun şu ki, kimi sevdiğinizi seçemezsiniz ve belki de aşık olduğunuz kişi size acı verecektir.
Ama günün sonunda yine de aşık olup üzülmek aşık olmamaktan daha iyidir.
Sevmediğiniz sürece hayat boştur...
Genetik olarak uzun süreli ilişkilere yatkın olmadığımızı düşünüyorum.
Bir hayat boyu evli kalabilir miyim emin değilim, ama aşka ihtiyaç duyduğumuza inanıyorum.”
Yunanistan’dan gelen cevapsız çağrı
Hafta sonu birkaç kere +30 ile başlayan uluslararası numaradan cevapsız çağrı alınca şaşırdım.
Kod, Yunanistan’a ait.
İnsan düşünmüyor değil:
Bilmediğim ya da unuttuğum bir aşk mı vardı Yunanistan’da, hayırlara vesile diye...
Zihin oyunları işte, böyle olmasını umuyor da olabilirim.
Gel gör ki durum aşklı meşkli bir şey değilmiş.
Yunanistan’dan cevapsız çağrı alan bir ben kulunuz da...
Ekşi Sözlük’te bu konu başlığıyla yazılmış bir sürü şey var. Arayan numaralar da üç aşağı beş yukarı aynı.
Kimse aramalara geri dönmemiş.
Eskiden bu tür aramalar Romanya ya da Bulgaristan’dan olurmuş.
Nasıl geçti habersiz hafta sonu
ALEXANDER HER YERDEYDİ
1.94 boyuyla bin kilometre öteden fark edilen İsveçli oyuncu Alexander Skarsgard hafta sonu İstanbul’daydı.
Kendisini True Blood, Lady Gaga/Paparazzi klibi, Lars Von Trier filmi Melancholia’dan filan hatırlarsınız.
Yakında Tarzan olarak da karşımıza çıkacak.
Alexander cuma gecesi önce İsveç Konsolosluğu’nda kendisi için verilen özel yemeğe katıldı.
Sonra Soho House’daydı. Zaten orada kalıyordu.
Ertesi gece ise Kilimanjaro’daydı.
Kısacası şehrin en hip yerlerinde dolandı durdu Skarsgard.
GECE HAYATI
Elbette çarşamba ve perşembe gecesi doğal olarak bir durgunluk, sessizlik vardı.
Ama cuma-cumartesi gecesi tüm popüler mekanlar yoğundu.
Mesela cuma gecesi Klein’da kimler yoktu ki:
Emre Kütük, Ralf Tezman, Umut Elçioğlu, Mehmet Germiyanlıgil...
“BARDAN İÇKİ ALIRKEN SİZE DEĞDİM, PARDON!”
Cumartesi gecesi Fenix de tıklım tıklımdı.
Barda takılırken ilginç bir olaya tanıklık ettim.
Barda oturan iki adamın arkasında duran bir başka adam içki almaya çalışıyordu.
İçkisini alırken de oturanlardan birinin omzuna hafifçe temas etti.
Sen misin temas eden?!
Oturan adam hey heylendi, öfkelendi ve mekandan çekip gitti. İçki almaya çalışan ne olduğunu anlamadı bile!
Yahu arkadaşlar, bardayız tabii, insanlar birbirine istemeden temas edebilir.
Ne bu aşırı hassasiyet, bi kendinize gelin ve rahat olun.
Taksiciler kendine bir bakmalı
Eğer taksiciler gerçekten UBER’i bitirmeye çalışıyorlarsa, önce kendilerine bir bakıp çeki düzen vermeli.
Bunu sadece ben değil, Monocle Dergisi de söylüyor.
Ki daha dün akşam taksiye bindim ve bir kez daha kıl oldum. Çünkü:
◊ Taksici yüksek sesle telefonda konuşup durdu. Kankasıyla olan tüm muhabbetine vakıfım artık!
◊ Taksim’e doğru trafik tıkanınca, “Siz nerede iniyordunuz?” demeye başladı. Bu şu anlama geliyor: “Trafik tıkandı, bence buralarda da inebilirsin!”
◊ 1500 kere “Trafik çok kötü, oraya girmeyelim” diye söylendi. Ne yapalım yahu? Her yerde trafik var artık!
◊ Ben muhabbet etmek istemediğim halde sohbet etmeye çalışıp durdu.
◊ “İstersen sigara içebilirsin” dedi. Bu da şu anlama geliyor: “Canım çok sigara çekti, bir tane tüttürsem ne olur ki?”
Paylaş