Paylaş
Bir mekândan başka bir mekâna geçilir, “Orası nasıl” diye sorulur, herkes birbirine “Burası daha iyi, hadi buraya gelin” diye mesajlar atar, ertesi günlerde “geçmiş gecelerin muhasebesi” yapılır, dahası “Az önce Hugh Jackman geldi, dans etmekten sırılsıklam terledi adam” diye “Neler kaçırdın bir bilsen” muhabbetleri yapılırdı.
Yani İstanbul gece hayatında bitmeyen bir hareket vardı.
Hem de öyle böyle değil. Hafta içinden hafta sonuna kadar yayılan bir hareket.
Şimdi bu maalesef kalmadı.
Şu sıra gece hayatının bu eski (eski dediysem beş-altı yıl öncesi) dönemini bilenler hep bunu konuşuyor: Tadı kalmadı...
Bunun birçok nedeni var:
Mekânlara giden kitlenin kalitesinin düşmesi nedeniyle artık dışarı çıkmaktan zevk almama hali...
Yeni mekânların eskisi gibi çok fazla açılmaması...
Ekonomik nedenlerle gece dışarı çıkmayı azaltanlar...
İyi yemek seçenekleri çoğalırken iyi eğlence seçeneklerinin sayısının hızla azalması...
NOT: Hugh Jackman olayının yaşandığı yıl 2015, yer ise Emirgan’daki La Boom’du.
WhatsApp kanalıma hoş geldiniz
Bir ara hem YouTube’da kanal açmak modaydı hem de Youtube’da kanal açanların baygınlık veren cümlesi şuydu:
“Arkadaşlar kanalıma hoş geldiniz!”
Şimdi geldiğimiz nokta ise şu:
Artık kişisel içerik kanalınızı her yerde açabilirsiniz.
Instagram hesabınızda da bunu yapmak mümkün.
Ve şimdi WhatsApp’ta da...
WhatApp’ta kanal açanlar şu anda genellikle büyük markalar ve yayın kuruluşları. Ama bir süre sonra herkes WhatsApp’ta kanal açmaya başlayacaktır.
Peki, gün içerisindeki yazışmalardan başımızı kaldıramazken bir de WhatsApp kanallarından üzerimize yağdırılacak içerik bombardımanını kim, nasıl takip edecek?
Yanıtı basit: Herkes kendi dünyasına, zevkine göre kanallar bulacak ve sadece onları takip edecek. Ve bir noktada A kişisinin bahsettiği gündemle Z kişisinin bahsettiği gündem birbirini tutmayacak.
İçerik fazlalaştıkça yollar ayrılacak, hatta “gerçekler” daha çok birbirine karışacak.
Yeni bir karmaşa
Bu arada WhatsApp kanalı açarken kullanıcılar sizin telefon numaranızı ve profil resminizi görmüyor. Sadece kanalınızı görüyor.
Peki bu kanallardaki içerikte herkes her istediğini yapabilecek mi?
WhatsApp bu konuda kurallar koymuş. “Kötüye kullanımı saptamak için otomatik araçları, manuel gözden geçirmeleri kullanacağız” diyorlar.
Yani bu içerikleri “izleyeceklerini” söylüyorlar. Bir diğer denetim mekanizması ise kullanıcı şikâyetleri olacak.
Kullanıcılar şikayet ettiği anda kanal askıya alınabilecek ya da uyarılacak.
Peki şikâyet eden kullanıcıların niyetinin kötü olup olmadığı nasıl bilinecek?
Kısacası “içerik kanalı” işinde yeni bir seviyeye doğru gidiyoruz.
Bekleyip olan biten karmaşayı göreceğiz.
Bir trafik flörtü hikâyesi
İşi nedeniyle Anadolu-Avrupa yakası arasındaki trafiğe neredeyse her gün maruz kalan “İstanbul uzaylısı” bir kadın arkadaşım var.
Bir gün yine köprü trafiğinde burnundan solurken ve sıkıntıdan sosyal medyaya göz gezdirirken gözetlendiğini hissetmiş.
Yan tarafındaki arabanın içindeki adam tarafından.
Arabadaki gülümseyerek ona bakıyormuş.
Arkadaşım pek oralı olmamış, zaten trafik biraz ilerleyince birbirlerini kaybetmişler.
İki dakika sonra trafik yine tıkanmış ve sürpriz: Pencereden kucağına bir adet gül fırlatılmış!
Yine o araba ve tabii o adam tarafından...
“Yolda çiçek satanlar vardı, herhalde gülü ondan almıştı.
Ne yalan söyleyeyim, hoşuma gitti aslında.
Ama ben sadece gülümseyerek teşekkür edip yoluma devam ettim” dedi arkadaşım.
Paylaş